banner
anasayfa
ayinbitkisi
arsiv
bos1
baglantilar
iletisim
kitap
palmiye böceði
basýnda
siteyioneriniz
ulasim
intro

SİKASLAR

Eskiden Palmiyeler ile aynı bitki grubu altında toplanan sikasların, ayrı bir bitki grubu olduğu anlaşılmıştır. 200-300 milyon yıldan beri hemen hemen hiç değişmeden kalan bu bitkilere “Yaşayan Fosiller” denilmektedir.

 Türkiye’de sikas adı altında, yalnız Japon Sikası bilinmektedir. Ancak sikas türleri sayısı 200'e yakındır. Palmiye Merkezinde bulunan sikas türü sayısı 12' dir. Sikaslar yavaş büyüyen ve çok uzun yıllar yaşayan bitkilerdir. Erkek veya dişi olurlar, bitkiler aleminde, hayvanlar gibi hareketli spermi olan iki bitkiden biri olma özellikleri vardır.

 

Merkezimizde 18 tür sikas bulunmakta, bunlardan yeşil ile gösterilen 6 türün satışı yapılmaktadır.

 Cycas circinalis

 Cycas guizhouensis
 Cycas media
 Cycas pectinata
 Cycas petrea
 Cycas revoluta
 Cycas rumphii
 Cycas spp.'Silver'
 Cycas taitungensis
 Cycas thouarsii

 Cycas spp.
 Dioon edule var. angustifolium
 Dioon spinulosum
 Encephalartos hildebrandtii
 Macrozamia communis
 Macrozamia riedlei
 Zamia furfuracea
 Zamila pumila

CYCAS REVOLUTA  (JAPON SİKASI)

Anavatanı Japonya’nın Ryukyu adasıdır. Hafif dona dayanıklıdır. Erkek veya dişi olduğu Kozalak yapmadan anlaşılamaz, ancak gerek erkek gerekse dişiler büyüdükten sonra topraktan veya gövdeden piç verirler.

SİKASIN BAKIMI: 
 - Kurudukça sulayınız, aşırı sudan kaçınınız.
 - Bol ışıklı, hatta günün belirli saatlerinde direkt güneş ışığı alan bir ortama koyunuz.
 - İlkbahardan sonbahara kadar 4-6 haftada bir dengeli, hafif azottan zengin, iz element içeren bir gübre veya uzun süre  etkili tabletlerden kullanınız.
 - Sikasınız ev ortamında genellikle yılda bir defa yaprak verir, yeni yaprak cam kenarı gibi bir yere değerse eğri olarak kalır, bu nedenle yeni çıkan yaprakların herhangi bir yere değmesine engel olunuz.
 - Sikaslar çok uzun ömürlü bitkilerdir, yüzlerce yıl yaşayabilirler, hoşlanmadıkları koşullarda 1-2 yıl hiç yaprak vermeyebilirler.

BEN BİR SİKASIM

 

JAPON SİKASINA SESLENİŞ(*)

200 Milyon yıldan çok daha uzun bir süredir “dünyada” bulunmaktayım. Sizin için çok uzun sayılan bu süre içinde, bir yaşam boyu gösterdiğiniz değişiklikten daha fazla değişmedim. Atalarınızın benden 200 milyon yıl sonra dünyaya geldiklerini gördüm.

Dinazorların ortaya çıkışlarını ve ölümlerini gördüm. Jurasik devir (dinozorlar devri) benim en güzel milyon yıllarımdı. Dünya sıcaktı, kutuplardan ekvatora kadar her yerde çok hızlı büyüdüm ve yayıldım. Bundan sonraki cretaceus devirde eski saltanatım kalmadı. Anjiosperm denilen çiçekli bitkiler dünyaya geldiler ve tohumlarını saçarak her yeri işgal ettiler.

