|
Peyzajda 4.Boyut, ülkemizde bilinmeyen veya yeteri kadar tanınmayan bitkiler hakkında, profesyonel ve amatörlere bilgi verilmesi amacı ile hazırlanan bir programdır. Her ay yeni bir bitki tanıtımı yapılmakta, Palmiye Merkezi deneyimleri de aktarılmaktadır. Palmiye Merkezinin bir hizmeti olan, bu programın sizin veya bir arkadaşınızın e-posta adresine gönderilmesini arzu ediyorsanız, lütfen abone olunuz (abone olmak tamamen ücretsizdir, adresinize herhangi bir reklâm gönderilmeyecektir). PEYZAJDA 4.BOYUT'a abone olmak istiyorum>>>>>>> Arkadaşımı öneriyorum>>>>>> |
PEYZAJDA 4. BOYUT Aralık 2010
PEYZAJDA 4. BOYUT Kasım 2010
PEYZAJDA 4. BOYUT Ekim 2010
PEYZAJDA 4. BOYUT Eylül 2010
PEYZAJDA 4. BOYUT Ağustos 2010
PEYZAJDA 4. BOYUT Temmuz 2010
Felisya cinsi, 80 kadar türü kapsayan bir cinstir. Bu türler tek yıllık, çok yıllık herdem yeşil çalı veya çalıcıklardır. Vatanları, Arap Yarımadası, Tropikal Afrika ve Güney Afrika’dır. Bazıları dona dayanıklı, bazıları ise dona hassastır. Felisya’lar mavi renkli, ortası sarı olan çarpıcı renkli ve yaz boyu açan çiçekleri nedeni ile yetiştirilirler. FELİSYA-MAVİ PAPATYA Ülkemizde Felisya olarak tanınan Felicia amelloides, çok yıllık, herdem yeşil, bir çalıcıktır, boyu ve eni 50 cm i geçmez. Sık dallanma gösterir, gövdesi sıklıkla koyu kırmızı renktedir. Çiçekleri Aster ailesi (Yıldızgiller) çiçekleri gibidir, 18 cm yüksekliğe kadar uzayan çıplak saplar üzerinde yer alırlar, çiçekler diğer birçok papatyada olduğunun aksine, geceleri kapanmazlar. Güney Afrika Pretoria daki bahçelerde, Felisya’ların çiçeklerinin tüm yıl boyunca açtığı bilinmektedir, ancak en fazla ilkbahar ve yazın açarlar. Normal şartlar altında bitki 5 yıl kadar yaşamaktadır. Felisya hafif donlara dayanır. Kumlu veya çakıllı, hafif geçirgen ve bol kompostlu toprak bitki için idealdir. 3:1:5 veya 2:3:2 gibi oranlarda N:P:K içeren gübrelerin uygulanması önerilir. Su isteği aşırı değildir, toprak kurudukça sulanmalıdır. Felicia amelloides üretimi tohum veya baharda alınan çelikler ile yapılır. Çelikle yapılan üretimde, büyüme hızlıdır, bitki aynı yıl içinde çiçek açar. Bitki toprağa dikildikten sonra hızlı büyür ve uzun yıllar boyunca bozulmadan kalır. Genç bitkilerin, büyüme sırasında alt seviyelerden kesilerek, kompakt ve bol dallı olmaları sağlanmalıdır. Yazın açan çiçek saplarının budanması, daha fazla çiçeklenmeyi teşvik eder. 3 yıl sonra bitki etrafa fazla uzamışsa, derin şekil budaması yapılması önerilir. Dondan zarar gören bitkiler, genelde tekrar sürerler, ancak bu durumda çiçeklenme daha geç olur. Mavi Felisya, genelde zararlılara karşı dayanıklıdır, fazla bakıma gereksinimi olmayan bir bitki olması, bahçıvanlar tarafından tercih edilmesinin nedenidir. Merkezimizde Mavi Felisya’nın alacalı yapraklısı da (variegata) bulunmaktadır. Peyzajda kullanımı: Starliçe (Strelitzia regina) altında, güneş veya yarı güneşli ortamda iyi bir yer örtücü olarak kullanılabilir. Mavi Felisya değişik tipte yaprakları olan birçok bitki ile kontrast teşkil edecek şekilde uygulanabilir. Birlikte kullanıldığı soğanlılar arasında, Agapanthus (Şevkat Çiçeği), Eucomis autumnalis (Ananas Çiçeği), Hemorocallis fulva (Gün Güzeli) sayılabilir. Kontrast yaratmanın bir diğer yolu, gri-beyaz yapraklı bitkiler ile yeşil veya koyu renk yapraklıların birlikte kullanılmasıdır. Bu yolla rahatlatıcı bir etki sağlanır, örnek olarak Gazania rigens (Koyun Gözü), Helichrysum petiolare (Helikrizum), Ajania pacifica (Ajanya) sayılabilir. Koyu gri yapraklı Euryops pectinatus (Sarı Papatya) veya koyu kırmızı yapraklı Alternathera dentata ruby (Alternathera) ile de güzel bir zıtlık sağlanmaktır. |
PEYZAJDA 4. BOYUT Haziran 2010
PEYZAJDA 4. BOYUT Mayıs 2010
PEYZAJDA 4. BOYUT Nisan 2010
