banner
anasayfa
ayinbitkisi
arsiv
bos1
baglantilar
iletisim
kitap
palmiye böceði
basýnda
siteyioneriniz
ulasim
intro

Peyzajda 4.Boyut, ülkemizde bilinmeyen veya yeteri kadar tanınmayan bitkiler hakkında, profesyonel ve amatörlere bilgi verilmesi amacı ile hazırlanan bir programdır. Her ay yeni bir bitki tanıtımı yapılmakta, Palmiye Merkezi deneyimleri de aktarılmaktadır.

Palmiye Merkezinin bir hizmeti olan, bu programın sizin veya bir arkadaşınızın e-posta adresine gönderilmesini arzu ediyorsanız, lütfen abone olunuz (abone olmak tamamen ücretsizdir, adresinize herhangi bir reklâm gönderilmeyecektir).

PEYZAJDA 4.BOYUT'a  abone olmak istiyorum>>>>>>>           Arkadaşımı öneriyorum>>>>>>




2023 YILI ARŞİVİ 2022 YILI ARŞİVİ 2021 YILI ARŞİVİ
2020 YILI ARŞİVİ 2019 YILI ARŞİVİ 2018 YILI ARŞİVİ
2017 YILI ARŞİVİ 2016 YILI ARŞİVİ 2015 YILI ARŞİVİ
2014 YILI ARŞİVİ 2013 YILI ARŞİVİ 2012 YILI ARŞİVİ
2011 YILI ARŞİVİ 2010 YILI ARŞİVİ 2009 YILI ARŞİVİ
2008 YILI ARŞİVİ 2007 YILI ARŞİVİ 2006 YILI ARŞİVİ
2005 YILI ARŞİVİ 2004 YILI ARŞİVİ

PEYZAJDA 4. BOYUT Aralık 2023

uploads/25122023082347/3.JPG

CUPRESSUS SEMPERVİRENS – AKDENİZ SERVİSİ – KARA SERVİ – MEZARLIK SERVİSİ

Cupressus sempervirens, kokulu, kozalak yapan, her dem yeşil, tıbbi değeri olan bir süs ağacıdır. Bulunduğu Cupressaceae (Selvigiller) ailesi, ardıç ve sekoya dahil 30 cinsi ve toplamda 140 türü kapsamaktadır.

Akdeniz Servisi, Akdeniz ülkelerinden; Yunan Adaları, Türkiye, Kıbrıs, Suriye, Lübnan, Filistin dışında, Hazar Denizi güney kıyılarında İran’da doğal olarak bulunmaktadır. Kuzey Afrika’da Tunus ve kuzey Libya’da endemik olarak bulunan ağaç, bugün Akdeniz ülkelerinin hemen tamamına yayılmıştır. Tür adı sempervirens Latince her dem yeşil demektir. Cupressus sempervirens, doğal olarak bulunduğu bölgeler haricinde, tüm Akdeniz ülkeleri ve benzer iklime sahip Kaliforniya, Güney Afrika ve Güney Avustralya gibi bölgelerde, yüzyıllardır süs bitkisi olarak kültüre alınmıştır. Ülkemizde Akdeniz kıyıları dışında, Batı Anadolu, Karadeniz sahili ve kış hava sıcaklığının -20˚C altına düşmediği kentlerimizde sıklıkla dikilmektedir. Ülkemizde sıklıkla mezarlık ve cami avlularında kullanılmıştır. Türkiye’deki en büyük popülasyonu 4360 dönüm alanla, “Antalya Köprülü Kanyon Milli Park” ında bulunmaktadır.

Akdeniz Servisi 20-30 metre yükselebilen, konik çatı yapan bir ağaçtır. Ağacın düzgün ve dik uzayan gövdesinin kabuğu gençken ince, pürüzsüz ve gri renktedir, zamanla gri kahverengine döner ve üzerinde dikey, uzun girintiler oluşur. Gövdeden her yöne uzanan, yuvarlak veya dörtgen dallardan çıkan, iğne şeklindeki koyu yeşil renkli pulsu yapraklar 2-5 mm uzunluğundadır. Ağaç, ilkbahar başında çiçek açar. Kısa saplı, karşılıklı 8-14 pulcuktan oluşan, 2-4 cm çapında, yuvarlak, yeşil renkli genç kozalaklar, döllenmeden 20-24 ay sonra olgunlaşarak kahverengine dönerler. Erkek kozalaklar 3-5 cm uzunluğundadır, kış sonu polen çıkarmaya başlarlar. Döllenmiş her pulcuk, 8-20 arası, ince kanatçıkları olan tohum içerir. Kozalaklar eylül ayında açılmaya başlar. Tohum saçmaya başlayan kozalaklar, yıllarca ağaçta kopmadan kalırlar. Bunun nedeni birçok servi türünde olduğu gibi bu ağacında serotini göstermesidir (serotoni: bazı kozalaklar bir yangın görünceye kadar açılmadan kalırlar, ancak yangında açılarak tohumlarını saçarlar).

uploads/25122023082347/8.JPG

Cupressus sempervirens, gösterdiği dallanmaya göre iki şekilde büyür. Birinci ve doğal olanı; dalların dışarı yatay ve dağınık olarak uzandığı şekildir, Cupressus sempervirens horizontalis olarak adlandırılır. Diğeri dalların yukarı, dik olarak çıktığı şekildir, buna Cupressus sempervirens piramidalis (=fastiaga veya strikta), Türkçe’de “Kalem Servi” veya Farsça’dan Türkçeye geçen adı ile “Ehrami Servi” denilir. Tarif edilen ikinci form bir kültür olup, botanik olarak diğerinden farklı değildir. Bir diğer kültür; koyu yeşil, sık yapraklı, dümdüz silindirik şekilde yukarı uzayan formdur: Cupressus sempervirens “Totem Pole” veya kısaca Cupressus sempervirens “Totem” olarak adlandırılır. Genelde, ince uzun ve sivri tepesi olan, Türkçe’de Kalem Servi olarak adlandırılan ağaçların kültürü yapılmaktadır.

Akdeniz Servisi, çok uzun ömürlü bir ağaçtır, birçok ağacın 1000 yaş üzerinde olduğu rapor edilmiştir. Girit Adası batısında bulunan “Samaria Gorge Mili Parkı” nda bulunan Servilerin 30-33 metre boyda ve 1 metre gövde çapına sahip oldukları bilinmektedir. İran’ın Yazd vilayetinde bulunan çok gövdeli, 25 metre yüksekliğinde, çapı 575 cm olan servinin “Sarv-e Abarkooh” 4000 yaşında olduğu iddia edilmektedir.

Cupressus sempervirens kışları oldukça ıslak olan bir ortamda yaşadığından, kökleri iyi gelişmiş olup, kışın gerekli besleyici gıdaları kolaylıkla almaktadır. Ağaç, bol güneş, iyi drenajlı toprak, kısmen besleyici ortama gereksinim gösterir. Ağacın “Kalem” şeklinin muhafazası için, budamaya genç yaşta başlanılıp, muntazam olarak devam edilmesi önemlidir. Bitki -20°C soğuğa, kuraklığa, rüzgâra, havadaki tozlara ve orman yangınlarına karşı oldukça dayanıklıdır. Gençken hızlı büyüyen ağaçlar, on yaşında tohum yapmaya başlar. Üretim, tohum, çelik, aşı ve kesik gövde yanından çıkan sürgünlerin ayrılması ile yapılabilir.

Peyzajda Kullanımı: Tüm servi türleri, özelikle genç yaşlarına çok dekoratif olduklarından park, bahçe peyzajında, koruyucu, yol ağaçlaması ve canlı çit yapımında kullanılmaktadır.

Akdeniz Servisi özellikle yerleşim bölgeleri ve küçük bahçelerde, yüksek ve kompakt gövdeleri nedeni ile bulunduğu yere formal bir etki verir. Ağacın bir özelliği, bulunduğu ortama kolaylıkla uyum sağlayabilmesidir. Formal peyzaj uygulamasında, boyu ve yapısı nedeni ile duvar etkisi veya bahçenin belirli bir yerinde fokal görüntü sağlama amaçlı kullanılabilir. Tarla veya bahçeleri rüzgârdan korumak için rüzgâr perdesi olarak kullanılmaktadır. Yüksek binaların görüntüsünü kapatmak için perdeleme amaçlı kullanılır. Her dem yeşil sık dokulu yaprakları, kuşlar ve bazı diğer canlılar için yuvalama ve özellikle kışın konaklama fırsatı yaratarak doğal hayatın korunmasına yardımcı olur.

Cupressus sempervirens kültür ve sanatta geniş yer bulan bir ağaçtır. Yas sembolüdür, Hristiyan mezarlıklarına dikilenler “Kilise Servisi”, Müslüman mezarlıklarında ise mezar yanına veya mezarlık çevresine dikilenler “Mezarlık Servisi” olarak adlandırılmıştır. Ağaç İran’da Zerdüş’ler için çok değerli bir dini öneme haizdir, bir hikâyeye göre ilk Servi Zerdüş tarafından cennetten alınarak getirilmiştir. Bugün İran’da korunan çok büyük Servi Ağaçları mevcuttur. Farsça’da “sarv-e nāz” adı verilen ağaç Türk edebiyatında “Servi Naz” olarak yerini almıştır. Kültür, şiir ve bahçelerde; güzelliği, farklılığı, sevileni ve yüksekliği tarifleyen birçok mecazi anlamı bulunmaktadır.

