|
|
PALMİYE MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Aralık 2007 |
|
Kasım ayı bol yağmurlu geçti, yağmurlar nedeni ile ek satış
serası inşaatımız uzadı ve Kasım ayı içinde bitirilemedi.
Merkezimiz, 15-18 Kasımda yapılan, 3. Ödemiş Süs Bitkileri
ve Fidan Sergisine bir stand ile katıldı. Çok samimi bir
havada gerçekleşen fuar süresince Anadolu ve Avrupa
yakasından gelen tüketicilerle, yerel üreticiler
arasında, dostluklar ve bağlantılar kuruldu. Amatör ruh
ve profesyonel ustalıkla yapılan bu tür fuarların,
gerçek üreticiye faydası bir defa daha görüldü.
Fuarın hazırlanmasında emeği geçen Ödemiş Park Bahçe
Bitkileri Üreticileri Derneği Başkanını, üyelerini ve
yardımı geçenleri kutlarız |
|
Bugün tanıtacağımız ağaç, dünyadaki en enteresan ve
gösterişlilerinden biridir. Bir defa gören bir kimsenin,
yüzlerce metre uzaktan görse bile tanıyacağı bu ağacı,
ülkemizde kış bahçelerinde yetiştirmek mümkündür. Ilıman
Akdeniz sahil kuşağında, kışın dondan koruma için
gerekli tedbirler alınmalıdır. |
MUZ
PALMİYESİ- GEZGİN PALMİYESİ
Ravenala madagascariensis
Muz Palmiyesi tropiklerin en güzel ağaçlarındandır. Strelitziaceae
(Cennet Kuşu Çiçekleri) ailesinden olan bu bitki, adının
aksine ne muz, ne de palmiyedir.
Ravenala’nın vatanı, adından anlaşılacağı gibi Madagascar Adası dır
ve bu Adaya endemik (dünyada doğal olarak yalnız bu
adada bulunan) bir ağaçtır.
Gençken, starliçe gibi yumuşak yapraklardan olan gövdesi
zamanla kalınlaşır, 30cm çapında yuvarlak bir ağaç
şeklini alır. Muz Palmiyesi,18 metreye kadar
boylanabilir. Her iki tarafa simetrik olarak uzanan ve
muza benzeyen 25-50cm genişliğindeki yaprakları, sapları
ile birlikte 3 metreyi bulur. Yapraklarının şekli nedeni
ile muza, uzaktan bakıldığında ise geniş yapraklı bir
yelpaze palmiyesine benzediği için Muz Palmiyesi
adı verilmiştir.
İngilizler Gezgin Palmiye (Travelers Palm) olarak da
adlandırmışlardır. Bu ad Madagaskar’a giden gezginlerin,
ormanda su gereksinimlerini, Ravenala’nın geniş
yapraklarında biriken sudan karşılamaları nedeni ile
verilmiştir.
Çok sayıda, krem renkli ufak çiçekleri tek sap üzerinde
30cm uzunluğunda tek bir çiçek gibi görülürler. Ağaç,
tropiklerde bütün yıl boyunca çiçek açar. Kahverengi
meyvelerinin içinde, parlak mavi renkli köşeli
şekillerde olan tohumları da bitki kadar çekicidir.
Tropik bir bitkidir, ancak kısa süreli ve hafif dona
dayanabilir. Rüzgardan korunmalıdır, rüzgar nedeni ile,
muzlarda olduğu gibi yaprakları parçalanır. Toprak için
çok seçici değildir, kumlu veya killi topraklarda
yetişir. Köklerinin suda olmasından hoşlanmaz, ancak
devamlı nemli toprakta daha iyi gelişim gösterir. Bol
güneşi tercih eder, yarı gölgeye de dayanıklıdır.
Merkezimizde ilk defa 1995 yılında yetiştirilmiş, 90 lı
yılların sonunda satışa sunulmuştur. Marmaris de bir
otelin korunaklı iç bahçesine dikilen örnek, binanın
ikinci katına kadar uzamış, ancak yeri değiştirilince
ölmüştür. Uzun bir aradan sonra 2004 yılında tekrar
üretimine başlanmıştır.
Ülkemizde kış bahçelerinde ve kışın dondan koruyarak güney
sahillerimizde yetiştirilebilecek bir bitkidir. |
|
KASIM
2007: KIRMIZI PALMİYE BÖCEĞİ ZARARLISININ TÜRKİYE’DE SON
DURUMU VE ALINACAK TEDBİRLER !..
