PALMİYE MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Aralık 2004
Kasım ayında, merkezimizde
kış hazırlıklarına yoğunluk kazandı. Soğuktan etkilenebilen
bitkilerimiz seralara taşındı. En düşük sıcaklık, 26-27 Kasım
geceleri, -3 °C olarak yaşandı.
Palmetumda ve dış mekanda
soğuktan ilk etkilenen bitkiler; Zarif Sestrum
(Cestrum elegans), Maviş (Solanum
rantonnetii), Kırmızı yapraklı Muz (Musa
esnete), Muz (Musa paradisica),
Duranta (Durantha repens),
Tekomarya (Tecomaria capensis),
Tiboçina (Tibouchina multiflora),
Kana (Canna indica), Çan Ağacı (Brugmansia
aurea), Ağaç Mine (Lantana camara),
Gelin Duvağı (Bougainvillea sp.),
Kufea (Cuphea hyssopifolia),
Maymun Çıkmaz Ağacı (Chorisia speciosa),
Aslan kulağı (Leonitis leonurus),
Natal Eriği (Carissa macrocarpa),
Yasemin Çiçekli Solanum
(Solanum jasminoides), Kanguru
Elması (Solanum avriculare), Sarı Çiçekli
Hibiscus (H. trionum), Afrika Yıldız Ağacı
(Grewia occidentalis) ve Kısmet
Ağacı (Clerodendrum trichotomum),
Pedunculatus (Pedunculatus tithymoides),
Gece Kokan Mellissa (Cestrum nocturna),
Aloe vera , Gözyaşı Bitkileri
(Kalonchoe daigromantiana ve K.tubiflora), Cüce Feniks (Phoenix roebelinii) '
oldu.
Soğuğa hassas türlere
korumalıklar yapıldı. Olgunlaşan tohumların toplanmasına devam
edildi. Aralık ayı içinde bitmesi planlanan, kaktüs evinin
demir konstrüksiyonunun yapımına devam edildi.
Hibiskuslar, Malveceae ailesinden, 250 kadar türde, çalı ve
ağaç formunda bitkilerdir . Bununla birlikte, bu aileye mensup
bitkilerden özellikle, Çin güllerinin ( H. rosa sinensis)
binlerce hibridi elde edilmiştir. Çoğunluğu geniş tropikal
yayılım gösterir, ancak bazı türler soğuğa ve dona
dayanıklıdır (örn; H. syriacus, H. moscheutos ).
Genellikle gösterişli çiçekleri için yetiştirilirler. Aynı
zamanda yiyecek, lif, boya ve ilaç olarak da yararlanılırlar.
Hibiscus
mutabilis , Çin kökenli, kanaatkar, yaprak
döken ağaççıktır. Mutabilis; latincede değişken, değişen
anlamındadır. İlk açtığında beyaz olan çiçekleri, önce
pembe sonra da koyu pembe-kırmızıya renk değiştirirler.
Yol hatmi, ülkemizde Ege ve Akdeniz sahil kuşağında
yetişmektedir. Kasım ayında çiçek açtığından, genelde
yazlıkçı olarak tanımlanan kesimin bu iri güle benzeyen
çiçekleri, görme şansı olmamaktadır. Yol hatmiler, derin
loplu yapraklara sahiptir, 4-5 m boylanırlar. Budanarak
istenen ölçülerde tutulabilir (3-3.5m boy uygun olur) ve
saksıda da yetiştirilebilirler. Kış budaması
yapılmalıdır. Budanan dallardan çelikle veya ilk baharda
ekilen tohumla üretilebilirler. Sonbahar sonunda çiçek
açan bitkimiz, kullanıldığı her yerde odak noktası
olacaktır.
Merkezimizde H. mutabilis dışında,
H. syriacus(Ağaç hatmi), H. rosa sinensis(Çin-Japon
gülü), H. tiliaceus, H. trionum, H. pedunculatus, H.
diversifolius üretimi ve satışı
yapılmaktadır. Koleksiyonumuzda H.moscheutos
‘southern bella ' bulunmaktadır.
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Kasım 2004
Merkezimiz
Ekim ayını, kış hazırlıkları ve Kaktüs Evi inşaatı
ağırlıklı çalışma ile geçirdi. Bu yılın tohumlarının
toplanmasına devam edildi. Tohum Satış Sayfamız yenilendi.
Yeni tohum listemizde göreceğiniz gibi palmiye ve diğer
tohum çeşitlerimizi arttırdık. Ülkemiz için yeni olan bazı
tür bitkilerin çelikle üretimine hızlı bir şekilde devam
edildi.
Kaktüs ve Sukkulent Evi çevre düzenlemesi son safhasına
geldi. Kaktüs evi, demir aksamı montajına başlandı. Peyzaj
Mimarlarımızdan, Stajyer Gökhan Pehlivan askerlik görevi
nedeni ile Merkezimizden ayrıldı. Stajyer Peyzaj Mimarı
Emre Çakır, daimi kadroya geçti.