Eski İran’da her yıl kutlanan Yalda Gecesinde (Kuzey küredeki en uzun gece) Yalda Ağacı olarak adlandırılan Servi veya Çam ağacı süslenmekteydi. Hristiyan’ların Noel’de çam ağacı süslemeleri adetinin eski İran’dan geldiği söylenmektedir. Akdeniz Servisi İran bahçelerinin ilk seçeneğidir.

Cupressus sempervirens’in yaprak ve kozalakları dünyanın değişik ülkelerinde antisetik (mikrop öldürücü), antipiretik (ateş düşürücü), antivirütik (virüs öldürücü), anti helmintik (barsak paraziti düşürücü), sitotoksik, antioksidan, hemoroide karşı, ishal tedavi edici ve damar büzücü olarak kullanılmıştır. Yapraktan elde edilen Servi Yağı kuvvetli mikrop ve böcek öldürücü özeliğe sahiptir.

uploads/25122023082347/6.JPG

uploads/25122023082347/2.JPG

uploads/25122023082347/7.JPG

uploads/25122023082347/4.JPG

uploads/25122023082347/1.JPG

  uploads/25122023082347/5.JPG

PEYZAJDA 4. BOYUT Kasım 2023

uploads/25112023160944/OLEA1.JPG

OLEA EUROPAEA – ZEYTİN AĞACI

Oleaceae (Zeytingiller), çiçek açan çalı ve ağaçlardan oluşan, 27 cinsi kapsayan, bir ailedir. Olaceae ailesi bitkileri 700 dolayındadır, bireyleri çoğunlukla odunsu gövdeli; ağaç, çalı ve az bir kısmı da liana (tropik sarmaşıklar) dan oluşmaktadır. Ailenin en bilinen üyeleri, Zeytin, Dişbudak, Yasemin, Ligustrum, Altın Çan, Kış Tatlısı (Chionanthus) ve Leylaktır. Aile bitkilerinin çiçekleri çok sayıda ve kokuludur. Oleaceae ailesinin ana cinsi Zeytin’dir.  Genelde güneydoğu Asya ve Avustralya kıtasında bulunmaktadır. Ayrıca Çin, Kuzey Amerika ve Afrika’da birçok türü vardır. Ailenin birçok türü ekonomik olarak değer taşımaktadır. Zeytin, meyvesi ve yağı için kullanılmaktadır. Dişbudak sert kerestesi için makbul bir ağaçtır. Altın Çanak, Leylak, Yasemin, Osmanthus, Ligustrum, Kış Tatlısı peyzajda sıklıkla kullanılan süs bitkileridir.

Olea europaeaAvrupa Zeytini” veya kısaca Zeytin dediğimiz bitki, Oleaceae ailesinin, Akdeniz ülkelerinde doğal olarak bulunan çalı veya küçük ağaç formundaki bir türüdür. İngilizce’de zeytin için kullanılan Olive adı, Latince ŏlīva (zeytin meyvesi) dan gelmektedir. Çalı formundaki küçük bitkilere Olea europaea “montra” cüce zeytin ağacı denilmektedir.

uploads/25112023160944/OLEA2.JPG

Zeytin Ağacı, bugün tüm Akdeniz ülkeleri dışında, Avustralya, Yeni Zelanda, Kuzey ve Güney Amerika ve Güney Afrika’da yetiştirilmektedir. Olea europaea’nın altı alt türü bulunmaktadır; O. e. subsp. europaea (Akdeniz Havzası) O. e. subsp. guanchica (Kanarya Adaları), O. e. subsp. cerasiformis (Madeira Adası); O. e. subsp. maroccana (Fas), O. e. subsp. laperrinei (Cezayir, Sudan, Nijer), O. e. subsp. cuspidata (Güney Afrika’dan Batı Afrika, Arabistan ve Çine kadar uzanan coğrafya).

Zeytin Ağacı, yavaş büyür, yıllar sonra 6-10 metre boya, ender olarak da 15 m boya erişebilir. Bitki ilk defa 7000 yıl önce, Akdeniz çevresinde kültüre alınmıştır. Dünyada en uzun yaşam süresine sahip bitkilerdendir. Portekiz’de bulunan bir örneğinin 3350 yaşında olduğu, Karadağ’daki bir diğer ağacın da 2000 yaş üzerinde olduğu sanılmaktadır. Ağacın yapısı serttir, hastalık ve yangına dayanıklıdır. Kök sistemi de sağlam ve iyi gelişmiş olduğundan, gövde tahrip olduğunda bile kendini yenileyebilmektedir. Ağacın önemli bir özelliği de her yaşta topraktan naklinin kolaylıkla yapılabilmesidir.

Olea europaea çok dallı, geniş yapraklı, her dem yeşil, yuvarlak taç yapan bir ağaçtır. Genç ağaçlarda, gövde düz, pürüzsüz ve gümüş-gri renktedir. İleri yaşlarda ise gövde düzgünlüğünü kaybeder, rengi koyulaşır değişik şekilde kıvrımlar ve sıklıkla kaviteler oluşur. 8 cm uzunluğundaki yaprakları, karşılıklı çıkarlar, eliptik veya lanseolat (uzamış eliptik) şekilde, üzerleri düz mavimsi yeşil, altları ise gümüşi ve tüylüdür. Çiçeklenme Nisan-Haziran ayları arasında olmaktadır. Beyaz renkli, küçük çiçekler salkım halinde, yaprak saplarından çıkarlar. Önce yeşil renkli olan, 1-5 cm yuvarlak veya ovoid meyveler, olgunlaştıklarında mor-siyah renge dönerler, tek bir çekirdek (pirene) içerirler. Zeytin meyvesinin sıkımı ile zeytin yağı elde edilir.

Zeytin Ağacı, kuru, derin, geçirgen bir toprağa ve bol güneş ışınına gereksinim gösterir, fazla nemli ortam ve topraktan hoşlanmaz. Nemli ortamda hastalık ve mantar problemleri artmaktadır. Kuraklığa dayanıklıdır, -10°C. ye dayanır, daha soğukta gövde ölse bile köklerden tekrar sürme şansı olmaktadır. Fidanların büyüme ve meyve vermesi 3-5 yıl sürmekte, tam ürüne geçme ise 8 yıldan sonra olmaktadır. Düzenli budama yapılan zeytin ağaçları, yüzyıllarca meyve vermeye devam etmektedir.

Zeytin ve Zeytin Yağı, Akdeniz yöresinin en önemli tarım ürünlerinden olmasının yanında, Akdeniz ve Orta-Doğu mutfağının vazgeçilmez ögelerindendir. Bugün yüzlerce kültürü elde edilmiştir. Kültürlerden bazıları kendine steril (dölsüz) olduğundan genelde çift olarak (döllenmesi gereken ve dölleyici bireyler) dikilmektedir. Kültür meyveleri, meyve olarak yağ elde edilmek için veya her iki maksat için kullanılırlar. Yenilmek için kullanılan kültürlere genelde sofra zeytini denir. Zeytin üretiminin %80 i yağ için, %20 si ise yemeklik olarak kullanılmaktadır.

Olea europaea çok eskiden beri çeşitli dinlerdeki insanlar tarafından kutsal olarak düşünülmüştür, İncil’de, Yeni Ahit’te ve Kuran’da zeytinden bahsedilmektedir. Zeytin tarih süresince, irfan, üretkenlik, kuvvet, saflık, zafer ve sulh gibi değişik düşüncelerin sembolü olarak kullanılmıştır.

Dünya Yemek ve Tarım Organizasyonu 2008 verilerine göre; 19.267.000 ton dünya zeytin yağı üretiminin 6.560.000 tonu İspanya tarafından üretilmekte, Türkiye ise Yunanistan ve İtalya’dan sonra 2,092,000 ton üretim ile 4. sırada yer almaktadır.