Sitemiz
okuyucularının hatırlayacağı gibi, Palmiye Merkezi Tarım
Bakanlığını
14.Ekim 2005
tarihinde çok acil başlıklı bir yazı ile Kırmızı Palmiye
Böceğine karşı uyarmıştı. Bir yılı aşkın süre, sitemiz
banner’ımızda, “Palmiye Böceğine Dikkat, Mısırdan
ithal, Palmiye Almayınız” yazısını gördünüz.
Devamı
için tıklayınız.......>>>>> |
Sayfa Başı |
150 yılı aşkın süredir, Avrupa, Amerika ve Avustralya’da
süs bitkisi ve meyve ağacı olarak kullanılan, Asya
kökenli bir bitkiyi tanıtmak istiyoruz. Ülkemizde
geçmişi çok eskiye dayanmayan bu bitki, son yıllarda
tanınmaya başlamıştır. Hem egzotik görünümü ile güzel
bir süs bitkisi, hem de yenilen meyvesi olan bu küçük
ağaç, zannedilenin aksine soğuğa en dayanıklı narenciye
türlerindendir. Bugün size bu güzel süs ve meyve ağacını
tanıtıyoruz. |
Botanikçiler tarafından önceleri Citrus cinsine konulan
Kumkuat’lar, 1915 yılında Dr Walter Swingle
tarafından Fortunella cinsi olarak
tanımlanmıştır. Fortunella cinsinde 5 tür Asya kökenli
kumkuat bitkisi bulunmaktadır. Kumquat adı Çince
“Altın Portakal’ anlamına gelmektedir.
Kumkuatlar Güney Çin ve Malezya kökenlidir. 19.yüzyıl
ikinci yarısında süs bitkisi olarak önce Avrupa ve Kuzey
Amerika kıtalarına getirilmiş sonra da dünyaya
yayılmışlardır.
Kumkuat ağaçları yavaş büyüyen kompakt bitkilerdir, en
fazla 3-4,5metre yüksekliğe ulaşırlar. Gençken dalları
yeşilimsi ve kıvrımlı, dikensiz veya hafif dikenlidir.
Yaprakları sivri uçlu, oval, kenarları hafif dişli, üstü
parlak, altı hafif soluk yeşildir. Meyve türüne göre
yuvarlak veya oval şekildedir. Meyve kabuğu, altın
sarısı veya turuncu-kırmızı olabilir. 3-7 dilimden
oluşan, asidik meyveleri, çok sulu değildir, bazen
çekirdek içerir, bazen de çekirdeksizdir. Meyveler
kabukları ile birlikte yenebilirler. Genelde yazın çiçek
açarlar, meyveleri sonbahar sonu sararmaya başlar ve
toplanmadığı durumlarda, tüm kış bitkinin üzerinde
kalırlar.
Fortunella hindsii-
Hong Kong Wild:
Hong Kong’da doğal olarak bulunan bir türdür. 1,5-2cm
çapında yuvarlak meyvelidir. Çinliler tarafından
yenilmekle birlikte, bu çok dikenli bitki, diğer
ülkelerde, yalnız saksıda süs bitkisi olarak
yetiştirilmektedir.Fortunella japonica-
Marumi
veya
Yuvarlak Kumkuat: Meyveleri 1,5-2cm çapında,
yuvarlaktır. Ağaç 2,5-3metre yüksekliğe kadar
ulaşabilir. Nagami ye benzemekle birlikte, ondan daha
fazla dikenlidir.Fortunella crassifolia-
Meiwa
veya Büyük Yuvarlak Kumkuat: Yuvarlak meyveleri
4cm çapında, portakal sarısı renktedir, birkaç çekirdek
içerir. Bu cüce ağacın dalları dikensiz veya çok küçük
dikenlidir. Kumkuatlar içinde meyvesi taze olarak
yenmeye en uygun olanıdır.
Fortunella crassifolia
“Sun Stripe”:
Japonya’da üretilen, alacalı (variegated) yaprakları ve
üzerinde yeşil çizgileri olan sarı renk meyveli, bir süs
bitkisidir.Fortunella polyandra-Malezya
kumkuatı:
Ülkemizde tanınmamaktadır. |
Fortunella margarita-Nagami
veya Oval Kumkuat:
Dünyada ve Türkiye’de en yaygın olarak yetiştirilen
kumkuat türüdür. Ağaç 4 metre yüksekliğe kadar büyür.
