|
PALMİYE BÖCEĞİ |
AKDENİZ BÖLGESİNDE YENİ BİR HURMA AĞACI ZARARLISI...>>>>>>>> (Makale) TARIM BAKANLIĞI TARAFINDAN HAZIRLANAN SUNUM ......>>>>>>>>> (DİKKAT: Lütfen sunumu önce kaydedin sonra çalıştırın!..) |
TECHNOGREEN'DEN PALMİYE BÖCEĞİ SUNUMU |
|
Sitemiz okuyucularının hatırlayacağı gibi, Palmiye Merkezi Tarım Bakanlığını 14.Ekim 2005 tarihinde çok acil başlıklı bir yazı ile Kırmızı Palmiye Böceğine karşı uyarmıştı. Bir yılı aşkın süre, sitemiz banner’ımızda, “Palmiye Böceğine Dikkat, Mısırdan ithal, Palmiye Almayınız” yazısını gördünüz. Bu uyarımız çok az sayıda ithalatçı tarafından dikkate alındı, birçoğu tatlı kazançtan vazgeçemedi (Hastalık nedeni ile Mısır da tanesi 50 Dolara düşen palmiyeler, Antalya limanında 250 Dolara, otel ve belediyelere ise 500-1500 Dolar arasında pazarlandı). Uzun mücadeleden sonra, (konu defalarca TBMM ne yansıdı, basında geniş yer buldu) hastalıklı ülkelerden, palmiye ithalatı yasaklandı. Ancak yasaktan 6 ay önce yasağın çıkacağı haberi yayıldığından, fırsatçılar tarafından gemiler dolusu hurma Mısır’dan getirilerek Antalya’ya yığıldı. Son bir aydır, haftada 2-3 defa merkezimiz aranarak, Antalya ilçelerinden, özellikle Belek’ten yükselen feryatlar dile getirilmekte ve önlemler sorulmaktadır. Bu nedenle konuyu kronolojik kısa bir özetle verdikten sonra, alınabilecek tedbirleri yazmayı uygun bulduk. Hastalığı bile bile ülkeye sokan fırsatçılardan birinin Floroplus Dergisinde çıkan bizi suçlayan yazısı ve konunun uzmanı bir üniversite öğretim üyesinin cevabını, ayrıca içine ateş düşen bir peyzaj mimarımızın açıklamasını da aşağıda bulacaksınız. |
|
Ölü palmiyeler-Adana |
10.Kasım.2007 Adana Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Çelmeoğlu: "Kırmızı Palmiye Böceğine Karşı Tedbir Almakta Geciktik" İtirafı Çelmeoğlu Yaptı: Koruyamadık! Adana´nın sembol tabiat varlıklarından palmiye ağaçları bir bir yok oluyor. Kırmızı palmiye böceği´nin zararlı etkisiyle kentteki 3 bin palmiyeden 300´ü kurudu. 14.Aralık.2006 (aa) Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, yaptığı açıklamada, kent genelinde binlerce palmiye bulunduğunu, ancak bunların ''kırmızı palmiye böceği''nin verdiği zarar nedeniyle ölmek üzere olduğunu söyledi. Palmiyelere zarar veren böcekleri ''feromon tuzakları'' ile imha etmeye çalıştıklarını belirten Durak, yaşanan sorunun ise sadece Türkiye'nin değil, İspanya, Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkelerini de kapsadığını kaydetti. Sorunun çözümü için bu ülkelerle birlikte hareket etme kararı aldıklarını anlatan Durak, mücadelenin tamamlanmasına kadar da yeni fidan ekiminin durdurulduğunu bildirdi. Durak, Büyükşehir fidanlığında çok sayıda palmiye fidanı bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''Fidanlığımızda palmiye fidanları var, ancak dikmiyoruz. Onun yerine şimdilik, az su ihtiyacı bulunan harnup, İsrail kauçuğu gibi fidanlar dikiyoruz. Eğer, böceklerle mücadelede başarılı olursak, yeni fidan dikimini o zaman gerçekleştireceğiz. Konu ile ilgili olarak Avrupalı meslektaşlarımızla ve uzmanlarımızla görüşmelerimiz, ilaç temini çalışmamız sürüyor.'' Durak, ortak mücadele kapsamında 3-5 Aralık tarihlerinde İspanya, İtalya, Fransa ve İsrail'den uzmanların katılacağı ''Kırmızı Palmiye Böceğine Karşı Mücadele Çalıştayı'' düzenleyeceklerini de sözlerine ekledi. 20.Eylül.2007 İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarım, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı ekipleri, tüm Akdeniz ülkelerini tehdit eden Palmiye Kırmızı Böceğine karşı alarma geçti. Kentteki tüm hurma ve palmiye ağaçları ilaçlanıyor. İzmir'in simgelerinden palmiye ve hurma ağaçları, başta İsrail olmak üzere tüm Akdeniz ülkelerini tehdit eden Palmiye Kırmızı Böceği'ne karşı koruma altına alındı. 22 Ağustos 2007 Girne’de canlı “Kırmızı Palmiye Böceğine” rastlandı. Girne Belediyesi'nin Mısır'dan ithal ettiği hurma ağaçlarında canlı "Kırmızı Palmiye Böceği"ne rastlandı. Palmiye böceği Güney’e de bela oldu.