Profesyoneller için üretim fazlası olan ürünlerin fotoğraf
ve fiyatlarının bulunacağı bir “Palmiye Merkezinden
Fırsatlar” sayfası düzenlendi.
BRUGMANSİA
VE DATURALAR
(Çan Ağaçları ve Çan Çiçekleri)
Bir çok kitapta aynı isim altında toplanan, Datura ve
Brugmansi lar birçok yönden biribirinden farklıdır.
Solanacea ailesinden olan bu bitkiler genelde,
tropik Amerika kökenlidir. Bu iki grup
bitkinin karışıklığa neden olmadan ayrılması için aşağıda
yazılı özelliklere dikkat edilmelidir.
Brugmansia’lar boyları 8m ye kadar uzayan,
odunsu gövdeye sahip, uzun ömürlü, çan şeklinde hafif
aşağı dönük veya tamamen sarkan çiçekleri olan
bitkilerdir. Buna karşın daturaların boyu genelde 1.5-2m
yi geçmez, gövdeleri yumuşaktır, ömürleri 1 veya birkaç
yıldır, çan şeklindeki çiçekleri yukarı bakar. Ayrıca
brugmansia tohumlarının üzerinde diken ve çıkıntılar
yoktur, datura tohumları ise genelde yuvarlak veya oval,
üzerleri dikenlidir.
Gerek datura, gerek brugmansiaların
hibridleme ile birçok varyetesi elde edilmiştir. Bu göz
alıcı bitkiler, çiçeklerini yaz ve sonbaharda açarlar.
Dona dayanıklı olmadıklarından, ülkemizde ılıman Akdeniz
iklim bölgesi dışında, saksı veya kaplarda
yetiştirilebilirler. Saksılarda yetiştirilen büyük
bitkiler, yazın bahçede soliter olarak kullanılırlar.
Uygun iklimde bahçelerde grup olarak da
kullanılmaktadırlar.
Bilhassa yaz aylarında su gereksinimleri
iyi karşılanmalıdır. Kışın fazla su gereksinimleri yoktur.
Bu bitilerin tohum ve çelikten üretimleri kolaydır, bazı
hibridlerin güzel kokusu vardır. Meyveleri uyuşturucu
alkoloit içermektedir, kara büyü yapımında kullanılmıştır.
Bugün toksik etkisi olan bitkiler arasında yer
almaktadırlar.
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Ekim 2004
Temmuz, Ağustos aylarında
aşırı sıcaklıklar nedeni ile gelişimi yavaşlayan bitkiler,
Eylül ayında büyük bir hızla gelişim göstermeye
başladılar. Jöle Palmiyelerinden (Butia Capitata-Yatay)
bol miktarda meyve elde edildi. Personel ve gelen
misafirler Türkiye de ilk üretilen bu palmiye meyvesini
yeme fırsatını elde ettiler (fotoğraf Jöle Palmiyesi
meyveleri).
Tohum bankası gereksinimi için, tohum yapan bitkilerin
tohumları toplanmaya başlandı. Bu yıl birçok tür
palmiyede, bereketli meyve oluştu ve tohum hasadına
başladık. Ekim ayı ortalarında, sitenin Tohum Satış
sayfasında yeni fotoğraflarla birlikte, yenilenmiş
listemizi bulacaksınız.
Birçok bitkimiz çiçek açtı. Çiçek
açan bitkiler arasından mavi renkli çiçekli üçünün
fotoğrafını görüyorsunuz (Plectranthus eckmanii, Solanum
rantonnetii ve Tibouchina multiflora).
Peyzaj mimarı Aynur Dersinlioğlu yurdışında bulduğu iş
için ayrıldı.
Peyzaj mimarı Emre Çakır aramıza katıldı.
Dinlenme alanı olarak düzenlenen Zakkum Kafe ve Kaktüs Evi
çevre ve iç düzenlemelerine başlandı.
Eylül ayı içinde,
Akdeniz Üniversitesinden Peyzaj Mimarlığı bölümünden Dr.
Meryem Atik ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi
Öğretim Üyelerinden, Türkiye de ilk kez Datça Hurması’nı (Phoenix
Theophrastii) bulan ve tanıtan Prof. Dr. Melih Boydak
merkezimizi ziyaret ettiler(fotoğrafta Prof. Boydak,
Merkezimizde tohumdan yetiştirilen ve meyve veren Datça
Hurmaları önünde görülüyor).
Bauhinia’lar leguminöz-Baklagiller
ailesindendir. İki loplu yaprakları, orkide benzeri çiçekleri
olan, ağaç, çalı ve sarmaşık türü bitkilerdir.
Bauhinia tomentosa (Sarı çan çiçekli bahunya) büyük çalı
veya küçük ağaç formunda bir bitkidir, boyu genellikle 3-4
metreyi geçmez, hafif dona dayanıklıdır.