Oval meyveleri 4-5cm uzunluğunda, 2-3cm eninde, portakal
sarısı renktedir. Narenciyeler içinde soğuğa en
dayanıklı olanlardandır. -12C derece soğuğa
dayanmaktadırlar. Gerek süs bitkisi, gerek meyve ağacı
olarak yetiştirilir.
Kumkuat meyveleri, kabukları soyulmadan
yenilebildiği gibi, taze olarak, renk ve tad katmak için
kokteyllere konulurlar. Reçel marmelât ve şurupları
yapılarak kullanılır. Çin mutfağında, kumkuatın,
portakal suyu, bal, tuz ve tereyağında pişirilerek
hazırlanan sosları, yaygın olarak kullanılır. Kumkuatdan
tatlı turşu da yapılmaktadır.
Kumkuatlar, tohum veya çelikle üretilebilirler,
ancak iyi bir çöğür üzerine aşılanma en uygun üretimdir,
bu sayede istenilen bitki dış etmenlere karşı daha
dayanıklı olarak ve ana bitki özelliklerini taşıyarak
elde edilir. Çöğür (aşı fidanı) olarak Üç Yaprak (Poncirus
trifoliata) tercih edilir. Bu yolla elde edilen bitki,
saksıda büyümeye daha elverişlidir, daha yavaş büyür ve
kompakt bir yapı gösterir. Turunca aşı yapılırsa,
bitkinin büyümesi daha hızlıdır, ancak kompakt yapısı
kısmen bozulur. Toprak ve suyun asit veya nötr olmadığı
durumlarda (alkali), turunca aşılı bitkilerin
yetiştirilmesi daha uygundur.
Kumkuatlar çok seçiçi değildir, geçirgen
toprakları tercih etmelerine karşın, killi topraklarda
da yetişmektedirler. Bol güneş ışığını tercih ederler,
büyük ağaçların gölgesinde de olabilirler. Yazın
toprakları kurudukça sulanmalıdır. Akdeniz bölgemizde
yetiştirmede, Haziran-Eylül arası yaprak güvesine karşı
tedbir alınmalıdır (mospilan veya muadili bir ilaç ayda
bir gövdeye tatbik edilir). |
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Ekim 2007 |
7
Eylül günü, Köyceğiz Belediyesine ait iş makinasının kopardığı
telefon hatlarımız, 11Eylül saat 11.30 da tamir edildi.
Bu süre içinde bize ulaşamayanlar ve ulaşamadıklarımız için
özür diliyor, kopan kabloyu 5 gün gibi rekor bir sürede
tamir eden, Türk Telekom’u kutluyoruz.
13
Eylül günü Merkezimizin hemen güneyinde, Köyceğiz Gölü kenarında
bulunan sazlıklar yakıldı. 100 lerce ağacın, binlerce canlının
zarar gördüğü yangını söndürmek için çağrılan ve minübüsten
bile
inmeyen,
üstelik “burası orman sahası değil, yansın …………….” diye
küfreden, müdürlerine haber verilinceye kadar hiçbir şey
yapmayan sırtlarında Köyceğiz Yangın yazılı ekibi de kutluyoruz.
Gönüllü stajını Temmuz ayında
tamamlayan, stajyerimiz Biolog Sultan Durak, 19 Eylül
günü, “Köyceğiz Yöresinde Doğal Olarak Bulunan Sulak
Alan Bitkileri” konulu sunumunu başarı ile vererek,
sertifikasını aldı. |
Palmiye Merkezi, ülkemizde bilinmeyen palmiye ve tropik,
subtropik bitkilerin üretimini ve tanıtımı yapmakla
birlikte, yöresinde bulunan doğal ve endemik bitkilerin
de korunması, üretimi ve peyzajda kullanılmaları için
uğraş vermektedir. Doğal bitki örtümüzün içinde, yabancı
bitkilerin” güzel de olsa hoş gözükmeyeceği, bazen de
bu bitkilerin istila edici olup doğal bitkilerin yerini
alabileceği unutulmamalıdır.
Çam ormanında çamlar altında, güzel çiçekler açan bir
begonvili (Bougainville) mi yoksa küçük çiçek ve
meyveleri ile gönlü zengin, pırıl pırıl yapraklı,
gerektiğinde bütün yazı susuz geçirebilen, kutsal
kitaplarda sözü edilen Mersin (Myritus communis)
i mi görmeyi arzu edersiniz?