Politis gazetesi “Kırmızı Kınkanat Belası – Hurma
Ağacı İthaline STOP – Kırmızı Kınkanat Görüldü”
başlıklı haberinde, Yunanistan’a musallat olan ve onlarca
hurma ağacı yok eden kırmızı kınkanat böceğinin bir süredir
Rum tarafındaki hurma ağaçlarında da görüldüğünü bildirdi.
Gazete, Rum Tarım Bakanlığı’nın, bir süredir hurma
ağaçlarını tehdit etmekte olan ölümcül-böcekle mücadele
seferberliğinde olduğunu yazdı ve Rum Tarım Bakanlığı
yetkililerinden Georgias Andreas Patsias’ın, şu ana kadarki
durumun endişe verici olmamasına rağmen, AB’nin ilgili
yasaları uyarınca yurtdışından hurma ağacı ithalinin
durdurulduğunu açıkladığını yazdı. 28 Nisan 2007 (Akşam) Türkiye'nin en büyük palmiye uzmanlarından Dr. Ragıp Esener, yerel yönetimlerin cadde ve bulvarı yeşillendirmek için Mısır'dan ithal ettirdiği palmiyelerle birlikte, bu ağaçları kurutan kırmızı palmiye böceklerinin ülkeye girdiğini iddia etti. Yaptığı çevreyle ilgili çalışmalardan dolayı Antalya'da Akdeniz Üniversitesi Çevre Hizmet Ödülü ile ödüllendirilen Dr. Esener, "Bu hastalık ilk olarak 2005 yılında Mersin'de görüldü. Ardından Alanya, Antalya ve Bodrum'da rastlandı. Bu hastalıkta, palmiyelerin içinde yaşayan kırmızı palmiye böceğinin larvaları ağacın ölümüne yol açıyor. Bu böceklerden daha önce Türkiye'de hiç yoktu. Mısır'dan belediyeler için getirtilen bu ağaçlarla bu zararlılar da ülkemize girdi". 02 Nisan 2006 İthal edilen palmiyeler böcekli. Muğla'da Palmiye Merkezi sahibi Dr. Ragıp Esener, Türkiye'ye Mısır başta olmak üzere son yıllarda birçok ülkeden üzerinde öldürücü kırmızı palmiye böceği (Rhynchophorus ferrugineus) hastalığı taşıyan binlerce palmiye ithal edildiğini söyledi. CHP'den "Hükümet Hastalıklı Palmiye İthalatına Göz Yumuyor" İddiası CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, İzmir, Bordum, Antalya, Mersin ve Adana'da tespit edilen ve palmiyelerde ölüme neden olan Kırmızı Palmiye Böceği'nin, ithal hurmalarla Türkiye'ye girdiğini ve hükümetin bunun için hiçbir tedbir almadığını savundu. Ülkü yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de İzmir, Bodrum, Antalya, Mersin ve Alanya'da tespit edilen ve palmiyelerde ölüme neden olduğu görülen öldürücü Kırmızı Palmiye Böceği'nin (Rhynchophorus ferrugineus), yurtdışından ithal edilen hurmalarla yurt içine girdiğinin saptandığını kaydetti. Ülkü, bu hastalığın 1994 tarihinden beri Mısır'da, hurmalarda ölüme neden olduğu, son yıllarda ise kitle ölümlerin çok arttığı bilindiği halde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Orman Bakanlığı ve Karantina Genel Müdürlüğü tarafından zamanında gerekli araştırmanın yapılmadığını, böylece hasta hurmalar ve öldürücü zararlının Türkiye'ye "göz göre göre sokulduğunu" ifade etti. Ülkü, Palmiye Merkezi tarafından yapılan hastalık ihbarının birçok yayın organında çıkmasına rağmen, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından ithalatın geçici durdurulması kararı için neden 5 ayı aşkın süre beklendiğinin mutlaka açıklanması gerektiğini belirtti. Bu arada ülkeye Mısır'dan hurma ağacı ithalinin çok arttığı ve gelen hurmaların, Antalya başta olmak üzere birçok satış merkezinde depolandığını bildiren Ülkü, Çevre Bakanlığı'nın 24 Mart 2006 tarihli bir genelge ile palmiye türlerinin ithalatının geçici olarak durdurulması kararından sonra, bugüne kadar ülkeye kaç adet hurma ve palmiye fidan ve ağacının girdiğini mutlaka açıklaması gerektiğini belirtti. Ülkü, bu kararın uygulanmasında daha önce palmiye ithalatıyla kontrol belgesi almış olanların eskisi gibi hasta hurmaları serbestçe yurda soktuklarının görüldüğünü de savunarak, "Bu karar, ülkeye hasta palmiye girmesini önlemek için mi, yoksa eski kontrol belgesi sahiplerinin, kazançlarını yeni ithalatçılarla paylaşmalarının önlenmesi için mi alınmıştır? Aldığım duyumlara göre hasta palmiyelerin Mısır'dan getirilmesi ve ülkemize sokulmasında, bazı üst derece bürokratların rolü vardır. Yasaklamadan sonra ithalatın bazı firmalarca devam etmesi de bunu açıkça