Türkiye de ilk defa ürettiğimiz ve adaptasyon çalışmalarını yaptığımız bu bitkinin vatanı Güney Afrika, Mozambik, Hindistan ve Güneydoğu Çin'dir. İki loplu yaprakları, diğer bauhinia'lara göre daha küçüktür, 2-3cm'yi geçmez. Sarı çan şeklinde, ortasında kahverengi veya mor-siyah gözü olan sarı çiçekleri 3-4cm uzunluktadır. İlkbahardan kışa kadar açan
B.tomentosa, peyzajda soliter veya süs çiti bitkisi olarak kullanılabilir. Üretimi tohum veya çelikledir.
Merkezimizde Bauhinia tomentosa dışında Bauhinia variagata ve Bauhinia variagata “candida” (beyaz bahunya) ticari olarak üretilmektedir. Ayrıca Bauhinia galpinii ve Bauhinia yuanensis koleksiyonumuzda mevcuttur.
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Eylül 2004
Merkezimiz
Ağustos ayını yoğun eğitim çalışmaları ile geçirdi. Eğitim
programı ay boyunca teorik ve uygulama şeklinde devam
etti. Proje, aplikasyon ve uygulama yanında, tohum
çimlendirme, çelik alma, şaşırtma, dikim, hastalıkla
mücadele, bakım, bitki tanıma ağırlıklı programda, günde
12 saat mesai yapıldı. Programa Stajyer Peyzaj Mimari
öğrencisi. Nihan Özçelik, Peyzaj Mimarı Aynur Dersimlioğlu
, Peyzaj Mimarı Gökhan Pehlivan, misafir Peyzaj Mimarı
Melis Sönmezgil, Sevda Badur ve Fırtına Badur katıldılar.
Ondokuzmayıs Üniversitesi öğretim üyesi ve Ünye Meslek
Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Osman Ecevit, Akdeniz
Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Selçuk Sayan ve
Ziraat Mühendisi Öner Özgüneş katılımcılara teorik ve
pratik bilgiler verdiler.
Eğitim
programı kapsamında, Kaunos antik kentine 19 Ağustosta
yapılan gezide, Kazı Başkanı Prof Dr Cengiz Işık ve Prof
Dr Adnan Diler tarafından, kazı ve restorasyon çalışmaları
ile geniş bilgi
verildi. Prof Sayın Işık başta olmak üzere
bütün kazı ve restorasyon ekip üyelerine teşekkür ederiz.
1966
yılından, öldüğü 2002 yılına kadar, Kaunos kazılarını 35
yıl yürüten, rahmetli Prof. Dr. Baki Öğün anısına dikilen
kitabe ve çevre düzenlemesi ile ilgilenildi. Eski limana
hakim tepede bulunan, yaşlı Çitlenbik ağacının
restorasyonu ve yaş tayini için neler yapılabileceği
konusu ile Peyzaj Mim. Sönmezgil çalışmaya başladı.
Dünyanın en güzel çiçeğine sahip
ağaçlarından olan, Plumeria’lar apocynaceae sınıfından, yaprak
döken veya yarı-her daim yeşil, 8 türü olan, çalı veya
küçük ağaçlardır.
Sukkulent
gövdeleri, kalın ve etli dalları vardır, anavatanları
tropik ve subtropik
Amerika’dır. Asyada, Budist
Hint’liler, tapınaklarını bu
bitkinin gösterişli ve parfüm gibi kokan çiçekleri ile
süslediklerinden, Hint Mabet Ağacı (bitkisi) de
denilmektedir. Anavatanlarının dışında, tropik ve
subtropik birçok ülkede peyzaj
ve süsleme amaçlı kullanılmaktadırlar. Plumerialar dona
dayanıksızdır, tohumdan veya
çelikleme ile üretililirler.
Plumeria alba
vatanı Küçük Antiller ve
Porta
Rico, olduğu için Batı Hint Yasemini olarak
adlandırılmaktadır. Geniş bir çalı veya kısa geniş bir
ağaç olarak tanımlanabilir. Dolgun dalları üzerindeki,
koyu yeşil yaprakları 25-30cm uzunluğa erişir, altları
hafif tüylüdür. 6metre yüksekliğe ve 4 metre genişliğe
erişebilen bir ağaçtır. Ortasında sarı gözü olan, beyaz
renkli, salkım şeklindeki gösterişli ve parfüm kokulu
çiçekleri bütün yaz ve sonbahar boyunca açar.
Rodos, Kıbrıs, Alanya da ağaçları olan bu
bitkinin, Akdeniz sahil şeridimizde, korunaklı yerlerde
veya sera şartlarında üretilmesi mümkündür. Palmiye
Merkezi seralarında 300cm boya kadar örnekleri olan bu
harika bitkilerin satışı yapılmaktadır.
Plumeria rubra Meksika, Panama kökenlidir.