Ne yazık ki, peyzaj çalışmalarında doğal bitkilerimize
yeteri kadar yer verilmemektedir. Bundan sonra
tanıtımını yapacağımız bitkiler arasında, dünyada
peyzajda sıklıkla kullanılan, Akdeniz ve Anadolu
bitkilerini de bulacaksınız.
2007 yılı Ekim ayı tanıtımımız, ülkemizin endemik
ağaçlarından, Sığla Ağacı “Liquidambar
orientalis” dir. |
ANADOLU
SIĞLA (GÜNLÜK) AĞACI “Liquidambar orientalis”
Sığla
(Amber) Ağaçları,
Hamamelidaceae (Acıfındıkgiller)
ailesinden, yaprak döken, ılıman bölge ağaçlarıdır.Sığla ağaçları, Türkiye, Rodos, Doğu Asya, Kuzey Amerika ve
Meksika’da doğal olarak bulunurlar. Uzak doğuda bulunan
Liquidambar acalycina
ve
Liquidambar formosana ülkemizde tanınmamaktadır.
Amerika ve Meksika’da bulunan Liquidambar styraciflua’
nın birçok varyetesi üretilmiş, İtalya başta olmak üzere
Avrupa ülkelerinden ithal yolu ile ülkemize
girmişlerdir.
ANADOLU
SIĞLA AĞACI “Liquidambar orientalis”
genel kanının aksine, ülkemizde yalnız Muğla ilinin
sahil kuşağında değil, İzmir, Antalya ve İsparta illeri
sınırları içinde de doğal olarak bulunmaktadır. Türkiye
dışında yalnız Rodos adası kuzeyinde bulunur. Marmaris,
Köyceğiz ve Fethiye’de yaygın olarak rastlanmaktadır.
İsparta Sütçüler ilçesinde bulunan Sığla Ormanı, Tabiatı
Koruma alanıdır. Orman
Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde 1.348 hektar saf
sığla ormanı bulunmaktadır.
Ortalama 15-20 m'ye kadar boylanabilen Sığla,
kalın dallı ve geniş tepeli bir ağaçtır. İlk bakışta
çınarı andırır. Yaşlandıkça, kabuğu koyulaşır ve derin
çatlaklı bir görünüm alır. Dallara uzun saplarla
bağlanan yaprakları genellikle beş lopludur. Meyveleri
2-4cm çapında, çok sayıda kapsülden oluşur ve çok sayıda
tohum içerir. Gövdesinden çıkarılan balsam kozmetik
sanayinde ve eczacılıkta kullanılır.Sığla
Ağacına
yerel olarak Günlük Ağacı veya yabancı
kaynaklardan tercüme ile Amber Ağacı da
denilmektedir. Özellikle yaprak görünümü için
yetiştirilmektedir. İlkbahar ve yazın parlak yeşil
renkteki yaprakları, sonbaharda sararır, turuncu ve
kırmızı renge dönerek dökülürler.
Anadolu Sığla Ağacı, bol humuslu, hafif asidik
ortamdan hoşlanır, ancak bazik ortama da uyum sağlar.
Ancak suyun bol olduğu ortama gereksinimi vardır, su
içinde bile büyüyebilir. Uzun süreli kuraklığa
dayanamazlar. Bol güneşli veya yarı gölge ortamda
yetişir. Üretimi genelde tohum ile yapılır. Çelikle
üretimi de mümkündür.
Peyzajda, yeşil alanlarda soliter veya grup olarak
kullanılabilir. Normalde alt dalları budanmaz ise daha
güzel bir görüntü oluşturur, ancak gölge ağacı olarak
kullanılacaksa, alt dallar budanabilir. |
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ EYLÜL 2007 |
Ağustos ayı mevsim normallerinden daha sıcak ve her yıl olduğu
gibi hiç yağışsız geçti. Personelin çalışmasının büyük kısmını
sulama ve bakım aldı. Üretim Eylül ayına kadar durdu.
Yöneticimiz Dr.Ragıp Esener, özellikle Kırmızı Palmiye Böceği
tahribatını görmek üzere 20-24 Ağustos tarihleri arasında
KKTC ne bir ziyaret yaptı. Bu arada Girne Belediyesi Park
ve Bahçeler sorumlusu Ziraat Mühendisi Mehmet Atak ile görüştü.