Beni diğer çiçekler ve ağaçlar ile bir tutmayınız, bitkiler aleminde yalnız ben ve yaşıtım gingko ağacı, sizin gibi hareket eden spermlere sahibiz. Alpler, And dağları ve Himalaya’lar küçük tümsekcikken ben 170 milyar yaşındaydım, bu tümsekciklerin kocaman dağ olduğunu gördüm ve yaşadım.

Bütün bu yaşadıklarımdan sonra, artık dünyanın sıcak yerlerinde istirahat ediyorum. Benim fosillerimi dünyanın her tarafında araştıran ve bulan insanlar, bir yandan da her tarafı istila ederek neslimi kurutmaya çalışıyorlar. Şimdi de sözde anlaşmalarla beni koruma altına almışlar. Daha yakında, dünya savaşı sırasında açlık çeken Japonlar benim tohumlarımdan elde ettikleri unla açlıktan ölmekten kurtulmuşlardı.

Benim nekadar antika olduğum, ne kuvvetli direncim olduğu, bana “yaşayan fosil” sıfatını yakıştıran siz insanların algılama yeteneğinin dışındadır. Yorgunum ama mutluyum, ben bir SİKAS’ım.

  (BİTKİ DOSTU HEKİM RAGIP ESENER’E SEVGİYLE)

2003 yılı baharında kaybettiğimiz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi emekli Öğretim Üyesi, Şair Mehmet Cemil Uğurlu’nun Japon Sikası için yazdığı şiir:

BEN YETMİŞ YAŞINDA                                             DÖRT YILDIR  YATALAK İNSAN
SEN İKİYÜZ MİLYON YAŞAYAN BİTKİ
BİR ODADA TANIDIK BİRİBİRİMİZİ
SUSARAK ANLATIYORSUN GEÇMİŞİNİ
BAKARAK OKŞUYORUM SENİ.

TOPRAKTA BULUŞACAĞIZ
KÖKLERİN ELLERİMİ
ELLERİM KÖKLERİNİ OKŞAYACAK
CANLILAR SEVGİDE BULUŞUR ANCAK
TANRI SEVGİ ÜZERİNE KURMUŞ EVRENİ

YEŞİLDİR GÖZLERİNİN RENGİ
BENİMKİ KAHVERENGİ
JAPONLARIN SEVGİLİ SİKASI
VATANIN PASİFİKTE RYUKYU ADASI

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINDA                             SENDİN ONLARIN TEK GIDASI
DOST SİKAS
ÖMRÜN MİLYAR OLSA NE YAZAR
KİMİ BİTKİ YALNIZ BİR SAAT YAŞAR
HEPSİ ÖLÜMÜN İÇİNDE KALIR
HER CANLI ZAMANDAN PAYINI ALIR.

DAĞLAR HENÜZ ÖPMÜYORKEN BULUTLARI
SENİ TANIMIŞ VE UNUTMAMIŞLAR
KONMAMIŞKEN ADIN, YERYÜZÜNDE DİNAZORLARI, İNSANLARI KARŞILADIN
BİR HEKİM SENİ DİKMİŞ SAKSIYA
GÖMÜLMÜŞSÜN YALNIZLIĞA
BİLİRİM YALNIZLIĞI, YALNIZLIK ZORDUR ÇOK
BENİM SENDEN BAŞKA DOSTUM YOK
YALNIZLIK TANRIYA ÖZGÜDÜR
İNSAN YALNIZKEN ÖLÜMÜ DÜŞÜNÜR
TANRI BİLE YALNIZLIĞA DAYANAMAMIŞ
İNSANI YARATMIŞ
VAKİT DOLUNCA ARTIK                              GÖREMEYİZ AKSİMİZİ SUDA
ÖLÜM PUSUDA
BEŞ KITADA YAŞAMIŞSIN HER ÇAĞDA
İNSANOĞLU “YAŞAYAN FOSİL” DİYOR SANA


9 MAYIS 1999
MEHMET CEMİL UĞURLU
(*) JAPON SİKASI, LATİNCE ADI CYCAS REVALUTA)