göstermektedir. Ülkesini, kişisel menfaatleri için satabilecek elemanların Bakanlık kadrosunda olup olmadığını araştırmak ve sonucu bildirmek Sayın Bakana düşmektedir" dedi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya yönelttiği soru önergesine, "28 Mart 2004 seçimlerinden sonra; belediyeler tarafından 18 bin 12 tane palmiye ağacı satın alındığı, 1 milyon 759 bin 790 YTL harcandığı, Palmiye ağaçlarının İl Çevre Orman Müdürlükleri ve çiçekçilerden temin edildiği" cevabını aldığını da belirten Ülkü, "Görüldüğü gibi son 2 yılda belediyeler tarafından palmiyelere ödenen para çok ciddi bir rakama ulaşmıştır. Fakat İçişleri Bakanı bu palmiyelerin nerelerden temin edildiğini açık bir şekilde belirtmemiştir. Öte yandan bu palmiyelerde görülen hastalığın önüne geçmek için kullanılacak ilaçların ithalatının, palmiyelere ödenen paraları kat kat aşacağı iddia edilmektedir" açıklamasında bulundu. Ülkü, hükümetin ise İzmir, Bodrum, Antalya, Mersin ve Alanya bölgelerinde palmiyelerde görülen hastalıklara ve ölümlere karşı herhangi ciddi bir önlem almadığını savunarak, bu hastalığın önüne geçmek için yapılacak ilaç ithalatının, birilerinin ekmeğine yağ sürmeye devam edeceğinin anlaşıldığını ifade etti. |
Eylül 2006 Floroplus dergisinin 9.sayısında yapılan bir söyleşi: Bir Ziraat Mühendisinin ne kadar bilgili olduğu açıkça görülüyor!!! Eksper peyzaj Türkiye’nin en büyük palmiye-hurma temincisi konumunda. Hurma ithalatını bir zorunluluk olarak gören Tarık Bey, ithalatın nedenlerini şöyle açıklıyor: “Çok uygun fiyatlara 40 yıllık bitkiler ithal ediyoruz. Üretim artar ve ileriki yıllarda buna son verebiliriz ama bugün zaman çok önemli. Ben 42 yaşındayım benim bir kırk yılım daha yok. Getirelim uygulayalım ve sonrasını burada yapalım. Benim temel yaklaşımım bu. Bugün dünyada pek çok noktadan Hurma ithal etmek mümkün, ancak en iktisadi olan Mısır. “Hurma-palmiye ithal yasağının yanlış bilgilendirmeler ve gereksiz evhamlardan kaynaklandığını düşünen Tarık Bey, yasakla ilgili düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Bugün Kırmızı Palmiye Böceği konusunda yapılan başvurular nedeniyle Tarım Bakanlığı Mısır’dan palmiye ithalatını yasakladı.”….. ….”Önce kavram kargaşasını önlememiz gerekir. Palmiye bir türün genel adıdır. Örneğin Kırmızı Palmiye Böceği denilen zararlı sadece ve sadece Phoenix dactylifera ‘semani’nın (Ülkemizde hurma olarak bilinir) yapraklarını korunma ve üreme için uygun ortam olarak seçer. Çünkü bu bitkinin yaprakları çok yoğundur. Eğer Kırmızı Palmiye Böceği Phoenix dactylifera ‘semani’yi üreme için kullanırsa mutlaka ağacın ölümüne neden oluyor. Ama epidemik (salgın) anlamda yaygın ve binlerce ağacı öldürmesi gibi bir şey söz konusu değiL. Ben Mısır’da bu Hurmaları yerlerinde gördüm. Ne Türkiye’de böyle bir vaka var ne de Mısır’da. Eğer bir salgın olsaydı pek çok Afrika ülkesinde Mısır’da hatta bizim ülkemizde de bu hurmalar ölmüş olurdu. Bir ziraat mühendisi olarak Kırmızı Palmiye Böceği’nin verdiği zararın ekolojik dengeyi bozan bir etki yarattığı düşüncesine katılmıyorum. Böceğin yarattığı ölümlerin ekolojil denge içerisinde olağan olduğu kanısındayım. Eğer öyle bir salgın olsa binlerce kilometre uçarak yayılabilen bir zararlının bölgemizdeki bütün palmiyeleri öldürmüş olması gerekmez miydi? Öyle olsaydı Antalya’da canlı Hurma kalmazdı. PALMİYE MERKEZİNDEN KIRMIZI PALMİYE BÖCEĞİ HAKKINDA ZARURİ BİR AÇIKLAMA VE BİLGİLENDİRME Eylül 2006 Floroplus dergisinin 9.sayısında, Exper Tarım adlı işletmenin sahibi Ziraat Mühendisi Tarık Dede tarafından, kaleme alınan bir yazıda, Kırmızı Palmiye Böceği’nin Avrupalı’lar tarafından uydurulan, aslında yalnız Hurmanın bir kültüründe zararlı olabilen bir böcek olduğu ileri sürülmüş ve Palmiye Merkezi’ne de sataşılmıştır. “….Palmiye konusunu Türkiye’de araştırdığınızda karşınıza ilk çıkan Palmiye Merkezi sitesidir. Bu site üzerinden gerçekleşti bu. Doğrudan yanlış bilgilendirme yapıldı. Palmiye ailesinden sadece Phoenix dactylifera (semanii) türüne zarar verebilen bu zararlı için tüm palmiye ailesinin ithalatı yasaklandı.” Bu şahsın yabancı dilinin literatür takip edecek düzeyde olmadığını tahmin ediyor, sitemizde ilgili bölümde, Türkçe makalelerde de zararlının bütün palmiye türleri hatta agavlar da bile öldürücü olduğunu okumasını öneriyoruz. |