Peyzajda Kullanımı: Bugün modern bahçe tasarımında, Zeytin Ağacı fosil çağrışımı yapan, girintili çıkıntılı gövdesi ve gümüşi-yeşil yaprakları nedeni ile süs objesi olarak kullanılmaktadır. Ağaç, gölge bitkisi, çit bitkisi, espalier olarak veya saksı bitkisi olarak da kullanılabilir. Özelikle son yıllarda yaşlı ağaçlar, topiary örneği olarak (Türkiye’de bu garip budamaya “Bonsai” denilmektedir) ilgi çekme amaçlı kullanılmaya başlanmıştır.

uploads/25112023160944/OLEA3.JPG

uploads/25112023160944/OLEA4.JPG

uploads/25112023160944/OLEA5.JPG

 uploads/25112023160944/OLEA6.JPG 

uploads/25112023160944/OLEA7.JPG

 uploads/25112023160944/OLEA8.JPG 

uploads/25112023160944/OLEA9.JPG

 uploads/25112023160944/OLEA10.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Ekim 2023

uploads/23102023151344/LAVANDULA S (4).JPG

LAVANDULA STOECHAS – KARABAŞ OTU – LAVANTA – FRANSIZ LAVANTASI

uploads/23102023151344/LAVANDULA S (1).JPG

Lavandula (lavanta), Lamiaceae; “Ballıbabagiller” ailesine ait çiçek açan 47 adet tür, bitkiyi kapsayan bir cinstir. Eski dünyaya ait olan cins; Kanarya Adaları, Avrupa, Akdeniz ülkeleri, kuzey ve doğu Afrika, güneybatı Asya ve Hindistan’a kadar bulunan bölgelerde bulunmaktadır. Sıcak iklim bölgelerinde, Lavanta ailesine ait birçok bitkinin, peyzaj, baharat veya endüstriyel bitki olarak yağı çıkarılmak üzere dikimi yapılmaktadır. Lavanta geleneksel tıpta ve kozmetik sanayiinde kullanılmaktadır. Bu cinse ait bitkiler tek yıllık (annual) otsu, çok yıllık (perennial), kısa ömürlü çalımsı veya çalı şeklindedir. Avrupa’da sıklıkla kullanılan bazı türler; İngiliz Lavantası, Fransız Lavantası ve İspanyol Lavantası adları ile bilinmektedir. İngiliz Lavantası veya Eski İngiliz Lavantası olarak bilinen tür “Lavandula angustifolia” (eski adı Lavandula officinalis) dır. Fransız Lavantası; L. stoechas ve L. dentata, İspanyol Lavantası adı ise L. stoechasL. lanata veya L. dentata için kullanılmaktadır. Bitkinin İngilizce adı lavender Latince lavare (yıkamak) kelimesinden gelmektedir, bu bitkilerinin çözeltilerinin kullanılmasından dolayı verilmiştir. Botanik adı Lavandula Avrupa’da kullanılan bitki adına atfen Linnaeus tarafından verilmiştir.

Lavandula stoechas, Fransız veya İspanyol Lavantası olarak adlandırılan, Türkiye’de ise Karabaş Otu, Gargan, Keşiş Otu, Yalancı Lavanta adları ile bilinen bitkidir. Bitki Lamiaceae Ballıbabagiller” ailesine ait olup Fransa, Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye dahil Akdeniz ülkelerinin çoğunda doğal olarak bulunmaktadır. Tür adı stoechas, eski Yunanca’da adı geçen Stoechades (Güney Fransa’da Akdeniz üzerinde bulunan küçük adalar -Dioscorides ve Galen bitkinin bu adalarda bulunduğunu yazmışlardır-) den gelmektedir.

uploads/23102023151344/LAVANDULA S (6).JPG

Karabaş Otu her dem yeşil, 100 santimetreye kadar boylanabilen, ancak sıklıkla 25-40 cm boylarında görülen bir çalıdır. Portekiz ve İspanya’da bulunan Lavandula stoechas ‘luisieri’ varyetesi 2 metreye kadar boylanabilmektedir. Bitkinin 1-4 mm uzunluğundaki gri yaprakları, hafif tüylüdür. Mart ayında çiçek açmaya başlar, çiçeklenme yaz başına kadar devam eder. Hermafrodit bir bitkidir, her çiçek erkek ve dişi organlara sahiptir, arı, kelebek ve güveler tarafından tozlaşmaları yapılan tohumlar temmuz-eylül aylarında olgunlaşırlar. 2 cm uzunluğundaki saplar üzerinde bulunan çiçekler pembe ve mor renkli olabilir. Her küçük çiçeğin çevresinde 4-8 mm uzunluğunda mor renkli, hafif basık oval şekilde brakteler (çiçek yaprağı) bulunur. Çiçeğin en üst kısmında, parlak mor renkli, diğer braktelerden çok daha büyük steril brakteler (bunlar çiçek içermez) vardır. Lavandula stoechas in bazı alt grupları vardır: L. stoechas “pedunculata Akdeniz kıyılarında bulunan en sıklıkla rastlanan tiptir, L. stoechas “luisieriboyu diğerlerinden daha uzun olan Portekiz ve batı İspanya’da bulunan varyetedir. Bu türün bir de L. stoechas “Anouk” denilen ağaç formu vardır.

Lavandula stoechas hafif (kumlu), orta ve ağır (killi) topraklarda yetişebilir. Kuru veya nemli ancak iyi drenajlı ortamı tercih eder. Uzun süreli ıslak ortamda, mantar infestasyonuna bağlı kök çürüklüğü ve bitki ölümü gerçekleşebilir. Organik malç, bitkinin çevresinde suyu tutarak kök çürüklüğüne neden olabilir. Bitki, pH yönünden çok seçici değildir, asit, nötr veya kuvvetli alkali ortamda yaşamını sürdürür. Bol güneş ışınına gereksinimi vardı, gölgede büyüyemez. Şiddetli rüzgâra dayanıklı olmasına karşın denizden gelen tuzlu suya hassastır. Lavandula angustifolia kadar soğuğa dayanıklı değildir, ancak -12 ˚C. ısıya dayanabilir.  H için çok seçici değildir, asit, nötr vey kuvvetli alkali ortamda yaşamını sürdürürHHh

Peyzajda kullanımı: Karabaş Otu baharat ve çok yıllık (perennial) bahçeler için seçilecek güzel bir bitkidir. Özellikle Kuru Bahçe ve Akdeniz Bahçesi peyzajında kullanılmaktadır. Soliter, bitki tarhlarında veya yürüyüş yolları kenarlarında grup halinde kullanılabilir. Lavandula stoechas 'anouk' un ağaç formu saksı içinde, yürüyüş yolları kenarlarında güzel bir görüntü oluşturur. Şehir planlamasında, peyzaj alanlarının düzenlemesinde kullanılan süs sebzeleri, tıbbi ve aromatik bitkiler arasında özel bir yeri olan bitkidir.

Lavandula stoechas ticari olarak oda kokusu spreyi ve insektisit yapımında kullanılmaktadır. Çiçek sapları işlem görerek, ağızdan baş ağrısı, irritabilite, soğuk algınlığı ve bulantıya karşı, haricen ise yarada, romatizma ağrılarında ve böcek olarak kullanılmaktadır. Antiseptik, sindirimi kolaylaştırıcı, spazm çözücü, yara iyileştirici ve antibakteriyel özellikleri vardır. Çiçekler aromaterapi solüsyonlarının bileşiminde kullanılmaktadır. Çiçek sapları kuru çiçek aranjmanlarında ve potpuride kullanılmaktadır.

uploads/23102023151344/LAVANDULA S (5).JPG

uploads/23102023151344/LAVANDULA S (7).JPG

uploads/23102023151344/LAVANDULA S (2).JPG

 uploads/23102023151344/LAVANDULA S (3).JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Eylül 2023

uploads/22092023170357/Slayt6.JPG

VİTEX AGNUS-CASTUS - HAYIT- BEŞ PARMAK - NAMUS AĞACI

uploads/22092023170357/Slayt7.JPG

Vitex agnus-castus Lamiaceae (eski sınıflandırmada Verbenaceae) “Ballıbabagiller” ailesine ait, yaprak döken, çalı veya küçük ağaçtır. İngilizce’de Chaste (cinsel perhiz) Ağacı ve Yabani Lavanta adları ile bilinmektedir. Türkiye’de Papaz Biberi, Keşiş Biberi ve Beş Parmak Ağacı ve Namus ağacı olarak da adlandırılmaktadır. Vitex agnus-castus, vitex cinsinin soğuğa dayanıklı birkaç türünden biridir, diğerleri tropik veya subtropiklerde yetişen çiçekli türlerdir. Theophrastus “Bitkiler Hakkında” ki kitabında; bitkiyi agnos olarak adlandırmıştır. Vitex adı, Pliny tarafından Latince vieo “örme ve bağlama” dan türetilmiştir, bitkinin sepet yapımında kullanılmasından dolayı verilmiştir. Eski zamanlarda bitkinin anafrodizyak (cinsel uyarıyı önleyici) olduğu düşünülmüş, Pliny “Historia Naturalis- Doğa Tarihi” adlı kitabında; eski Yunan’da her yıl, üç gün süren, tanrıça Demeter ve kızı Persphone onurunu düzenlenen, yalnız kadınların katıldığı Thesmophoria festivalinde, katılımcı kadınların cinsel isteklerini azaltmak için Hayıt dal ve yapraklarından yaptıkları yataklarda yattığını yazmıştır.

Vitex agnus-castus Akdeniz ve batı Asya’ya özgü bir bitkidir. Doğal olarak: (Tunus, Cezayir, Libya, Fas, Mısır, Baleare Adası, İspanya, Fransa, İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Türkiye, Kıbrıs, Suriye, Lübnan, İran, Irak, Kuzey Kafkasya, Pakistan, Afganistan, Tajikistan, Türkmenistan’da bulunmaktadır. Türkiye'de Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarında, denizden 750 metre yüksekliğe kadar olan alanlarda doğal yayılış göstermektedir. Bitkinin bugün Amerika kıtasında birçok ülkede üretimi yapılmaktadır.

uploads/22092023170357/Slayt2.JPG

Hayıt, yaprak döken, büyük çalı veya küçük ağaçtır, 3-5 metre boya erişir, bununla birlikte, sıcak ülkelerde 8 metreye kadar boylandığı görülmüştür. Palmat (elsi) yapıya sahip, 5-7 yaprakçıktan oluşan, güzel kokulu yapraklarının üstü, koyu yeşil, altları ise gri renktedir. İlkbahar ve aylarında, 12-20 cm saplar üzerinde, lavanta-mavi, bazen beyaz renkli küçük çiçekler çıkarlar, bunlar sonradan 2-3 mm çapında yuvarlak meyvelere dönüşürler. Bitki sıklıkla sonbaharda da çiçek açar. Çiçekler, kelebek ve arılar için çekicidir, bu nedenle bal yetiştiricileri, iyi ürün elde etmek için, arı yetiştirilen bölgelere bu ağaçları dikerler.