Yukardaki türe çok benzerlik
gösterir. Ağaçlar Plumeria
albaya göre biraz daha büyük boya erişebilirler.
Ortalarında sarı gözü olan çiçekleri, genellikle gül
pembesi, bazen sarı, kırmızı veya bronz rengi olurlar.
Palmiye Merkezi seralarında 150-200cm boya erişen örnekleri
bulunmakta ve satışı yapılmaktadır.
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ Ağustos 2004
11 Temmuzda “Rüya Bahçesi” birinci kısım
inşaatı, 19.havuzun dökülmesi ile tamamlandı. Havuzların
2si sulak alan bitkileri yetiştirilmesi için, diğerleri,
her biri değişik türde nilüferlerin teşhiri için planlandı
ve dikimler tamamlandı.
Ziraat Mühendisi Mehtap Turğul Merkezimizden ayrıldı.
Peyzaj Mimarı Gökhan Pehlivan kadromuza katıldı.
Sevda-Fırtına Badur çifti idari kadroda yer alarak göreve
başladılar.
Kuşkonmaz, insanlar tarafından aranan ve sevilerek
yenilen, uzun ömürlü bir sebzedir. Merkezimizde 10 yıldır,
kendi gereksinimlerimiz için yetiştirilmektedir. Ülkemizde
tohum ve pençesinin ticari olarak bulunması zordur. Uzun
süredir gelen istekler üzerine, geçen yıl tohumlarını
satmaya başladığımız kuşkonmaz bitkisinin bu ay ilk defa
9cm çapında saksılarda fide satışına başlıyoruz. Kış
aylarında 1-1.5yaş pençe satışlarına başlayacağız.
Kuşkonmaz tohumdan yetiştirildiği takdirde 3 yılda mahsul
vermektedir. Birinci yıl saksı veya tavalarda
çimlendirilen tohumlar, sonbaharda yapraklarını
kaybederler, bu arada rizom kökleri gelişmiş olur. Baharda
topraktan çıkarılan pençeler (rizom), özel hazırlanmış
dikim yerlerine nakledilirler. Kuşkonmazın başlıca
gereksinimi su geçirgenliği iyi olan bir ortamdır. Bunun
için kumlu, organik maddeden zengin bir toprak idealdir.
Drenajı sağlanmış dikim yerine nakledilen pençeler, sıra
halinde 50cm genişliğinde tümsekler üzerine 20-30cm ara
ile dikilirler.
Kalıcı yerine dikilen kuşkonmazların, 1. yıl sürgünleri
kesilmez. Bitki mahsul alınmadan, yeni yerinde bir yıl
gübrelemesi yapılıp, suyu verilerek bakılır. Ertesi yıl,
üç yaşına basan bitkilerin hasadına başlanır. Hasad
bitkinin ilkbahar sürgünlerinin, çıktığı kumlu toprağın
altından kesilmesi ile yapılır. Kesilerek hazırlanan
kuşkonmazlar, tercihen aynı gün tüketilmeli veya taze iken
derin dondurucuya konulmalıdır. Kral sofralarının
vazgeçilmez öğelerinden olan kuşkonmaz, haşlanarak
zeytinyağı ve limonla yenilebildiği gibi, çorbası ve çok
çeşitli yemekleri yapılan bir sebzedir.
Kuşkonmaz bütün sebzeler arasında en fazla folik asit
içerendir. Yağ, kolesterol ve sodyum oranı düşük, lif,
potasyum, thiamine, A, C, B6 ve glutathione’ dan zengin,
kuvvetli bir antioksidandır.
Kuşkonmaz yiyenlerin %60 ında idrarda keskin kötü bir koku
duyulur. Araştırmalar bu kokunun kuşkonmaz yenmesinden
sonra vücutta oluşan ve idrara geçen metil merkaptan ve
bazı metabolitlere bağlı olduğunu göstermiştir. Kalıtımsal
olarak %40 populasyonda bu işlem oluşmamakta ve idrar
kokusuz çıkmaktadır. Bununla birlikte, idrardaki kokunun
hiçbir zararı yoktur ve kuşkonmaz yenilmesinden
vazgeçilmesi önerilmez.
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ Temmuz 2004
Haziran
ayı da, mutat üzere yoğun çalışma temposu ile geçti.
Birçok bitki ilk çiçeklerini açtı, Küba’dan tohumunu
getirdiğimiz bitkiler büyümeye başladılar. Açan
çiçeklerimiz arasında, Claredendrum thomsonae “Kanayan
Kalp”, Puya chiliensis “Puya”,
Hibiscus moscheutos cv southern bella “Tepsi Çin Gülü”, değişik Yukka türleri ve Merkezimiz
özel Canna indika “Kanna”
koleksiyonu sayılabilir. Fotoğraflarda, Kanayan
Kalp, Tepsi Çin Gülü
ve Kanna koleksiyonumuzdan bir bölüm görülmektedir.