Bu konuda ülkemizin önde gelen Bitki Koruma hocalarından, Sayın Profesör Osman Ecevit'in Floroplus dergisine gönderdiği mektubu kısmen aktarıyoruz: Eylül 2008 Öncelikle tarımda uygulanan karantina önlemlerinden bahsetmek isterim. Karantina, bir ülkede bulunmayan fakat o ülkede yayılma potansiyeli olan böceklere, hastalıklara, nematodlara, akarlara ve virüslere karşı uygulanır. Zira, karantina önlemleri, zararlılara karşı ekonomik bir mücadele uygulamasıdır. Bir böcek ülkeye girdikten sonra, bunun eradikasyon ve mücadele masrafları çok büyüktür. Ayrıca, dışarıdan gelen bu zararlı böcekler, yeni geldikleri yerlerde daha da, zararlı olmaktadırlar. Çünkü bu böceği kontrol altında tutabilecek çevre faktörleri ( predatör, parazitoit, hastalık etmenleri vs.) yoktur. Bunun için dışarıdan gelen bu böcekler, anavatanlarındakinden daha zararlı olabilirler… …..Bir konu üzerinde de durmak isterim. Lütfen, herkes kendi uzmanlık konularında fikir beyan etmelidir. Floroplus Dergisinde çıkan yazıdaki "Bir ziraat mühendisi olarak Kırmızı Palmiye Böceği'nin verdiği zararın ekolojik dengeyi bozan bir etki yarattığı düşüncesine katılmıyorum…..." ifadeyi anlayabilmiş değilim. Böcekler ekolojik dengenin unsurlarıdır. Onlar yaşamları gereği, eğer bitkilerle beslenirler ise onları yerler ve zararlı olurlar. Ekolojik dengeyi, çevre koşullarına etki eden unsurlar, yani insanlar, zirai mücadele ilaçları vs. bozar. Ayrıca, karantinaya tabi olan bir böceğin zararlı olup, olmayacağı üzerinde kanaatlerin önemi yoktur. Onun nasıl bir zarar meydana getirebileceğini tahmin etmek mümkün değildir. Zaten bunun için karantina tedbirleri vardır. Ayrıca, yazar Rhynchophorus ferrugineus (Coleoptera:Curculionidae) üzerinde fazlaca bilgisi olmadığı için, binlerce km uçarak yayılabilen kavramını kullanmaktadır. Ancak, literatür incelendiği zaman görüleceği üzere, bu zararlı için "Most destructive and dangereus pest in the groving areas for coconut and date palms in Asia" ifadesi kullanılmaktadır. Ayrıca, tek bir tür palmiye, Phoenix dactylifera değil birçok konukçusunu literatürde bulmak mümkündür. Literatürdeki konukçuları; coconut palm, nigbong palm, ornemantal palm, royal palm, sedang palm, talipot palm, date palm, oil palm, palmyra palm, sago palm, sugar palm, wild date(toddy) palm dır. Ayrıca, literatüre bakılınca görüleceği üzere Mısır, İsrail ve İspanya'da ne derecede zararlı olduğu ve mücadele için nasıl bir çaba içinde olunduğu görülecektir. Öncelikle Ülkemizi düşünmek mecburiyetindeyiz. Sayın yazar önünde bir kırk yılı olmadığını söylüyor. Elbette, heyecanını takdir ediyorum. Yalnız, bu mesleğe 44 yıl hizmet vermiş bir hocanız olarak, yazarken daha tedbirli olunması gerekir. Bu böceğin Ülkemizdeki varlığı, zararı üzerinde henüz fazla bir kayıt yok. Yalnız potansiyel olarak yayılma kabiliyetinde olduğu görülmektedir. Ekolojik olarak, Ülkemizin palmiye yetiştirilebilecek bölgelerinde yayılabilir, zararlı olabilir. Olmaz ve olabilmesi mümkün değildir, böyle olsa idi, Türkiye’de palmiye kalmazdı gibi düşünceler, karantina ve özellikle entomoloji konularındaki bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Saygılarımla bilgilerize sunarım. Prof.Dr.Osman Ecevit |
Ömer
Söyleli Bölgemizi, ülkemizi bekleyen büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Antalya bölgesinde hizmet veren turistik otel, motel, tatil köyleri, belediyeler ve diğer turistik işletme sahipleri, hemen hemen her işletmenin küçük büyük değişik ölçekte bahçesi bulunmakta Bahçelerde bulunan hurma ağaçlarında hızla yayılan bir böcekten KIRMIZI PALMİYE BÖCEĞİ, Mısır’dan ithal ettiğimiz, büyük bedeller ödediğimiz ağaçlar bize beraberinde hastalık getirdi.