Vitex agnus-castus yarı güneşli ortamda olabilirse de tercihi, bol güneş ve iyi drenajlı bir ortamdır, toprak bakımından seçici değildir. Kuraklık ve tuzluluğa dayanıklıdır. Aşırı soğuk ve ıslak ortamda toprak üstü kısmını kaybeder, ilkbaharda tekrar sürer. Döllenmesi için diğer bir bitkiye gereksinimi olmakla birlikte, bazen kendini dölleyebilmektedir. Üretimi tohum veya çelikleme ile yapılır. Sonbaharda yapılan budama, ilk bahardaki çiçeklenmeyi ve ürünü arttırır. Çiçeklenme yeni sürgünlerde olduğu için, ilkbaharda yeni sürgünlere yapılacak budama ürün hasadını önemli ölçüde azaltır. Hayıt, −20 °C dona dayanmaktadır, daha soğuk ortamlarda, üst aksamını kaybeden bitkinin ilkbaharda alttan yeniden sürdüğü gözlenmiştir. Ilıman ortamda 5 metreye yükselebilen, büyük çalı veya ağaç şeklindeki bitki, soğuk ortamda 100-150 cm yüksekliğinde, çok yıllık herbesiyöz bir bitki görünümde olur.

Peyzajda Kullanımı: Vitex agnus-castus, Uzun zamandan beri temizlik, saflık sembolü olarak vurgu bitkisi olarak kullanılmıştır. Patika ve bordür bitkisi olarak kullanılmaya uygundur. Cadde veya orta refüj bitkisi olarak kullanıldığında, boyunun kısalığı nedeni ile elektrik telleri ile ilgili bir problem yaşanmaz, ancak bitki yana büyüdüğünden, trafik görüntüsünü kapatmamak için yalnız geniş orta refüj alanlarında tercih edilmelidir. Büyük saksılarda yetiştirmek için de uygun bir bitkidir.

Hayıt, iridoid, flavonoid, progestin ve esansiyel yağlar içerir. Bu maddelerin kompozisyonu, adet düzeni ayarlanması ve menopozda önemli rol oynar. Alternatif tıpta, bitkinin yaprakları, son 10 cm kısımdaki dalları, çiçekleri ve meyveleri kullanılmaktadır. Vitex agnus-castus adet düzensizliklerinde ve ağrısında, adet öncesi kasık ve bel ağrılarında ve menopozda kullanılmaktadır. Meyvelerin hem kadın hem de erkek üreme sisteminde tonik olduğu söylenmiştir. Meyve ve tohumları anafrodizyaktır, cinsel iştahı azaltmada kullanılır. Ağrılı meme sendromunda (mastodinya) etkili olduğu ileri sürülmüştür.

 

uploads/22092023170357/Slayt1.JPG

uploads/22092023170357/Slayt5.JPG

uploads/22092023170357/Slayt3.JPG

 uploads/22092023170357/Slayt4.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Ağustos 2023

uploads/05082023175049/styrax4.JPG

STYRAX OFFİCİNALİS – TESBİH ÇALISI - AYI FINDIĞI

Styracaceae (Ayıfındığıgiller) ailesi, genellikle tropik ve subtropiklerde yaşayan, çalı veya ağaçlardan oluşan, 11 cins ve 130 türü kapsar. Styrax türleri hem Amerika hem de Asya kıtasında bulunmaktadır.

uploads/05082023175049/styrax6.JPG

Styrax officinalis  Styracaceae ailesine ait bir türdür. Doğal olarak güneydoğu Avrupa ve Küçük Asya (İtalya, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Girit Adası, Rodos Adası, Kıbrıs, Türkiye, Suriye, Lübnan ve İsrail) de bulunmaktadır. Türkiye’de Güney Marmara, Karadeniz bölgesi, Ege bölgesi, Antalya, Adana ve Fırat nehri havzasında bulunurlar. Genelde denizden 1500 m yüksekliğe kadar olan dağ kenarları, akarsu kenarları, özellikle karışık orman bölgelerinde rastlanmatadırlar. Amerika kıtasına ait bazı alt türler: Styrax officinalis var. californicus, Styrax officinalis var. fulvescens, Styrax officinalis var. jaliscanus, Styrax officinalis subsp. redivivus’dur, ancak son yapılan moleküler analizler sonucu, bu alt tür olarak kabul edilen bu bitkilerin başka bir tür  olabilecekleri bildirilmiştir. Cins adı Sytrax Arapça, rezin üretilen bitkiler ve özellikle Sytrax officinalis için kullanılan “assthirak” kelimesinden türetilmiştir. “Officinalis” eki ise orta çağda bitkisel ilaçların, likör, parfüm vb maddelerin yapıldığı laboratuvar veya dükkanlara verilen Latince “opificina” kelimesinden gelmektedir. Bitki dilimizde Ayı Fındığı, Çakıldak, Tespihlik, Yaban Ayvası, Zamzalak adları ile de bilinmektedir.

Tesbih Çalısı yaprak döken, ilkbaharda beyaz çiçekler ile kaplanan, bu nedenle İngilizce’de Kartanesi olarak isimlendirilen bir çalıdır. Bulunduğu ülkelerde yiyecek, tıbbi ve başka amaçlar ile kullanılmaktadır. Bitki 5 metreye kadar boylanabilir. İnce kırmızımsı renkteki dalcıklardan, almaşık olarak çıkan yaprakları, elips şeklinde, 5-10 cm uzunluk ve 3-6 cm genişliktedir. Sytrax officinalis hermafrodit (hem erkek hemde dişi organlara sahip) bir bitkidir. Nisan ayından Haziran’a kadar, dalcıkların ucunda 3-8 adet çiçek açarlar. Çan şeklinde, sarkıcı, beyaz ve kokulu çiçekler 2 cm uzunluğundadır. Çiçek tacı 5-8 adet taç yaprak ve çok sayıda sarı renkte erkek organ (stamen) içerir, çanak yapraklar 5 lobdan oluşmaktadır. Yuvarlak meyveler, yaz sonunda olgunlaşırlar.

Tesbih Çalısı toprak bakımından fazla seçici değildir ancak iyi drenajlı ve nemli toprağı tercih eder. Yarı gölge ortamı sevmekle birlikte, güneşe dayanıklıdır. -15 ˚C soğuğa dayanırsa da kışın soğuk rüzgarlardan zarar görebilir. Fazla su gereksinimi yoktur, kurak Akdeniz yazını kolaylıkla atlatmaktadır. Üretimi tohum veya çelikle olur. Tohum üretimi için soğuklama önerilir. Çelik üretimi ise tercihan yaz ortasında alınan yarı odunsu çelikler ile yapılır.

Sytrax officinalis eski çağlardan beri bilinen “Storax” adı verilen kokulu reçinenin elde edildiği bitkidir. Storaks bitkinin gövdesinde açılan yaralardan elde edilir, anti septik (mikrop kırıcı) ve ekspektoran (balgam söktürücü) olarak kullanılmaktadır. Kokulu olduğundan tıpta, kozmetik sanayiinde, tütsü yapımında ve daha az olarak gıda sanayinde yararlanılmaktadır.

Peyzajda kullanımı: Tesbih Çalısı düzgün yuvarlak çatı yapan, çiçeklenmesi çekici bir görüntü sergileyen, güzel bir çalıdır. Vurgu bitkisi, karışık bordür bitkisi olarak kullanılabilir. Akdeniz veya diğer sahillerde, doğal bitki örtüsünün istendiği bahçeler için de uygun bir bitkidir.

uploads/05082023175049/styrax5.JPG

uploads/05082023175049/styrax8.JPG

uploads/05082023175049/styrax7.JPG

uploads/05082023175049/styrax.JPG

uploads/05082023175049/styrax2.JPG

  uploads/05082023175049/styrax3.JPG

PEYZAJDA 4. BOYUT Temmuz 2023

uploads/05072023074852/8.JPG

GLAUCIUM FLAVUM - GÜNDÜRMELÂLESİ - SARI BOYNUZLU GELİNCİK

uploads/05072023074852/6.JPG

Glaucium flavum, Papaveraceae (Haşhaşgiller) ailesine ait çok yıllık otsu bir bitkidir. Doğal olarak kuzey Avrupa ve İngiliz Adalarından, Avrupa’nın Akdeniz güney kıyıları, kuzey Afrika ve küçük Asya’da bulunmaktadır. Gündürmelâlesi ülkemizde Karadeniz, Ege ve Akdeniz sahil kuşağında, deniz kenarları ve denizden içeri uzanan vadilerde görülür. Genel olarak deniz kenarlarında, kumlu ve tuzlu topraklarda bulunmaktadır. Cins adı, cinsi tarif eden İskoç botanikçi Philip Miller tarafından, cinsin yapraklarının rengi nedeni ile verilmiştir. Yunanca “glaukos” Gri-yeşil demektir. Tür adı “flavum” Avusturyalı botanikçi Heinrich J. N. von Crantz tarafından verilmiştir, Latince “flavus” altın sarısı demektir. Meyvelerinin boynuza benzemesi nedeni ile Sarı Boynuzlu Gelincik, çiçeklerinin haşhaşa benzemesi nedeni ile Sarı Haşhaş ve deniz kenarlarında rastlandığından Deniz Gelinciği olarak da adlandırılmaktadır.