Efsaneye göre,
aşkını söyleyemeyen genç bir hizmetçi, bulunduğu
konaktan dağlara kaçar, burada ağlarken
düşen gözyaşlarının doldurduğu çukurda bir bitki yeşerir
ve fotoğrafta gördüğünüz çiçeği açar, bu çiçeğin adı “Kanayan Kalp”
olur.
Verbenaceae ailesinden olan Verbena bonansis’in ana vatanı
Güney Amerika Kıtasıdır. Güney Brezilya, Arjantin, Uruguay
ve Paraguay’ın sulak alanlarında yetişir. İnce yuvarlak
gövdeleri, birkaç adet olabilir, 100-150cm e erişir.
Yaprakları ince, seyrek, gövdenin yakınındadır. Uzun çiçek
saplarının uçlarında, mor renkte, petek gibi birleşik ufak
çiçekleri, grup oluştururlar.
Ülkemizde tanınmayan, ancak yabancı peyzaj düzenleme
kitaplarında sıklıkla görülen bu bitki, ilk defa 2003
yılında Merkezimizde üretilmiş, -6C derecede hiç zarar
görmemiştir. Kitap bilgisine göre -10C muhtemelen daha
soğuğa dayanmaktadır. Don nedeni ile ölse bile, ertesi yıl
dökülen tohumlarından çok sayıda çıkmaktadır. Peyzaj
düzenlemesinde, kısa bitkilerle, büyük çalı veya ağaç
grupları arasında, yumuşak geçiş ve renk armoni veya
kontrastı yaratmak için kullanılabilir.
Bizim gözlemlediğimiz özelliklerinden biri de kelebekler
için dayanılmaz çekici olmasıdır, bu nedenle Kelebek
Verbenası adını verdik, yer örtücü olarak görmeye
alıştığımız mor verbena’yı görmek için artık yere bakmak
zorunda kalmayacağımız bir bitkiyi kısaca tanıttık.
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ Haziran 2004
Yoğun
çalışma temposu ile Mayıs ayını geride bıraktık.
Ziyaretcilerin dinlenme mekanı olarak tasarlanan “Zakkum
Kafe” düzenlemesinde sona yaklaşıldı. Zakkumlar aşırı
çiçeklerinden dolayı yerlere yattılar!
Bu yıl açtığımız Su ve Sulak alan Bitkileri Bölümü büyük
ilerleme kaydetti, 14 tür Nilüferimiz çiçek açtı, birçok
yeni bitki koleksiyona ilave edildi ve üretimlerine
başlandı. Sitemiz “Su ve Sulakalan Bitkileri” sayfası
yenilendi.
Türkiyede olmayana ağırlık veren Merkezimiz, “Tropik,
Subtropik ve Enteresan Meyveler” örneklerini bulundurmaya
ve bazılarının satışına başladı. Seramızda yetiştirdiğimiz
Ananaslar (pineapple)’ın tadına bakma şansımız oldu.
Sitemizin eksik olan “Egzotik Meyveler” sayfasını da
şimdilik tamamladık.
Son haberimiz yetiştirdiğimiz Dev starliçeler “Strelitzia
nicolai” saksıda, ilk çiçeklerini açmaya başladı.
Açan çiçeklerimizden en
güzellerinden biri şüphesiz, Çöl Gülü (Adenium obesa)
oldu. Zakkum ile yakın akrabalığı olan çöl gülleri, tropik
bitkilerdir. Zakkum (Nerium oleander) gibi dona dayanıklı
değillerdir. Ilıman iklimlerde dona dayanıklılığını
arttırmak için, çöl güllerini zakkum üzerine aşılarlar.
Fotoğrafta seramızda bulunan Çöl Gülü nü ve çiçeklerini
görüyorsunuz.
Merkezimizde 30 kadar tür zakkum arasında, dünyada bir eşi
bulunmayan Nerium oleander “Esener” varyetesi
bulunmaktadır. Henüz tescil ettirilmeyen bu variagata
(alacalı yapraklı) zakkumun yaprakları orak şeklindedir.
Kültürü yapılan diğer alacalı yapraklı zakkumlardan farklı
olarak, yaprak sarı-yeşil yerine beyaz-yeşil renkte,
çiçeklerde çok katlı kırmızı yerine, tek katlı ve açık
pembe-beyazdır. Fotoğraflarda çöl gülü, ve Esener Varyetesini
görüyorsunuz.
Zakkum koleksiyonumuzdan örnekler
...>>>
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ Mayıs 2004
Merkezimiz Nisan ayını yoğun bir şekilde çalışarak
geçirdi. “Rüya Bahçesi” nin büyük bir kısmı tamamlandı.