Tesislerin senelerce gözü gibi baktığı ağaçlar bu böcekle kısa
sürede ölüyor. Bütün bölgelerde mevcut. Kemer, Antalya Kundu,
Belek, Antalya içinde, Çolaklı Side, Manavgat, Alanya Mersin
Kıbrıs, İzmir. 2KM uçan, yaklaşık 200 yumurta bırakan, kesin
ilaç çözümü olmayan bir hastalık. Otel ve diğer işletmelerin yapabilecekleri bazı önlemler feromon “kokulu” tuzaklar, bunlarda sadece erkek böcekleri topluyor, fayda fayda diğer bir yöntem confidor adlı insektisit hem topraktan hem de yaprak ve yaprak altlarından,15 günde bir ilaçlama yapmak, hastalıklı ağaçları yakmak ve gömmek. Bunun yanında yakma ve taşıma, toprak altına gömmeye belediyelerin ücretsiz yardımcı olması gerekir. Lütfen tüm turizm birlikleri konuyu dikkate alsın. Ayrıca bu ilaçları alamayacak durum da olan işletmelerde olabilir, devletin fazla miktarda tuzak ve ilaç yardımı yapması lazım. Kendi adıma bugün bir ağacın daha öldüğünü ve içerisinde onlarca böcek olduğunu görünce bu yazıyı paylaşma gereğini duydum. Yine değişik firmalar değişik türde bitkiler getiriyor, acaba bu ağaçlarda ne gibi hastalıkları beraberinde getiriyoruz. Tarım bakanlığı yetkililerin çok daha hassas olması gerekmektedir. Turizm birlikleri tarım bakanlığı bu olaya bir an önce el atacağını ümit ediyorum. |
KPB HASTALIĞININ TANISI: İlk evrede palmiye içindeki larvaların tanısı çok zordur. Yaprakların bozularak sarkması, yaprak saplarında delikler bulunması infestasyonun ilk belirtileridir. Bu evrede palmiye böceğinin gövde içinde oluşturduğu seslerin özel bir aletle dinlenmesi ve kayıt edilmesi uygulaması bazı merkezlerde yapılmaktadır. Larvaların ağacın içini boşaltırken çıkardığı sese, ço defa aletsiz olarak, kulağı ağaca dayayarak da duyulabilmektedir. Tüm palmiye tacı, birkaç hafta içinde bozularak, palmiye ölümü gerçekleşmektedir. KPB hurmalarda bazen kaideye yakın olarak da giriş noktası bulmaktadır. TARIM BAKANLIKLARI TAFINDAN ALINMASI GEREKEN KORUNMA TEDBİRLERİ: Korunma tedbirlerinin ülkelerin Tarım Bakanlıkları tarafından alınması, gümrük müdürlükleri ve mahalli idare yetkilileri tarafından da uygulanması gerekmektedir. Bu tedbirlerin başında, hastalığın yaygın olduğu ülkelerden her türlü palmiye ithalatının durdurulması gelmektedir. Avrupa Birliği 31.Mayıs.2007 tarihinde aldığı önlemlerde, üçüncü ülkelerden ithal edilen palmiyelerden istenilen birçok kıstası kapsayan bir bitki temiz raporu (phytosanitary certificate) ve birlik içindeki nakillerde ise, yine belli kıstasların yerine getirildiği bitki pasaportu (European phytosanitary passport) istemektedir. Ayrıca bu ülkelerde hastalıklı bölgelerin belirlenmesi, burada acil tedbirler alınması, hastalıklı bölge etrafında tampon bölge oluşturulması ve burada da önleyici tedbirlerin yürürlüğe konulması önerilmektedir. Ülkemiz için, 5cm çap üzerindeki bütün palmiyelerden ithalat veya ihracat sırasında Avrupa Temiz Raporu istenmelidir. Ülke içinde de hastalıklı yörelerden, hastalık görülmeyen yörelere palmiye gönderilmesinin engellenmesi veya bakanlık tarafından temiz raporu alınması mecburiyeti düşünülmelidir. Palmiye yetiştiriciler, bunun ticaretini yapanlar, peyzaj mimarları, ziraat mühendisleri ve yerel idareciler bu konuda uyarılmalı ve larva veya böcek gördüklerinde, Tarım Bakanlığı Bitki Koruma şubelerini uyarmalıdır. Tarım Bakanlığı yetkilileri hastalığın yayılmasının önlenmesi için kendi stratejilerini geliştirip, ilgililere duyurmalıdır. PALMİYE AĞAÇLARININ KORUNMASI İÇİN ALINACAK ÖNLEMLER: Erişkin KPB lerinin yayılmasının önlenmesi bakımından, ciddi olarak hasta veya ölü ağaçlar sökülmeli ve yakılmalıdır. Antalya