Glaucium flavum, yavaş büyüyen, 50-60 cm yüksekliğe ulaşabilen çok yıllık (perennial) bir bitkidir. Mavi gri renkli yaprakları 7-20 cm uzunluğunda, 2-5 mm eninde, derin lobludur ve rozet şeklinde dizilim gösterirler. Yapraklar, su tutan mumsu bir tabaka ile kaplıdır. Bitki çok yıllık olmasına karşın bazı kaynaklarda kısa ömrü nedeni ile iki yıllık (biennial) olarak gösterilmektedir. Genel olarak 2 yıldan fazla yaşam süreleri vardı, tohumdan çıktıkları yıl içinde çiçek açarlar ve çiçeklenme uzun yıllar devam eder. Yetişkin bitkiler, ilkbahar başından yaz sonuna kadar, dallı gövdelerden yukarı uzanan saplar üzerinde, her biri 5-7 cm genişliğinde parlak sarı çiçekler açarlar. Çiçeklerin ortasında çok sayıda stamenin oluşturduğu sarı renkte, parlak, tüysü kabarık oluşum bulunur. 2-3 cm uzunluğunda 4 adet petal (taç yaprak) döküldükten sonra uzun kıvrımlı tohum kılıfları oluşmaya başlar. Tohum kılıfları 15 cm büyüklükte boynuz şeklinde kapsüle dönüşürler. Yaz sonunda açılan tohum kılıflarından çıkan tohumlar etrafa saçılırlar.

uploads/05072023074852/3.JPG

Gündürmelâlesi, tam güneş gören, iyi drenajlı ortamı sever, tuzluluğa karşı çok toleranslıdır, -15˚C soğuğa dayanıklıdır. Üretimi tohum ile yapılır. Gövde kesildiğinde kötü kokulu, portakal rengi bir sıvı çıkar. Bitkinin tohum dahil, tüm kısımları, özellikle kökleri, ağızdan alındığı takdirde zehirlidir, çeşitli semptomlara ve solunum yetmezliği ile ölüme neden olabilir. Glaucium flavum bünyesindeki ana alkaloid glaucine dir. Glaucine antiinflamatuvar ve bronkodilatatör etkisi bulunmaktadır, bazı ülkelerde öksürük kesici ilaç terkibinde kullanılmaktadır. Glaucine’in yan etkileri arasında sedasyon, yorgunluk ve renkli değişik imajlar görme ile karakteristik hallusinojenik etkiler bulunmaktadır.

Peyzajda Kullanımı: Gündürmelâlesi, hafif dağınık görünümüne karşın, doğal bahçelerde, mavimtırak yaprakları ve altın sarısı çiçekleri ile tercih edilebilecek bir bitkidir. Doğal olarak deniz sahillerinde ve kumsallarda bulunması nedeni ile özellikle plajlarda uygulanacak peyzajda seçilecek bir bitkidir. Saksı bitkisi olarak da yetiştirilmeye uygundur.

uploads/05072023074852/4.JPG

uploads/05072023074852/5.JPG

uploads/05072023074852/1.JPG

 uploads/05072023074852/7.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Haziran 2023

uploads/17062023172738/JUNIPERUS OXYCEDRUS (6).JPG

JUNİPERUS OXYCEDRUS - KATRAN ARDICI AĞACI

uploads/17062023172738/JUNIPERUS OXYCEDRUS (2).JPG

Juniperus oxycedrus, Cupressaceae (Servigiller) ailesi, Juniperus cinsine ait bir türdür. Doğal olarak batıda Fas ve Portekiz’den, doğuda Suriye, Lübnan, İsrail’e kadar uzanan Akdeniz sahil ülkeleri ile iç kısımda; Irak ve İran’da bulunmaktadır. Doğasında deniz seviyesinden 2200 m ye yüksekliğe kadar görülmektedir. Juniperus Yunanca genç kalan demektir, cinsin her dem yeşil olmasından dolayı kullanılmıştır. Yunanca “0xys” keskin, “cedrus” ise Latince kozalaklı bitkiler için kullanılan genel bir tanımlamadır.  Tür adı Oxycedrus Keskin Servi demektir, yapraklarının batıcı özelliğini işaret etmektedir. Ağaç genellikle iki cinslidir, erkek ve dişi bireyler ayrıdır.

Katran Ardıcı Ağacının kabul edilen dört alt türü bulunmaktadır: Juniperus oxycedrus subsp. oxycedrus (sahil ve sahilden uzak kısımlarda en yaygın olan), Juniperus oxycedrus subsp. macrocarpa (2-3 mm geniş yapraklı ve 12-18 mm büyük kozalaklı, Akdeniz ve Karadeniz sahillerinde bulunur),  Juniperus oxycedrus subsp. badia (Kuzey Cezayir iç kısımları ve İber Yarımadasında bulunur, kozalakları 10-13 mm, olgunlaşınca kenarları mor renkte), Juniperus oxycedrus subsp. transtagana (Portekiz ve İspanyada bulunan bir alt türdür). Türkiye florasında Juniperus oxycedrus subsp. oxycedrus ve Juniperus oxycedrus subsp. macrocarpa bulunmaktadır. 

Juniperus oxycedrus her dem yeşil bir çalı veya ağaçtır, 2-3 metre yüksekliğinde dolgun bir çalı olabildiği gibi, dik uzayan 10-15 metreye kadar boylanan bir ağaç olabilir. Sıklıkla çok gövdeli, yükselen veya aşağı uzanan dalları ile yuvarlak bir çatı yapan bitkidir. Gövde düzgün, açık gri renklidir, üç köşeli dallar, çıktıklarında yeşil renkte olup, ileriki yıllarda sarı-kahverengine dönerler. İğne yapraklar 5-20 mm uzunluğunda ve 1-2 m kalınlığında, ortada yeşil bir çizgi ile ayrılan beyazımsı renktedir. İki cinselli çiçekler kış sonu açarlar. Önce yeşil, olgunlaşırken turuncu-kırmızı renkte olan dişi kozalaklar 12 mm ye kadar büyür, olgunlaşma 18 ay sürmektedir. Tam olgun kozalaklar mavimsi renge dönerler, her biri 2-3 adet, geniş oval şekilde tohum içerir. Kuşlar tarafından yenen meyvelerin yumuşak kısımları sindirilir, sert tohumlar ise dışkı ile değişik yerlere atılırlar. Polen taşıyan erkek kozalaklar sarı renktedir, 3 mm çapa kadar büyürler polenlerini boşalttıktan sonra ilkbahar başı kaybolurlar.

uploads/17062023172738/JUNIPERUS OXYCEDRUS (7).JPG

Katran Ardıcı Ağacı, nemli, gıdaca zengin ve iyi direne olan ortamı sevmektedir. Değişik pH derecelerine dayanıklıdır. Üretim tohum veya yarı sert çelikler ile yapılır. En az -20 ˚C. ye dayandığı bildirilmiştir. Yaprak bitleri, servi biti ve tırtıl gibi zararlılar ve phytophthora gibi çeşitli mantar hastalıklarına karşı hassastır.

Peyzajda kullanımı: Juniperus oxycedrus, tuza ve kuraklığa dayanıklılığı nedeni ile deniz kenarlarında informal çit yapımında kullanılmaktadır. Kır bahçeleri, informal bahçeler, kent parkları, sahil bahçelerinde soliter olarak, çit olarak veya parsellerin etrafında sınırlandırıcı olarak kullanılmaktadır. Özellikle yerine alıştıktan sonra kuraklığa dayanıklı olması ve güzel mavimsi rengi ile peyzaj mimarlarının informal alanlarda tercih edebileceği bir bitkidir.

Önem ve Kullanılışı: Katran Ardıcı Ağacı’nın odunu sert ve dayanıklıdır bu nedenle mobilya ve değerli ahşap ürünleri yapımında kullanılmaktadır. Bitkinin gövde ve dallarından elde edilen katran yağı esansiyel bir yağdır. Koyu renkli, keskin kokulu bu yağ, kozmetik sanayiinde, deri hastalıkları merhemlerinde ve tütsü olarak kullanılmaktadır. Yağın mikrop öldürücü (antiseptik) ve parazit öldürücü (antiparasitik) özellikleri vardır. Sabun, deterjan, krem, losyon ve parfümlerde koku verici olarak kullanılmaktadır. Juniperlerin yalancı meyvesi olan dişi kozalakları, özellikle kuzey Avrupa ve İskandinav ülkelerinde keskin kokusu nedeni ile et yemeklerinde kullanılmaktadır. Katran yağını eski Romalı’lar ölülerin muhafazası için kullanmışlar, Katran Ardıcı ağacının yakıldığı zaman çıkan kokunun yılanları kaçırdığına inanmışlardır. Bazen bebeklerde şiddetli allerjik reaksiyona neden olabilir. Ekolojik olarak, bitkinin meyveleri bazı kuşlar için çekicidir.

uploads/17062023172738/JUNIPERUS OXYCEDRUS (1).JPG

uploads/17062023172738/JUNIPERUS OXYCEDRUS (4).JPG

uploads/17062023172738/JUNIPERUS OXYCEDRUS (5).JPG

 uploads/17062023172738/JUNIPERUS OXYCEDRUS (3).JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Mayıs 2023

uploads/11052023175024/Slayt6.JPG

CERETONİA SİLİQUA - KEÇİBOYNUZU AĞACI

Fabaceae (Baklagiler) 670 dolayında cins ve 20.000 dolayında türü içeren, ağaç, çalı sarmaşık ve otsu bitkileri içeren bir ailedir. Ailenin ortak özelliği, birleşik yaprakları ve çok taneli meyveleridir. Ceretonia, Fabaceae (Baklagiler) ailesine ait her dem yeşil iki türü içerir, bunlardan biri Ceretonia siliqua’dır.