“Kaktüs ve Sukkulent Evi” temeli atıldı. Kübadan gelen 50,
RHS (Royal Horticulturel Society) den gelen 30,
Kirstenbosch Botanik Bahçesinden gelen 15 yeni tür, bitki
tohumlarının çimlenmesi başladı. Kendi kaynaklarımızdan
elde edilen tohumlardan da 60 yakın türün ekim veya
şaşırtması yapıldı. Satış ve teşhir bölümümüz dolgu
yapıldıktan sonra yeniden düzenlenmeye başlandı. Birçok
bitki çiçek açtı, Koi balıklarımızın nüfusu arttı.
Fotoğraflarda yeni düzenlenen dış mekan satış bölümü, ana
sera girişi Kaktüs ve Sukkulent Evi inşaatını
görüyorsunuz.
Palmiyelerin bitkiler dünyasının kraliçesi olarak
tanımlanması gibi, nilüferler de su bitkilerinin, en
güzelleri olarak, “Su Kraliçeleri” olarak
bilinirler.
Nilüferlerin tropik olanları ve soğuğa
dayanıklı olan türleri vardır. Tropik olanlar da gece
çiçek açanlar ve gündüz çiçek açanlar olarak ikiye
ayrılırlar. Birçok tür doğal nilüfere karşın, daha
gösterişli, daha az yer tutan, daha bol çiçek açan ve
çiçek ömrü daha fazla olan hibridler tercih edilmektedir.
Merkezimiz nilüfer üretimi genelde soğuğa ve ülkemiz
koşullarına uygun, dünyada en fazla tutulan, en kaliteli
hibrid türlerden yapılmaktadır. Bu bölümde,
yetiştirdiğimiz hibridlerden bazılarını kendi
fotoğraflarımızla tanıtmak istiyoruz...>>>
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ Nisan 2004
Kışın yaşanan Köyceğiz gölü taşmasından en
az etkilenmemiz için, bitki teşhir ve büyütme alanlarında
dolgu işlemlerine büyük hızla devam edildi. Bu yılbaşından
beri yapılan dolgu yaklaşık 600m³ e ulaştı. Baharla
birlikte doğal ve egzotik bitkilerimiz çiçeklenmeye
başladılar. Fotoğraflarda çiçekli
ılgın
ağaçlarından
biri, kırmızı
orman
laleleri
(anemon), erguvan
ağacı,
arkasında süs şeftalisi ile görülmektedir.
Ananas (pineapple) meyvelerimiz olgunlaşmaya başladılar.
Bir büyük olayımız da, Altın starliçe’nin 3
çiçek birden açması oldu...>>>
Çiçek açan egzotik bitkilerimiz arasındaki Kanguru pençesi
ve Aslan kulağı da fotoğraflarda görülmektedir.
Ülkemizde ilk üretimini yaptığımız bitkilerdendir. Güney
Afrika kökenli Melianthus ailesinde bulunan 6 bitkiden
Melianthus major ve Melianthus comosus Merkezimizde
üretilmiş ve soğuk dayanıklılık araştırması yapılmıştır.
RHS bitki ansiklopedisinde, -(1-2) santigrat dereceye
dayandığı belirtilen Bal Çalısı, bizim deneyimlerimize
göre kısa süreli –(6-8) santigrat derecede yaprakları bile
zarar görmeden dayanmaktadır. Mavimtırak-soluk yeşil, 9-17
segmentli, derin dişli, oval yaprakları, 30-50cm büyüklüğe
ulaşır. Bu enteresan ve çok değişik yaprak görünümü ile
melianthus diğer bitki grupları arasında hemen dikkati
çekmektedir. Bitki 2-3metre boy ve birkaç metre genişliğe
ulaşır, dalları yana doğru düzensiz bir şekilde
ilerleyerek bitkinin kapsadığı alanı gittikçe arttırırlar.
İlkbaharda uzun saplar üzerinde, çok değişik, koyu kırmızı
renkte çiçek açarlar.Kırmızı çiçekler ve mavimtırak
yapraklar fotoğrafta görüldüğü gibi çok güzel bir
kombinasyon yaratmaktadır. Bitki tohumdan ve zor olmakla
birlikte çelikten üretilir.
Melianthus major ile aynı aileye mensup Melianthus
comosus da merkezimizde üretilmiş ve aynı derecede soğuğa
dayanıklı olduğu görülmüştür. Melianthus comosus Mart 2004
de ilk çiçeğini açmıştır.
Melianthus major bu yıl çok az miktarda satışa
sunulacaktır, ancak önümüzdeki yılda bu bitkiyi daha ucuz
olarak sunabileceğimizi ümit ediyoruz. Melianthus comosus
üretim çalışmalarımız devam etmektedir.
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Mart 2004
Merkezimiz ağır kış şartlarından sonra,
yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Öncelikle taşan Köyceğiz
Gölü suları altında kalan, saksılı bitki teşhir ve büyütme
alanları yeni dolgularla yükseltilmeye başlandı.