Tarım İl Müdürlüğünden verilen bilgiye göre, bu ilimizde: Palmiye Kırmızı Böceği ile bulaşık olduğu belirlenen ağaçlar, İl ve İlçe Müdürlükleri elemanları nezaretinde imha ettirilmektedir. Derin çukurlar açılarak zarar görmüş ağaçlar gömülmekte, üzerleri kireçle kapatılmak suretiyle imha işlemi gerçekleşmektedir. Yakma ile imha ise, hem çevre hem de zarar gören ağacın nemli olması nedeniyle mümkün olmamaktadır. Larvalar genelde, palmiyeler budandıktan sonra oluşan yaralardan ağaç içine girmektedir. Bunun nedeni budama bölgesinden sızan palmiye özsuyundaki kokunun erişkin böcekleri çekmesidir. Bu nedenle hastalığın yaygın olduğu bölgelerde, budama yapılmaması veya budamanın böceklerin aktif olmadığı kış mevsiminde yapılması uygun bir tedbirdir. Koruma ve tedavide insektisit kullanımı: Hastalığın salgı olduğu bölgelerde, palmiye tacının ve budamadan sonra oluşan yaraların kimyasal böcek öldürücüler (insektisit) ile ilaçlanması uygundur. Böceğin palmiye üzerinde geçirdiği sürenin çok az olması nedeni ile kontakt (temas ile öldüren) insektisitlerin kullanılması yerine, bitkinin özsuyuna geçen ve tümüne yayılan sistemik etkili insektisitlerin kullanılması önerilir. Özellikle önerilen insektisitler ve ülkemizdeki preperat adlarından bazıları aşağıda belirtilmiştir. Fenitrothion 55 EC (Komityon 55-Koruma, Nition M-Hektaş, Feniton-Agro-San), Fenitrothion %40 WP (Komityon 40-Koruma), Diazinon %20 EC (Bazinon-Koruma, Basudin-Syngenta, Diazol (Agro-San) ,Imidacloprid %20 SL (Confidor SL200), Thiametoxam %24 (Actara 240 SC-Syngenta), Carbaril %50 WP (Korvin 50-Koruma, Hektavin 50-Hektaş, Agrovin 50-Agro-San) ve Carbaril %85 WP (Korvin 85-Koruma, Hektavin 85-Hektaş, Agrovin 85-Agro-San) önerilmektedir. Umman’da yapılan mukayeseli bir çalışmada, 5 ayrı insektisit kullanılmıştır. Bunun için hastalığın salgın olduğu bir bölgede, genç fidanlarda budama yaparak yara açıldıktan sonra iki haftada bir, insektisitlerin %0.1 lik solüsyonları koruyucu olarak dıştan sprey ile 5 kez tatbik edilmiştir. 4 ay sonra yapılan kontrollerde, Dimethoate (Korumagor 40-Koruma, Poligor 40 Hektaş, Dimeton 40-Agro-San) ve Dichlorvos (Bayer DDVP EC550-Bayer, Koruma DDVP 55 EM-Koruma, Didifos 55 EC-Hektaş, Nogos 50EC-Syngenta) tatbik edilen hurmalarda hastalığa rastlanmaz iken Fenitrothion-Dimethoate karışımında ve diğer bazı ilaçlarda hastalık görülmüştür. Aynı çalışmada, hastalıklığa yeni tutulmuş hurmalarda, gövdenin hastalık belirtisi gözlenen yeri bir keski ile temizlenmiş ve varsa buradaki larvalar çıkarılmış, sonra hastalıklı bölgenin çevresinde matkap ile 3 adet, 1.5cm çapında, 12-15cm derinliğinde delikler açılıp, bunlardan 10 ar ml insektisit solüsyonları verilmiştir. En iyi sonuç Dimethoate solüsyonu (Korumagor 40-Koruma, Poligor 40 Hektaş, Dimeton 40-Agro-San) ile alınmış, bütün palmiyeler iyileşmiştir. Yukarıda önerilen tüm ilaçlar, bal arıları ve balıklar için öldürücüdür. Birçok ülkede bu ilaçlardan yalnız Fenitrotion %40 CS and Imidacloprid %20 park, bahçe ve umuma açık yerlerde kullanılabilme ruhsatı almıştır. İnsektisitlerin devamlı kullanılmasının çevre problemlerine yol açabileceği, faydalı böcekleri de yok ettiği unutulmamalıdır. Entomopathogenik Nematodlar ile mücadele: Steinernema carpocapsae ve Heterorhabditis gibi entomopathogenic (böceklerde hastalık yapan) nematod türleri, R. ferrugineus ile mücadelede etkin bulunmuştur, ancak henüz yaygın olarak kullanılmamaktadırlar. Koku (Feromon) Tuzakları ile Tanı ve Mücadele: R. ferrugineus ile mücadelede Koku Tuzakları ile iyi sonuçlar alınmıştır. Bunun ana prensibi, böceği çeken bir