Keçi Boynuzu Ağacının anavatanı, Türkiye, Suriye ve Lübnan’dır, bugün Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz ve Akdeniz kıyısı olan kuzey Afrika ülkelerinde ve Akdeniz iklim özelliğine sahip dünyanın diğer ülkelerinde üretimi yapılmaktadır. Bu ülkelerde ağaç şekerden zengin meyveleri ve zamk içeren tohumları nedeni ile üretilmektedir. Cins adı Ceretonia, Yunanca “keretonia” boynuz kelimesinden gelmektedir. Latince “siliqua”, ince uzun meyve kapsülü demektir. İngilizce “Saint John's Bread” adı, St. John’un çölde kaldığı 40 gün boyunca bu ağacın meyvelerini yiyerek yaşamda kalmış olması nedeni ile verilmiştir.

uploads/11052023175024/Slayt5.JPG

Keçiboynuzu Ağacı trioecious bir bitkidir; ağaçlar erkek, dişi veya hermafrodit olabilir. Tek cinsel olan ağaçların meyve oluşturabilmesi için yakınında diğer seksten bir ağacın olması gerekir. Hermafrodit olan ağaçlar ise tek başına meyve yaparlar. Uzun ömürlü bir ağaçtır, 6 yaşında meyve vermeye başlar, 80-100 yıl verimliliğini kaybetmez, 100 yıldan fazla yaşadığı bildirilmiştir.

Ceretonia siliqua 10 m, ender olarak 15 metreye kadar boylanabilen yarım küre şeklinde taç oluşturan bir ağaçtır. Gövdesi kalın, dalları serttir. Yaprak sapları kırmızı renktedir. Pinnat yaprakları, 10-20 cm uzunlukta olup karşılıklı çıkan, oval veya eliptik şekilli, 4-10 çift parlak, koyu yeşil renkli yaprakçıktan oluşmaktadır. Yapraklar etlidir ve tannin bakımından zengindir. Ağustos-Ekim ayları arasında çiçeklenir. Dal, bazen de gövdeden çıkan ilginç çiçekleri, ince uzun bir sap üzerinde sıralanmış 6-12 mm uzunluğunda çok sayıda yeşil, kırmızı çiçeğin birleşmesi ile oluşmuştur. Çiçekler sinek ve eşek arıları tarafından döllenir. Fasulye benzeri, düz veya kıvrık şekilli meyveleri 10-30 cm uzunluğunda ve 1,5-3 cm genişliğindedir. İnce uzun meyvelerin üzerleri kıvrımlı, renkleri önce yeşil, olgunlaşınca parlak kahverengidir. Her bir meyve, yumuşak, tatlı bir jel içinde, 5-18 adet sert tohum içerir. Ağacının kök yapısı çok gelişmiştir, ana ve yan kökler bir ağ oluşturur ve 30-40 m toprak derinliğine inebilirler. Bu nedenle kuraklık zamanında bile derinde su bularak gereksinimi karşılamaktadır.

Ceretonia siliqua Toprak bakımından seçici değildir, hafif asitten alkaliye kadar değişik topraklarda yetişebilir. Kuraklığa, rüzgâra ve deniz tuzluğuna dayanıklıdır. Bitki en iyi bol güneşli, sıcak ve kurak ortamda gelişim gösterir, gölge ortamda gelişemez.  -8°C soğuğa rahatlıkla dayanır. Üretim tohumladır, daha iyi ürün almak için, bol ürün veren bireylerden alınan gözler ile aşı uygulanır.

Keçiboynuzu çok faydalı bir ağaçtır. Meyvenin özü sakarinden zengindir; pekmez yapımında, pişirilip, toz haline getirildikten sonra kek ve içecekte kakao yerine, fermente edilerek alkol yapımında, sulandırılarak şurup yapımında kullanılmaktadır. Keçiboynuzu unu, gluten içermediğinden çöliak hastaları tarafından da rahatlıkla kullanılmaktadır. Geçmişte kıtlık yıllarında, susuzluğa karşın bitkinin meyvelerinin olgunlaşmaya devam etmesi nedeni ile hayat kurtarıcı gıda olarak kullanılmıştır. Tohumlardan çıkarılan galactomannan, gıda endüstrisinde katılaştırıcı ve gıda ömrünü arttırıcı madde olarak kullanılmaktadır. Galactomanın, ağırlığının 50-100 kat sıvı tutması nedeni ile harika bir doğal katılaştırıcı ve koruyucudur.

Eski devirlerde, Keçiboynuzu Ağacı çekirdeklerinin ağırlığının eşit olduğu düşünülmüş ve her birinin ağırlığı karat olarak belirlenmiştir. Karat uzun yıllar, altın ve elmas gibi kıymetli taşların ölçümü için kullanılmıştır. Batı Akdeniz ülkelerinde kullanılan karat kelimesi, Arapça “girat”dan gelmektedir. Bugün karat, 200 mg olarak kabul edilerek standartlaştırılmıştır.

Peyzajda Kullanımı: Keçiboynuzu Ağacı Parlak yeşil yaprakları ve güzel tacı nedeni ile doğal ve kurakçıl Akdeniz bahçelerinde tercih edilen bir ağaçtır. Sulamaya ve fazla bakıma gereksinim göstermez, meyvesinden de yararlanılmaktadır. Meyve bahçeleri çevresinde, rüzgâr perdesi oluşturmak için kullanılmaktadır. Sıra halinde dikildiğinde, ses bariyeri yapma işlevini de görür. Ayrıca erozyon önlenmesi veya çölleşme tehlikesi olan yörelerde tercih edilen bir ağaçtır.

uploads/11052023175024/Slayt2.JPG

uploads/11052023175024/Slayt3.JPG

uploads/11052023175024/Slayt1.JPG

 uploads/11052023175024/Slayt4.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Nisan 2023

uploads/13042023170825/CRASSULA.jpg

 CRASSULA “BUDA MABEDİ”

Crassula “Buda Mabedi”, Crassulaceae (Damkoruğugiller) ailesine ait bir bitkidir. Bu sukkulent (etli yapraklı bitkiler) aile Asya, Avustralya, çoğunluğu Güney Afrika ve Mozambik’ten olmak üzere 200 kadar türü içermektedir.

Crassula “Buda Mabedi” doğada bulunan bir tür değildir. Amerikalı bitki yetiştirici Myron W. Kimnach tarafından 1959 yılında üretilen bir hibrittir. Crassula pyramidalis ve Crassula perfoliata var. minor (eski adı Crassula falcata) arasında çaprazlama yolu ile elde edilmiştir. Her dem yeşil, değişik, ilginç görünümlü bu bitki, yaprak şekil ve dizilişinin Buda Mabedi veya Pagoda’ya benzemesi nedeni ile “Buda Mabedi” bitkisi olarak adlandırılmıştır. Küçük bir bitkidir, yanlarından dallanma göstererek 15 cm’ye kadar boylanabilir. Kalp şeklinde, düzgün düzeyli, gri-gümüş veya gri-yeşil renkli yapraklarının üzerinde pudra benzeri bir toz vardır, ellemekle veya yıkamakla bu toz kaybolur. Yapraklar çok sıktır, kenarları yukarı kalkarak adeta 4 köşeli bir sütun oluştururlar. Bu hibrit bitkinin gövdeleri bazen 5 veya 6 altı kenarlı olabilir. Pembe veya beyaz çiçekleri yuvarlak demetler halinde özellikle ilkbahar ve yazın açarlar.

Crassula “Buda Mabedi” güneş veya yarı gölge ortamı tercih eder, ancak aşırı sıcaklarda yaprakları güneşten yanabilir. Bitki toprak pH sı için seçici değildir, bununla birlikte geçirgen bir toprağı tercih ederler. Fazla sulama veya tabanda su birikmesi bitkiyi bozmaktadır, özellikle kış aylarında sulama en aza indirilmelidir. Bitki en iyi gelişmeyi sıcak iklim bölgelerinde gösterir, fazla ıslak olmayan ortamda -4°C soğuğa dayanabilmektedir. Nemli ortamda krassulalar kışın iç mekâna konulmalıdır.