Mısırdan ithal edilen hurmalar ile
Ada’nın kuzey ve güney bölgelerine giren KPB tahribatının
büyük boyutlarda olduğu, çok sayıda hurmanın öldüğü, birçoğunun
hasta, diğerlerinin de risk altında olduğu gözlendi.
Hastalığın tanısı ve zararlının tesbiti amacı ile
önerimizle Girne Belediyesi tarafından satın alınıp palmiye ağaçlarına yerleştirilen, feromen (koku)
tuzaklarında, çok sayıda erkek KPB yakalanması durumun
ciddiyetini ortaya koymuştur. Belediyenin böcek sayısını
düşürmek için yeni tuzaklar sipariş edildiğni öğrendik.
Bu arada KKTC Tarım Bakanlığı tarafından, ülkemizde
olduğu gibi, hastalığın görüldüğü ülkelerden palmiye
ithalatının yasaklandığı bilgisi verildi.
Ülkemizde gerek KPB zararlısı nedeni ile, gerek hatalı tür
seçimi ve hatalı nakil ile palmiye kayıplarının devamı üzüntü ile görülmektedir.
Kuşadası Belediyesinin diktiği ithal Mısır Hurmalarının
Mayıs ayında %30 kadarının öldüğünü gördük. Antalya’da ve
Fethiye’de de durumun ciddi olduğu gözlenmektedir. Ülkemizde
Adana, Mersin, Alanya, Antalya, Bodrum İzmir de hastalığın
bulunduğunu kendi kaynaklarımızla öğrendik. Ancak Tarım
Bakanlığından bize bu konuda hiçbir bilgi gelmediği için
ülkemizde hastalık prevanlansının ne durumda olduğunu bilmemekteyiz.
Okuyucularımızdan gördükleri şüpheli palmiye hastalığı
ve ölümünü, bulundukları il veya ilçenin Tarım
Müdürlüklerine bildirmelerini ve bize de bilgi
vermelerini özellikle rica ediyoruz. |
|
Palmiye Merkezi ürünlerinin büyük kısmını tropik ve
subtropik bitkiler oluşturmaktadır. Özellikle
İstanbul’da yaşayan, sitemiz izleyicilerinden dona
dayanıklı türlere de yer vermemiz doğrultusunda istekler
gelmektedir. Bugün tanıtımı yapacağımız Cennet
Bambusu Nandina domestica -18°C
soğuğa dayanabilen sonbahar ve kışın kırmızı yaprakları
ve parlak kırmızı meyveleri ile ilgi çeken, estetik,
çalı formunda bir bitkidir.
Nandina,
Berberis (berberidaceae) ailesinin bir cinsidir. Bu cinsin
tek türü Nandina domestica'dır. Vatanı Hindistan,
Çin ve Japonya’dır. Normalde yaprak dökmeyen bir bitkidir,
aşırı soğuklarda yaprak dökebilir. Yaprakları 3’lü yaprakçıklardan
oluşur ve bu pinnate yaprakçılarının bambu yaprağına benzemesi
nedeni ile Cennet Bambu’su denilmektedir. Aslında
bambular ile herhangi bir akrabalığı yoktur.
Bitki 200-250cm boya kadar uzayabilir, gövdenin yanlarından
kardeşlenme göstererek enine olarak da genişler.
İlkbahar sonu, yaz başı, salkım şeklinde, küçük, narin,
yıldız şeklinde beyaz (sarı antherli) çiçekler açar.
Önce yeşil renkte oluşan 6-8mm çapındaki meyveleri,
sonbahar sonunda parlak kırmızı renge dönüşür ve uzun süre bitki üzerinde
kalırlar. Çiçekleri arılar için, meyveleri de birçok tür
kuş için çekicidir. Yeni çıkan yaprakları kırmızıdır,
sonra yeşile dönerler. Kışın dökülecek yapraklar da önce
kırmızı renge dönmekte ve bitki üzerinde kırmızı olarak
uzun süre kalmaktadır.
Toprak için fazla seçici değildir, ancak humuslu geçirgen
toprakları tercih eder. Toprak pH sının asidik yönde olması
önerilmekle birlikte, Merkezimiz bahçesinde, bazik ortamda
bir problem görülmeden büyümektedirler. Güneş veya yarı
gölgede dikilebilir.Üretim genelde tohumladır. Tohumların soğuklama gereksinimi
nedeni ile sonbaharda dikilmesi veya dikilmeden önce
+4°C de 4–6 hafta tutulması uygun olur. Yazın yapılacak
yarı odunsu çelikler ile de üretimi yapılabilir.