Kafur (Cinnamomum), Defnegiller (Lauraceae ) ailesine ait, herdem yeşil, 250 dolayında türü içeren bir cins’dir. Kâfur’ların vatanı, Tropik, subtropik Asya ve Avustralya’dır, Yaprakları düzgün görünümde olup, damarları belirgindir. Bu bitkilerin yapraklarında, dallarında ve gövde kabuğunda keskin kokulu bir bileşik mevcuttur. Kâfurların hemen hepsi, bol yağmurlu, sıcak, tropik ve subtropik bir ortama gereksinim gösterirler. Yalnız Cinnamomum camphora ılıman iklim bölgelerine adapte olabilmektedir. KÂFUR AĞACI - Cinnamomum camphora 20–30 metreye kadar boylanabilen, herdem yeşil bir ağaçtır. Doğal olarak Japonya, Çin Tayvan, Vietnam ve Korede bulunmaktadır. Kâfur Ağacı’nın, doğal olarak bulunduğu ülkelerde, Kâfur (Kamfor) yağı elde etmek veya kerestesinden yararlanmak için dikimi ve yetiştirilmesi yapılmaktadır. Avustralya, Güney ABD, Karayip Adaları, Güney Afrika, Tanzanya, Gana, Vietman ve Havai Adalarında istila edici olarak tanımlanmıştır. Güney Avrupa, Madagaskar, Kanarya ve Maderya adalarında ise, istila edici özelliği olmadan peyzaj amacı ile kullanılmaktadır. Kâfur Ağacı yaprakları parlak, mumsu görünümdedir, parmak arasında ezildiğinde kafur kokusu duyulur. Kâfur Ağacı’nı tanımak için, yaprak, dal veya kabuğunu ezerek koklamak yeterlidir, ezilme sırasında kafur yağı açığa çıkmaktadır. Kâfur Ağacı yaprakları oval veya eliptik şekildedir, dalın iki tarafından almaşık olarak çıkarlar. Yuvarlak dalcıklar çıkarken yeşildir, sonra kırmızı-kahverengiye dönüşürler. İlkbaharda yeni çıkan yaprakları kırmızıdır, sonra parlak yeşil renk alırlar, bu arada salkım şeklinde küçük beyaz çiçekler açarlar. Bu çiçekler daha sonra 1 cm çapında siyah meyveye dönüşürler. Yaşlı ağacın kabuğu soluk renkli ve kaba görünümdedir, üzerinde yukardan aşağı uzanan çatlaklar görülür. Kâfur yağı, önceki devirlerde tıpta çok kullanılan bir madde olmasının yanında, dumansız barut yapımında da kullanılmıştır. Kâfur Ağacı, 1822 yılında Avustralya’ya ithal edilerek, park ve bahçelerde süs ağacı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ancak özellikle Queensland’ın tropik ikliminde doğaya kaçmış ve istila edici sınıfına alınmıştır. Kuvvetli ve yayılıcı kök yapısı ile kentlerin kanalizasyon sistemine zarar verebilmektedir. Ayrıca yapraklarında bulunan yüksek karbon nedeni ile nehir ve su yatakları yanındaki ağaçlardan düşen yapraklar, su kalitesini ve balık yaşamını etkilemektedir. Düşen yapraklar çürüdüklerinde, içlerinde bulunan kâfura bağlı olarak ağaç altında diğer bitkilerin çimlenmesini önlemektedir. Meyveleri kuşlar tarafından yenilmekte ve tohumlar bozulmadan dışkı ile çıkmaktadır. Bu yolla tohumların uzaklara yayılması sağlanmaktadır. Kâfur Ağacı üretim tohumla yapılır. Ağaçlar güneş veya yarı gölgede yetişirler. Fazla seçici bir ağaç değildir, killi, kumlu, asit veya alkali topraklarda yaşamlarını devam ettirirler. Kaynaklarda, bitkinin en az -6°C soğuğa dayandığı yazılıdır, bununla birlikte bitkinin daha düşük derecelere dayandığı gözlenmiştir, Yalova ve İstanbul’da yaşamaktadır. Peyzajda soliter, grup veya yol ağaçlandırması şeklinde kullanılırlar. İyi bir gölge ağacıdır. Hızlı büyümeleri, herdem yeşil olmaları, yapraklarının parlaklığı, yeni çıkan yapraklarının kırmızı rengi yanında, kauçuk ağacına benzemekle birlikte, kauçuktan daha fazla dona dayanıklı olmaları tercih nedenidir. Cinnamomum camphora ağacından elde edilen Kâfur, ince beyaz bir kristaldir. Yüzyıllarca, tıpta ilaç, yemeklerde baharat ve tütsülere katkı maddesi olarak kullanılmıştır. Kâfurun aynı zamanda böcek kovucu ve sinek öldürücü özelliği vardır. Bugün genellikle Hindistan’da tatlılarda kullanılmaktadır. Kâfur yağı, romatizmal hastalıklarda, eklem hastalıklarında, adale hastalıklarında dıştan masaj ile tatbik edilir. Diş ağrısında, kâfur yağına batırılmış pamuklu çubuk ile ağrıyan yere tatbik edildiğinde, ağrıyı geçirmektedir. Kâfur ayrıca göğüs, baş ağrısı, ateş düşürücü antiseptik, balgam söktürücü, kalbi takviye edici ve cinsel gücü arttırıcı özellikleri dolayısı ile birçok yapma ilacın terkibine girmektedir.