Crassula “Buda Mabedi” nin üretimi, yaprak veya gövde çelikleri ile yapılır, tohum veya yandan verdiği kardeşlerin ayrılması ile de üretilebilmektedir. Ağızdan alındığı takdirde zehirlidir. Yaşlı bitkiler, gövdeleri eğilerek güzel olmayan bir görüntü sergileyebilir, bu gövdeler aşağı seviyeden kesilmelidir. Krassulalar genel olarak unlu bite hassas bitkilerdir, infestasyon halinde yaprakların mekanik temizliği veya böcek öldürücü ilaç kullanılması gerekir. Saksı içinde yetiştirilen bitkinin, aşırı su kaybetmesi durumunda, kök yapısı zayıf olduğundan, pörsüyen ve bükülen gövdesini ayakta tutmak için gövde etrafına küçük çakıl taşları konulması uygundur.

Peyzajda Kullanımı: Crassula “Buda Mabedi”, sanatsal görünümü olan bir sukkulent bitkidir. Kuraklığa oldukça dayanıklı olduğundan, uygun iklimlerde kaya ve kaktüs bahçelerinde kullanılır. Fazla güneş gören ortamda bitki yapraklarının rengi kırmızıya dönebilir, ancak bu ciddi bir sorun yaratmaz. Bitki genelde saksılarda iç mekân bitkisi olarak yetiştirilmektedir.

uploads/13042023164738/BUDA (7).JPG

uploads/13042023164738/BUDA (6).JPG

uploads/13042023164738/BUDA (5).JPG

uploads/13042023164738/BUDA (3).JPG

uploads/13042023164738/BUDA (2).JPG

  uploads/13042023164738/BUDA (1).JPG

PEYZAJDA 4. BOYUT Mart 2023

uploads/29032023181227/TECOMA CAPENSIS (6).JPG

TECOMA CAPENSiS - TECOMARiA CAPENSiS - TEKOMARYA

uploads/29032023181227/TECOMA CAPENSIS (7).JPG

Tecoma capensis, Bignoniaceae (Katalpagiller) ailesi, Tecoma cinsine ait bir türdür. Bitki daha önce Tecomaria capensis olarak adlandırılmıştı. Tecomaria cinsinin, Amerika kıtasına ait Tecoma cinsi ile aynı morfolojik görünüm gösterdiği gerekçesi ile botanikçiler, bu cinsi Tecoma sınıfına dahil etmiştir. Son moleküler çalışmalar, Tecomaria cinsinin Tecoma dan çok Podronea cinsi ile akraba olabileceğini göstermiştir. Tecoma adı Meksika’da bulunan yerel adı “tecomaxochitl” olan, bu cinse ait bir türden gelmektedir. Capensis ise bitkinin doğal olarak bulunduğu Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Cape eyaletinden gelmektedir.

Tekomarya, doğal olarak, Güney Afrika (Kuzey Bölgesi, Mpumalanga, Swaziland, KwaZulu-Natal, Cape sahili) ve Mozambik’te bulunmaktadır. Genel olarak açık otlak alanlarda ve orman kenarlarında bulunur.  Bugün Avrupa, Hindistan, Avustralya, Florida, Pasifik ve Hint Okyanusu adalarında kültürü yapılmaktadır.

Tecoma capensis, Her dem yeşil, çok gövdeli, hızlı büyüyen bir çalıdır, Boyu ve eni 2-3 m yi bulur. Bitkinin dalları sarkıcı ve düzensiz bir büyüme gösterir, büyüdükleri zaman, yanlarında bulunan bitkilere, duvara ve yapılara dayanırlar. Bitkinin yeşil veya koyu yeşil renkteki pinnat yaprakları, dallardan karşılıklı olarak çıkarlar ve 15 cm uzunluğa erişebilirler. Yapraklar 5-9 adet, kenarları tırtıllı, oblong şekilde yaprakçıklardan oluşmaktadır. Soğuk hava şartlarında, bitki kışın yapraklarını kaybedebilir. Tekomarya’nın 5 cm uzunluğunda boru şeklindeki gösterişli çiçekleri, kırmızı, sarı, turuncu veya somon renkli olabilir. Bitki tüm boyunca çiçek açar, ancak en fazla çiçeklenme, sonbahardan ilkbahara kadar olan sürede olmaktadır. Boru şeklindeki çiçekler genellikle arı kuşları tarafından döllenmektedir.  

uploads/29032023181227/TECOMA CAPENSIS (1).JPG

Tecoma capensis, Yarı gölge veya güneşli ortamda çiçek açar, toprak bakımından seçici değildir, rüzgâra, deniz suyu spreyine ve sıcağa dayanıklıdır ancak soğuğa hassastır. En fazla -5 °C soğuğa dayanabilir. Düzgün bitki formu, yeni sürgün ve çiçeklenmenin olması için kış sonu budama ve gübrelenme yapılmalıdır. Dağınık şekilde dallanan bitkiye gerektiğinde sert bir budama uygulanabilir, bitki yeniden sürer. Üretim tohum, ilkbahar ve yazın yapılan çelikler veya köklenmiş kardeşlerin ayrılması ile yapılır.

Bugün bitkinin birçok değişik renkli varyetesi üretilmiştir: Tecoma capensis ‘apricot’ kayısı renkli çiçekli. Tecoma capensis ‘coccinea’ Domates kırmızısı renkli çiçekli. Tecoma capensis ‘Lutea’ sarı çiçekli ve diğerlerine göre bodur varyete. Tecoma capensis ‘orange koyu turuncu çiçekli. Tecoma capensis ‘Rocky Horror parlak kırmızı çiçekli. Tecoma capensis ‘Salmon’ somon rengi çiçeklidir.

Peyzajda Kullanımı: Tekomarya bahçe süs bitkisi olarak çit yapımında ve dekoratif uygulamalarda kullanılmaktadır. Soliter, perdeleme amaçlı veya budanarak, şekilli çit yapımında kullanılır. Kuraklığa oldukça dayanıklı olduğu için, kurakçıl peyzaj çalışmalarında seçilebilecek bir bitkidir. Geniş alanlarda, yer örtücü, espaliyer veya geniş şekilli çit yapımında kullanılır. Özellikle soğuk iklim bölgelerinde saksı içinde yetiştirilebilir. Kuş ve kelebeklerin görülmesinin istenildiği bahçelerde kullanılmaktadır.

Tecoma capensis’in gövde kabukları, bulunduğu yörelerde, geleneksel tıpta, ağrı giderici, uykusuzluğa karşı, bronşitte, ateş düşürücü, mide ağrısı, ishal ve dizanteride kullanılmaktadır. Yaprakları da mide ağrısı ve ishalde kullanılmaktadır.

uploads/29032023181227/TECOMA CAPENSIS (2).JPG

uploads/29032023181227/TECOMA CAPENSIS (3).JPG

uploads/29032023181227/TECOMA CAPENSIS (4).JPG

 uploads/29032023181227/TECOMA CAPENSIS (5).JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Şubat 2023

uploads/14022023162906/Taxodium distichum (4).JPG

TAXODİUM DİSTİCHUM – BATAKLIK SERVİSİ

Taxodium distichum, İbreli, yaprak döken, büyük, bir ağaçtır. En önemli özelliği köklerinden yukarı (su veya toprak üzerine) verdiği pnömatafor adı verilen çıkıntılardır, bunlar ile diğer ağaçlardan kolaylıkla ayırt edilir. Ağaç Cupressaceae (Servigiller) ailesine aittir. Doğal olarak ABD’nin güney doğusunda, Mississippi vadisi yataklarından Meksika Körfezine uzanan sahil kuşağında bulunmaktadır. Louisiana Eyaletinin, resmi sembol ağacıdır. Ağaç 17. Yüzyılda Avrupa’ya getirilip peyzajda kullanılmaya başlanmıştır.

Bataklık Servisi Yavaş büyüyen, uzun ömürlü, yaprak döken ibreli, büyük boylara erişebilen bir ağaçtır, sonbaharda yapraklarını döktüğünden İngilizce’de “Çıplak Servi” adıyla bilinmektedir. Ağaç 30-40 metre boy ve 1-2 metre gövde çapına ulaşmaktadır. Bugün Virjinya’da bulunan 45 metre boydaki ağaç, yaşayan en uzun bireydir. Bilinen en yaşlı ağaç ise 2625 yaşında, Kuzey Karolayna’da, Kara Nehir kenarında bulunan bireydir. Florida’da bulunan, 3500 yaşında, 50 metre boyundaki rekor ağaç ise 1925 kasırgasında 12 metre uç kısmını kaybetmiş ve 2012 yılında serseriler tarafından yakılmıştı. Bu ağacın çevresi 14 metre ve çapı 5,3 metre ölçülmüştü.

uploads/14022023162906/Taxodium distichum (6).JPG

Taxodium distichumun 12-20 mm uzunluğunda, yeşil, yumuşak, tüysü, iğne şeklindeki yaprakları, dalların iki tarafından simetrik olarak çıkarlar. Sonbaharda yapraklar, sarı, bakır ve kırmızı renge dönerler. Yaprak döken bir bitki olduğundan, kışın tüm yapraklarını kaybeder, baharda yeniden yapraklanır. Gövde gri kahverengi veya kırmızı kahverengidir, özellikle toprak üstü kısımda, yukarı doğru sütun şeklinde uzanan dikey girinti ve çıkıntılar dikkati çeker. Genç ağaçların tacı piramidal bir görünüm gösterir, yaşla ağaç çatısı silindirik bir görünüm alır. Erişkin ağaçların çevresinde, toprak veya suyun üzerine uzanan termik yuvasını andıran kök çıkıntıları vardır. Botanik terimi olarak bunlara pnömatafor “hava taşıyıcı” denilmektedir. Pnömatoforlar, ağacın yatay olarak uzanan köklerinden, su veya toprak üzerine çıkarlar, bunların görevi su altındaki köklere hava göndermek ve ağacın bulunduğu ortama sıkıca bağlanmasını sağlamaktır. Pnömatoforlar, 10 yaş üzeri erişkin ağaçların çevrelerinde oluşur ve ağaç köklerinin uzandığı çok uzak mesafelerde bile ortaya çıkabilirler.