koku kullanarak, hazırlanan tuzaklara gelmesinin ve tutulmasının sağlanmasıdır. Bu yöntemle hem böceğin civarda var olup olmadığı hakkında bilgi sahibi olunabilmekte hem de varsa böceklerin çoğunun tutularak populasyonlarının azaltılması sağlanmaktadır. Erkek KPB leri ferrugineol [4S, 5S)-4-methyl-5-nonanol] adı verilen bir koku salgılamaktadır. Bu kokuyu alan dişi böcekler palmiyeye gelmektedir. Sentetik olarak elde edilen bu maddenin birkaç miligramı dişileri tuzağa çekmektedir. Yöntemin yaygın olarak kullanılması ile böceklerin, palmiye ağaçlarına yumurta bırakmadan yakalanmaları ve populasyonlarının azaltılması sağlanmaktadır. Bu yöntemin kullanılması ile çevre kirliliği yönünden sakıncalı olan kimyasal ilaçların kullanılması azaltılmakta veya ortadan kaldırılmaktadır. Yapılan çalışmalarda ferrugineol’un hurma ile karıştırılarak tuzağa konulması ile çok daha iyi sonuçlar alınmıştır. KPB zararlısının yayılması ve çok büyük ekonomik zararlara neden olması, ilaç üreticilerini harekete geçirmiş ve Tripheron isimli bir müstahzar üretilmiştir. Tripheron içinde ferrugineol ile birlikte, üretici firmanın synergist adını verdiği bir madde bulunmaktadır. Tripheron, küçük polietilen poşetler içinde satılmaktadır, feromon hava sıcaklığına göre 90-100 gün süre ile etkili olmaktadır. Bu hazır müstahzar ile tuzağa, hurma gibi ilave organik bir madde koyma gereksinimi kalmamaktadır. |
Rhynchophorus ferrugineus adlı Kırmızı Palmiye Böceği ilk defa 1980 li yıllarda, Güney Asya ve Malezyada, Hindistan cevizi ağaçlarının ölümüne neden olarak fark edilmiştir. Hastalık 1985 yılında Suudi Arabistan Krallığına yayılmış, buradan da Birleşik Arap Emirlikleri’ne ve Umman’a atlamıştır. 1994 yılında Mısır’da hastalık görülmüş, iki yıl sonra da, Mısır’dan ithal edilen palmiye ağaçları ile Güney İspanya’ya atlamıştır. Kırmızı Palmiye Böceği 1999 yılında İsrail’de de ortaya çıkmıştır.
Zararlı, Coloeoptera’ lardan Curculionidae ailesine aittir. Dişi ve erkekleri, kahverengi-kırmızı renkte 3cm uzunluktadır,her iki cinste de, karakteristik hortum vardır. Kuvvetli kanatları ile uzun mesafelere uçabilirler. Palmiyede hastalık ve tahribat yapan, bu böceklerin larvalarıdır. Dişiler çiftleştikten sonra, özellikle palmiye yapraklarının, gövdeye birleşim yerlerine, bitki gövdesinde veya yapraklarında bulunan yaralar üzerine, yaklaşık 200 yumurta bırakırlar. Yumurtadan çıkan larvalar, palmiye yaprak sapları ve gövdesi içinde tüneller kazarak ilerler, bu arada yumuşak doku liflerini ve palmiyenin büyüme uçlarını yerler. Hastalığın öldürücü olması nedeni, tamamen palmiye içinde faaliyet gösteren bu larvaların dışarıdan fark edilememesidir. Ancak palmiye öldüğü zaman hasta olduğu anlaşılmaktadır. 5cm boya ulaşan,larva devresini tamamlayan bireyler, palmiye dışına çıkarak, palmiyenin hemen altında toprakta veya palmiye yaprak sapları ile gövde arasında, pupa evresine girerler. Bu evrede, palmiye gövdesi liflerini kullanarak kendilerine bir koza örerler. Pupa evresinden sonra uçan böcekler, çiftleşir ve aynı döngü devam eder.
Hastalık Mısır’a, Suudi Arabistan Krallığından yapılan ithalatla gelen, hurma fidanları yolu ile bulaşmıştır. Önceleri yalnız iki merkezde rastlanılan hastalık, 1996 yılında Mısır Tarım Bakanlığının, hastalığın tamamen yok edildiğini bildirmesi ile karantinadan çıkarılmış, bu şekilde diğer ülkelere satış devam etmiştir. Aslında hastalık eradike edilemediği gibi, karantina uygulanmadığından, Mısır’ın bütün bölgelerine yayılmıştır.Hastalığın İspanya’ya, Mısır’dan süs amaçlı ithal edilen hurma ağaçları ile geçtiği ispat edilmiştir.