|
PEYZAJDA 4. BOYUT Mart 2010
PEYZAJDA 4. BOYUT Şubat 2010
Cistus Kaya Gülleri, Türkiye, Kanarya Adaları, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’nın taşlık ve kayalık arazilerinde doğal olarak bulunan 20 kadar türü kapsayan, herdem yeşil bitkilerden oluşan, Cistaceae ailesine ait bir cinstir. Cistus türü bitkilerin yaprakları, dalcıklarda karşılıklı olarak çıkar. Çiçekler koyu pembe ve beyaz renkte olup 5 çanak yapraklı (petal) dır. Çiçeklerin ömrü genelde bir gündür. İlkbahar sonundan yaz sonuna kadar çiçek açarlar. Beyaz çiçekli Pamuk Otlarından: Cistus laurifolius (Defne Yapraklı Kaya Gülü), Cistus salviifolius (Adaçayı yapraklı Kaya Gülü), Cistus monspeliensis (yalnız İzmir Karaburun’da gözlenmiştir), Pembe çiçekli Pamuk Otlarından ise yalnız Cistus creticus (Laden) ve Cistus parvifolius (Küçük yapraklı Kaya Gülü) ülkemizde doğal olarak bulunmaktadır. Pamuk Otlarının ülkemiz güney sahil kuşağında, çam ormanları altında görülen pembe çiçekli türü, Laden olarak bilinen Cistus creticus’dur. Muğla dolaylarında, pembe çiçekli Orman Gülü yanında rastlanan, çiçekleri beyaz olan ve tür ise, Cistus salviifolius (Adaçayı yapraklı Kaya Gülü)’dur. Cistus laurifolius - Defne Yapraklı Kaya Gülü: Sahil kuşağından kara iklimine kadar sokulan, dona son derece dayanıklı bir türdür. Akdeniz dışında, Ege, Trakya ve Orta Anadolu’ya kadar yayılmıştır. Anadolu’da Kızılcahamam ve Afyon dağlarında bile rastlanmaktadır. Afyon’da ölçülen en düşük sıcaklığın -27°C olduğu düşünülürse bu kadar soğuğa dayandığı anlaşılır. İleri derecede donda bile yaprakları kahverengi olmakta ancak ölmemektedir. 1,5–2 metreye kadar boylanabilir. Bir çiçek sapı üzerinde 3–8 adet çiçek açar. Beyaz çiçeklerinin ortası sarıdır. Toprak için fazla seçici değildir, süzek toprakları tercih eder. Kuraklığa dayanıklıdır. Güneş altında olabildiği gibi, ağaç altında da yetişmektedir. Üretimi ilkbaharda tohumdan veya yazın çelikle veya kök ayrılması ile yapılır. Aşırı budanmadan kaçınılmalıdır, aşırı budama bitkinin ölümüne neden olabilir. Cistus creticus –Laden: Akdeniz bitkilerindendir. Cistus laurifolius a göre biraz daha küçüktür, bir metre kadar boylanabilir. Çiçek sapı üzerinde 3–5 pembe-mor ortası sarı çizgili çiçek açar. Girit’ten doğu Akdenize kadar uzanan sahil kuşağında bulunmaktadır. Gereksinim ve bakımı diğer kaya gülleri gibidir. Peyzajda kullanımları: Kaya Gülleri, Doğal yapının, ana tema olduğu Akdeniz Bitki Örtüsü düzenlemelerinde seçilecek bitkilerdir. Küçük veya büyük gruplar halinde açık alanlarda veya orman altı bitkisi olarak kullanılabilirler. Büyük ölçekte hazırlanan kaya bahçeleri için de seçilecek bitkilerdir. Yol kenarlarında sıra halinde de güzel görünürler. Özellikle Cistus laurifolius-Defne Yapraklı Kaya Gülü, karasal iklimin egemen olduğu yörelerde, seçilmesi gereken bir çalı olarak öne çıkmaktadır.
|
PEYZAJDA 4. BOYUT Ocak 2010