Şubat ayı içerisinde Akdeniz Üniversitesi
Peyzaj Mimarlığı Bölümden Yrd. Doc.Dr. Selçuk SAYAN, Japon
Bahçesi Experi Unebi Kaneko, Mitsura Kimimoni ve Eşi
bahçemizi ziyaret ettiler.
Nilüfer-Lotus koleksiyonumuz
İsrail’den ithal ettiğimiz yeni türler ve ABD den gelen
tohumlarla 20 nin üzerine çıktı. Türkiye de ilk defa
istenen renk ve saf türleri piyasaya verme olanağımız
oldu.
YETKİ SAHİBİ OLUP TA BİLGİ SAHİBİ OLMAYAN DEVLET
MEMURUNUN VERDİĞİ ZARARLARI, LÜTFEN OKUYUNUZ!
...>>>
MERKEZ NİLÜFER KOLEKSİYONU FOTOĞRAFLARI
İÇİN LÜTFEN SU BİTKİLERİ BÖLÜMÜNE BAKINIZ
...>>>
Nilüferleri
ve su bitkilerini teşhir etmek için Şubat ayı içinde
başlayan Rüya Bahçesi yapımı bütün hızıyla devam
etmektedir. Bahçe yapımı bu ay içinde bitirilecektir.
Fotoğrafta Rüya Bahçesi havuzları yapım çalışmaları
görülmektedir. Akdeniz için geç kalan baharın, öncü
çiçekleri açmaya başladılar, açan çiçeklerimizden
bazılarının fotoğraflarını görüyorsunuz.
Vatanı
Hindistan ve Sri Lanka dır. Gramineae ailesinden, yandan
kardeşlenme ile büyük öbekler oluşturan çok yıllık bir
ottur. Topraktan çıktığı yerde oluşan ince gövdeler,
kamışa benzer, buradan çıkan yapraklar 100cm kadar boya
erişir, bitkinin boyu 150 cm kadar olabilir, yandan
verdiği piçlerle genişliği 90 cm e ulaşır. Soluk,
mavi-yeşil yaprakları, elle ezildiğinde, çok keskin bir
limon kokusu duyulur...>>>
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Şubat 2004
Sitemiz
ziyaretçilerinin Dini Bayramlarını kutluyoruz. Palmiye
Merkezi Ocak Ayını Köyceğiz Gölü taşkını nedeni ile sular
altında geçirdi. Merkezimiz sert geçen kış
şartlarına rağmen, çalışmalarını aralıksız sürdürmeye
devam etti. Yeni seranın damlama sulama sistemi, çevre
duvar örmesi tamamlandı. Bahçe budamaları başladı.
Geçen ay
başında yeni elamanımız Mehmet Aslan işe başladı, bu
şekilde kadrolu eleman sayımız 4 e yükseldi.
Yurt içi ve
yurt dışından, çok sayıda “ücretsiz danışma” aramalarına
cevap verdik. Merkez çalışanlarının “yeni sera açılışı”
nedeni katıldıkları sera içi yemeği ve toplu
fotoğraflarını sunuyoruz.
Kentia palmiyesinin ana vatanı olan Lord Howe adası 1788
yılında Lt Henry Lidgbird Ball tarafından keşfedilmiştir.
Avustralya’nın Sydney kentinin 480 mil kuzeydoğusundadır.
11 km. uzunluğunda 2.8 km genişliğinde olan bu ada
boomerang şeklindedir. 1830 ila 1840 yılları arasında, ilk
yerliler Amerikan balina avcılarına servis yapmak üzere
adaya yerleşmişlerdir. Önceleri buradan geçen gemilerin su
gereksinimini karşılayan adalıların nüfusu zamanla
artmıştır...>>>
PALMİYE MERKEZİNDEN HABERLER - AYIN BİTKİSİ
Ocak 2004
Palmiye Merkezinden ıslak ve soğuk
haberleri ile merhaba. Köyceğiz Gölü'nde 80cm yükselme ve
taşkına neden olan şiddetli yağışlardan, Merkezimiz de
nasibini almış ve bahçemizin büyük kısmı su altında
kalmıştır. TEDAŞ ilgisizlerinin gayreti ile, Merkez
girişinde direkte bulunan “atan şalter” 22 saat sonra, 5
dakikaya yakın bir çalışma sonunda, kaldırılarak elektrik
verilebilmiştir. Merkezimiz'in Ocak ayı başındaki
durumundan bazı fotoğrafları sunuyoruz.
6 Ocak da şiddetli yağmur yanı sıra bir ara dolu yağmış,
7-8 Ocak tarihlerinde, geceleri, -4C° ye düşen don olayı
olmuştur.
Tropik Afrika da bulunan,
resimde gördüğünüz, parlak kırmızı ve sarı renklere sahip
Ateş Lalesi veya Görkemli Lale zarif görünümünün yanında,
çok zehirli bir bitkidir. Ateş Lalesinin başta kökleri
olmak üzere bütün kısımları zehirlidir.