Bataklık Servisi erselik (monoecious) bir bitkidir, erkek ve dişi kozalaklar aynı ağaç üzerinde bulunurlar. Sonbahar sonunda dalcıkların kenarlarında, erkek ve dişi organcıklar tomurcuklanır, kış başında döllenme oluşur. Döllenmeden sonra nisan ayında kozalaklar gelişmeye başlar ve 12 aylık olgunlaşmadan sonra tohumlar ekim ayı sonunda olgunlaşır. Erkek kozalaklar 10-13 uzunluğunda salkım halinde bulunur. 2-3,5 cm çapında, yuvarlak yapıdaki dişi kozalaklar gençken yeşil renkte, rezinli, yaşlanınca sert ve kahverengidir. Her dişi kozalak dışı, spiral dizilim gösteren 20-30 adet pulsu oluşum ile kaplıdır, bu yapı içinde 4 köşeli bölmelerde 1-3 adet tohum bulunur. Her kozalak, toplam olarak 5-10 mm çapında 20-40 tohum içerir.

Taxodium distichum dayanıklı bir ağaçtır, güneş veya yarı gölge alanları tercih eder. Asit, nötr veya alkali ortama uyum sağlar, tuzlu su spreyine ve hava kirliliğine dayanıklıdır. Toprak olarak da bataklıktan, kurak ortama kadar değişik yerlerde yetişebilmektedir. Kuzey doğu ABD’de dikilen ağaçların -33° C soğuğa kadar dayandıkları bildirilmiştir.

Bugün birçok varyete üretilmiştir, bazıları: Skyward: Bodur bir varyetedir, erişkin ağaçlar 8-10 metre boy ve 1,5-3 metre eni geçmezler. Silindirik büyüme gösteren bu varyete, küçük bahçeler için uygundur. “Pendens” Piramidal formda bir varyetedir, dalları yanlara doğru sarkıcıdır. “Mickelson” Piramidal veya silindirik formda, 15-25 metreye yükselen, tacı yoğun yapraklı bir varyetedir, 3-7 metre genişliğinde dallanma gösterir. “Monarch of Illinois” tek ana büyüme ucu olmayan, yanlara gelişen bir varyetedir, diğer ağaçların aksine pnömatofor uzantıları yoktur.

Peyzajda Kullanımı: Bataklık Servisi eğrelti benzeri, yumuşak, yeşil yaprakları, güzel gövde rengi, sonbaharda değişen yaprak rengi ve tohumları ile her mevsim ilgi odağı olan büyük ve alımlı bir ağaçtır. Bataklık ve su basan alanlara kolaylıkla uyum sağlaması nedeni ile, bu tip yerler için iyi bir seçimdir. Genelde taban suyunun yüksek olduğu Hollanda’da cadde ve park ağaçlandırmasında sıklıkla kullanılmaktadır. Ağaç çevresinden, su veya toprak üzerine çıkan ilgi çekici görünüşlü pnömatoforları nedeni ile de süs ağacı olarak kullanılmaktadır. Etrafa yaydığı sağlam kökleri ile sellerin yıkımını azaltmada ve erozyonu önlemede rolü vardır. Doğal olarak bulunduğu sulak alanlarda ekolojide büyük rol oynamaktadır. Birçok bitki ve hayvan için gıda ve konaklama alanı temin etmektedir. Su ve kara kurbağaları, salamenderler ağaçların bulunduğu ortamı üreme yeri olarak kullanmaktadır. Su kuşları için de konaklama yeridir.

Taxodium distichum yetişkin ağaçları, sert, çürümeye dayanıklı gövdeleri nedeni ile bahçe direği yapımı, kapı, pencere yapımı, bahçe mobilyaları yapımı, tekne yapımı ve parke yapımı gibi birçok alanda kullanılmaktadır.

uploads/14022023162906/Taxodium distichum (5).JPG

uploads/14022023162906/Taxodium distichum (7).JPG

uploads/14022023162906/Taxodium distichum (8).JPG

uploads/14022023162906/Taxodium distichum (1).JPG

uploads/14022023162906/Taxodium distichum (2).JPG

  uploads/14022023162906/Taxodium distichum (3).JPG

PEYZAJDA 4. BOYUT Ocak 2023


uploads/25012023081334/Slayt7.JPG

 

FARFUGİUM JAPONİCUM – LEOPAR BİTKİSİ

Farfugium japonicum, Asteraceae (Papatyagiller) ailesinden, çok yıllık, rizomlu (kök gövdeli), kardeşlenme gösteren bir bitkidir. Daha önce, Ligularia tussilaginea ve Ligularia kaempferi olarak adandırılmıştır. Bazı kültürlerin, yapraklarının beyaz veya sarı alacalı lekeler içermesi nedeni ile Leopar bitkisi olarak da bilinmektedir. Geniş yapraklarından benzetme ile İngiliz’cede “Traktör Koltuğu Bitkisi” olarak da adlandırılmıştır.

uploads/25012023081334/Slayt9.JPG

Leopar Bitkisi doğal olarak Japonya (Ana ada, Honshu civarındaki Kyushu, Shikok ve Ryukyu) uzak doğu Asya (Çin, Kore, Tayvan) nın nemli otlakları, dere kenarları ve sahil bölgelerinde bulunmaktadır.

Farfugium japonicum’un en göze çarpıcı özeliği, uzun bir sapla yukarı uzanan, sert, parlak, yuvarlak veya böbrek şeklinde olan, koyu yeşil renkli, çok büyük yapraklarıdır. 30 cm çapındaki yapraklar, saplarıyla birlikte 60 cm yüksekliğe erişir ve büyük bir bitki görüntüsü yaratırlar. Kışları hava sıcaklığının -6°C. altına düşmediği yörelerde, bitki her dem yeşildir, daha düşük ısı derecelerinde, yapraklar tümüyle donarlar. Yaz sonu veya sonbaharda, bitkiden 70-80 cm yüksekliğe uzanan bir sap üzerinde, her biri 2-5 cm çapında olan papatya benzeri sarı çiçekler, grup halinde açarlar.

Leopar Bitkisi, toprak bakımından seçici olmamakla birlikte, devamlı nemli olan organik maddeden zengin ortamı tercih eder. Güneş veya yarı gölge ortamda yetişebilirler, ancak toprakta yeteri kadar su bulamazsa yaprakları çabucak buruşur. Fazla güneşte de özelikle yeteri kadar sulanmadığı zaman, yaprak yanıkları oluşur. Üretimi genellikle ilkbaharda kardeşlerin ayrılması ile yapılır, tohumla ile üretim de mümkündür. Sümüklü böcek ve salyangozlar bitkinin yapraklarına zarar verirler.

 

uploads/25012023081334/Slayt6.JPG

Bugün süs bitkisi pazarlarında birçok kültürü bulunmaktadır Bunlardan bazıları:

Farfugium japonicum var. giganteum, yaprakları 45 cm çapa ulaşan dev varyete.

Aureomaculatum”, Yeşil yapraklar üzerinde sarı lekeleri olan (leopar adı buradan gelmektedir) varyete.

Argentea variegata”, Yeşil yapraklar üzerinde krem rengi alacalı yapraklı varyete.                                                                     

Kinkan” Yeşil yaprakların çevresi sarı renkte olan varyete.

Crispatum” Kıvırcık salatalığa benzeyen yaprakları olan ve yeşilin değişik tonlarını gösteren bir varyete.

Peyzajda Kullanımı: Farfugium japonicum, bahçe peyzajı ve saksıda kullanılan bir süs bitkisidir. Ilıman ve sıcak iklim bölgelerinde, açık gölge alanlarda, akarsu, havuz, göl kenarlarında ve sulak alan bahçelerinde kullanıldığında, büyük, koyu yeşil, yuvarlak yaprakları ile bulunduğu mekâna güzel, çarpıcı bir renk katar. Dikkati çekmek için bulunduğu yerlere grup veya gruplar halinde dikilmelidir. Geniş alanlarda sık dikilip yer örtücü olarak kullanılabildiği gibi, süs çalıları önünde bir bordür yapmak için veya büyük ağaçların altını kapatmak için de kullanılmaktadır.

Eğrelti otu, hosta veya haseki küpesi gibi gölge bitkileri ile güzel bir kombinasyon oluşturur. Alacalı kültürleri, gölge bahçelerdeki koyuluğu kırmak için kullanılmaktadır. Bitki aynı zamanda saksı için iyi bir seçimdir.

Leopard Bitkisi, kanser yapıcı özelliği olan pyrrolizidine alkaloidlerini içermektedir.

uploads/25012023081334/Slayt2.JPG

uploads/25012023081334/Slayt1.JPG

uploads/25012023081334/Slayt3.JPG