Kırmızı Palmiye Böceği
yaprak sapı tahribi Aşağıda bu zararlı için, Tarım Orman Bakanlığı,
Karantina Genel Müdürü’ne yazdığımız mektup ve Mısır’da bulunan,
Fransız entomolog Luc-Olivier BRUN ile yaptığımız yazışmaları
yayınlıyoruz. ÇOK ACİL 14.Ekim 2005 15.43KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, Ülkemize uzun süredir, Mısır başta olmak üzere dış ülkelerden büyük palmiye (Washingtonia robusta, Archantophoenix alexandria, Phoenix dactylifera vb) ithalatı yapılmaktadır. Bakanlığınızdan bazı üst bürokratların yardımı ve bilinçsiz saha elamanlarınca kontrolsüz olarak yurda sokulan, bu ağaçlarda ölümler olduğu tarafımdan görülmüştür. Dr Luc-Olivier Brun, Uzak Doğu kökenli Red
Palm Weevil zararlısının yaptığı zararları, ve alınması gerekli
önlemleri yerinde araştırmak üzere, Fransız Hükümeti adına
çalışan, Mısırda görevlendirilmiş bir entomolojisttir. Sözü
uzatmadan Dr Luc-Oliver Brun'un mektubunu size gönderiyorum.
Ümidederim en kısa zamanda, elamanlarınızı bu konuda eğitir,
sınırlarda gerekli önlemleri alır ve bu palmiyelerin (binlerce)
dikildiği yerlerde gerekli incelemeleri yaptırırsınız. Maalesef
yıllardır varlığı bilinen ve araştırma komiteleri kurulan
bu hastalığa karşı duyarsız kalarak ülkemize hastalığın en
fazla bulunduğu bir ülkeden ithalatı kayıtsız olarak yaptıran
bakanlık mensupları hakkında da gerekli işlem yapılır. Saygılarımla, Dr. Ragıp Esener
(RPW) Cairo University - Faculty of Agriculture - Giza -
Egypt Dr. Ragıp Esener, I much appreciate the time you have spend in giving me all these details regarding the way you are producing you palm trees. It's the only way at this stage which will prevent you from Red Palm Weevil infestation. Indeed, if you confirm that thousands of Palm Trees were imported from Egypt I can ensure you that a great part of these palm trees might have died from the Red Palm Weevil infestation as egyptian growers know perfectly that their Palm trees are infested, but just take the opportunity to "make money" from them. It's a pity, but this is the facts. If you wish to confirm my thoughts, I can provide you with all the necessary equipments (mainly pheromones + Kairomones + Dates, which combine in a trap that you can very easely make) that will allow, in areas where you have seen dead palm trees to check about any flying insects. In this case I might provide you at the ame time with plastic alcohol tubes to collect a few samples for us to study the DNA, that we could then compare with egyptian RPW DNA. Thanks a lot for your interest on this ectremely destructive pest. Indeed, in egypt, it's thousand (soon millions) palm destroyed (last months, from one little village more than 1.000 palm trees were detsroyed in the area of Ismaleya, East of the Nile Delta Region). Dr Luc-Olivier
Brun’un mektubunun Türkçe çevirisi: Bana zaman ayırıp, palmiye ağaçlarını nasıl yetiştirdiğiniz detayları hakkında bilgi vermenizi takdirle karşılıyorum.Yalnız bu evrede, Kırmızı Palmiye Böceği zararlısına engel olmanız mümkündür. Eğer Mısır’dan binlerce Palmiye Ağacının ithal edildiğini doğruluyorsanız, bunların büyük kısmının Kırmızı Palmiye Böceği zararlısının tahribatı ile öldüğü konusunda emin olabilirsiniz. Mısırlı yetiştiriciler, palmiye ağaçlarının bu zararlı ile hasta olduklarını bildikleri halde, bu ağaçlardan “para kazanmak” fırsatını değerlendirmektedir. Maalesef, bu bir hakikattir. Benim düşündüklerimi, doğrulamak için size bütün gerekli ekipmanı (çekici kokular +kairomone’lar +hurmalar, bunların kombine edilmesi hazırlanan tuzağı kolayca yapabilirsiniz), size temin edebilirim, bunlarla ölü palmiye gördüğünüz yerlerde, uçan bütün böcekleri kontrol edebilirsiniz. Bu uçan böcekleri tespit ettiğinizde, size göndereceğimiz alkol içeren plastik tüplere yerleştirir ve gönderirseniz DNA testi ile bunların Mısır Kırmızı Palmiye Böceğine ait olup olmadığını söyleriz. Bu tahrip gücü çok olan zararlıya karşı gösterdiğiniz ilgi nedeni ile çok teşekkür ederim. Hakikaten Mısırda binlerce (yakında milyonlarca) palmiye bu zararlı tarafından ölmüştür (geçtiğimiz aylarda, Doğu Nil Deltası Bölgesinde bulunan Ismaleya yöresindeki küçük bir köyde 1000 palmiye ağacı tahrip olmuştur). KIRMIZI PALMİYE BÖCEĞİ HAKKINDA GENİŞ BİLGİ AŞAĞIDAKİ ADRESTEN TEMİN EDİLEBİLİR: (Not. Kırmızı Palmiye Böceği ile ilgili bazı fotoğraflar
aşağıdaki siteden alınmıştır) http://www.redpalmweevil.com/intoallRPW.htm
|