Afrikalılar bitkinin bu zehirli özelliğini bildiklerinden
genelde uzak dururlar. Ancak bazı bölgelerde, çocuk
düşürme amacıyla veya ilaç olarak kullanılmaktadır. Bu
bitki ile bir zehirlenme vakası Sri Lanka dan rapor
edilmiştir. Bitkinin kökünü yanlışlıkla kaynatıp içen bir
kadın, hastaneye kaldırılarak kurtarılmış, ancak zehrin
etkisi ile 20 gün içinde
bütün saçları dökülmüştür. Olayın
sevindirici tarafı, iki ay içinde saçlar tekrar uzamaya
başlamıştır.
Çocukların parlak çiçekleri yiyebilecekleri
düşünülerek, bu bitkinin evde bakılmaması uygun
olur.Afrika’nın bazı kısımlarında bu bitki intihar amacı
ile kullanıldığından “intihar bitkisi” olarak da
adlandırılmaktadır. Ülkemizde Palmiye Merkezinde örnekleri
bulunmaktadır.
Merkezimizin 800m² yeni serası Aralık 2003 de kullanıma açılmıştır. Büyütme serası olarak düzenlenen bu yeni mekanda, ağırlıklı olarak yüksek boylu subtropik bitkiler bulunacaktır. Bunların yanında, dondan etkilenen bazı koleksiyon bitkileri de bu seraya yerleşeceklerdir. Yeni serada sulama sistemi, gübreleme ve ilaçlama, damlama sulama yöntemi ile gerçekleştirilecektir. Resimlerde, yeni seramızın yerleştirme çalışmaları görülmektedir.
Salkım Sumak, Güney Afrika Cumhuriyeti Cape bölgesinden, güney Namibya'ya kadar olan coğrafi konumda doğal olarak bulunmaktadır. 10 yıla yakın süredir merkezimizde, tohumdan üretilmiş ve uyum çalışmaları tamamlanmış orta boy bir ağaçtır.
Söğüte benzer özellikleri vardır. Açık yeşil, daima taze görünümlü, güzel yaprakları ile iyi bir gölge ağacıdır. Yol kenarı ağacı veya rüzgar perdesi olarak da kullanılabilir. Genelde kuraklığa dayanıklıdır ve oldukça süratli bir büyüme gösterir. Erişkinler 8 metre yükseklik ve 7 metre taç çapına ulaşırlar. Tarafımızdan söğüt ağacına göre tercih edilme nedeni, yaprak dökmeyen bir ağaç olmasıdır. Merkezimizdeki araştırmalarda -8C° de yapraklarını kaybettiği ancak gövdesinin zarar görmediği tesbit edilmiştir.
Merkezimizde yapılan denemelerde, bu ağacın taban suyu
yüksek ve problemli olduğu yerlerde bile iyi bir gelişme
gösterdiği ve topraktaki tuzluluğa dayanıklı olduğu
belirlenmiştir. İlk baharda açan, ufak yeşil-sarı
gösterişli olmayan çiçekleri, sonbaharda yuvarlak ufak
meyveciklere dönüşür. Bu ufak meyveler kuşlar tarafından
yenildiği için, kuşların bahçelerine gelmesini
isteyenler tarafından da arzu edilen bir ağaçtır.
Salkım Sumak, Merkezimizde tohumdan üretilmektedir, çelikle de üretilebilir. Ülkemizde ilk defa Merkezimizde, 2002 yılında kitle üretimi yapılan, hızlı büyüyen bu ağaçlar, 2003 yılında satışa sunulmuştur. 25cm saksı içinde, 180-220cm boyundaki fidanlar, özel tanıtım fiyatı olarak KDV dahil 11.800.000 liraya merkezimizden temin edilebilir(kargo ile gönderme olanağımız yoktur). Toptan alımlar için lütfen fiyat isteyiniz.
Calicarpalar Verbenacaea ailesinden, genelde tropik ve subtropik bölgelerde yaşayan 140 türdür. Yaprak döken ve dökmeyen türleri vardır.
Üretim için seçtiğimiz Mor İnci batı ve orta Çin kökenlidir. Bu kültür, Kraliyet Botanik Derneği madalyasına sahiptir ve –(15-20)C° ye dayanıklıdır. 3metre yükseklik ve 2.5metre genişliğe ulaşabilen, çalı formunda, yaprak döken bir bitkidir. Eliptik, koyu yeşil yaprakları 18 cm boya erişebilir. Yaz ortasında kümeler halinde ufak pembe çiçekler açar. Bu çiçekler sonbahar sonu ve kışın, yaprakları dökülen bitki üzerinde, parlak, mor inci salkımları şeklinde görülür.
Merkezimizde üretimi yapılarak 2003 sonbaharında satışa çıkarılan, 25cm saksıda, 70-100cm boyda bitkinin, sera teslimi, KDV dahil fiyatı 16.800.000 liradır. Toptan alımlar için lütfen fiyat sorunuz.