Japonya’da 60 dan fazla kültürü elde edilmiştir. En
fazla tutulanlardan biri N.domestica “Fire Power” 50cm e
kadar uzayan cüce, kompakt yapılı bir kültürdür,
yaprakları geniş ve parlak kırmızıdır. Kültürlerin
birçoğu ufak ve kompakt bitkilerdir, ancak bunlar ana
bitki kadar zararlılara dayanıklı değildir.
Peyzajda, hemen her yerde ve istenildiği şekilde
kullanılabilecek bir bitkidir. Yaprakları, çiçekleri ve
meyveleri nedeni ile bütün yıl boyunca ilgi çeker.
Nandina domestica’nın, soliter kullanım
yerine üçlü gruplar, kalabalık gruplar veya patika
kenarı tek sıra kullanımı uygun olur. Birçok peyzaj
mimarı tarafından küçük kompakt kültürler tercih
edilmektedir. Ancak doğal Nandina domestika’nın da
budanarak istenilen boyda tutulması mümkündür. Bazı
botanik bahçelerinde 100 yaşın üzerinde örnekleri
mevcuttur. |
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ
AĞUSTOS 2007 |
Temmuz ayına şiddetli fırtına ve dolu ile girdik. 1 Temmuzda
aniden yağan yağmur ve fındık büyüklüğündeki dolu, bahçedeki
bitkilerin yapraklarını parçaladı ve dallarını kırdı. Özellikle
nilüferlerin tüm yaprakları parçalandı.
3 temmuz günü, Botanik Bahçesi havuzunda bulunan Koi
balıklarında kitle ölüm görüldü. Ölümün havuzda biriken
atıkların, aşırı sıcaklarla beraber çıkardığı toksik
maddelere bağlı olduğu anlaşıldı. Süratle havuz suyu
boşaltıldı ve temizlik yapıldı, ancak bu arada 100 ün
üzerinde balık kaybedildi.
Bahçe bakım, budama ve yabancı ot temizliği devam etti.
Aşırı sıcaklar nedeni ile sulama büyük zaman almaya
başladı.Bahunia yunnanensis
ve birçok yeni ekzotik bitki çiçek açtı.Stajyerlerimizden Şafak Tosun “Peyzajda Kullanılan Su
Bitkileri” konulu seminerini başarı ile vererek 13
Temmuz tarihinde, stajını tamamladı. Diğer gönüllü
stajyerlemiz de staj sürelerini başarı ile tamamladılar,
ancak seminerleri yetişmediğinden, sunumları Ağustos
ayına kaldı. |
|
Evinde muz yetiştirmek isteyenlere, güney sahil
bölgelerinde oturan, küçük bahçe sahiplerine, yeni
ürettiğimiz bir muz türünü tanıtmak istiyoruz.
Pembe Meyveli Muz - Musa velutina: Cüce bir muz türüdür, boyu 120cm'i geçmez. Vatanı kuzey-doğu
Hindistan’ın Assam eyaletidir. Yapraklarının altında pembemsi
yaprak sapı dikkati çeker. Çiçekleri pembe ile portakal
rengi arasında değişir. Minyatür, pembe renkli meyveleri
çok ilgi çekicidir. Aylarca bitki üzerinde kalan meyveleri,
yenilebilir, ancak çekirdekleri vardır.
Soğuğa oldukça dayanıklı bir muz türüdür. Kışın malçlama
yapıldığı takdirde düşük derecedeki donlara karşı
dayanıklı olduğu, -6°C ye dayandığı bildirilmiştir.
Üretimi tohumdan veya kardeşlerin ayrılması ile yapılır.
Diğer muzlar gibi, geçirgen, organik maddeden zengin
toprağı sever, bol güneş veya yarı gölgede
yetiştirilebilir.
Peyzajda özellikle, küçük bahçeler için seçilecek bir
muzdur. Ayrıca büyük muzların önünde ikinci bir sıra
yapmak için de uygun bir seçimdir. Diğer muzlar gibi
kolaylıkla kardeşlenme gösterdiğinden kısa sürede
çoğalarak gruplar oluşturur.
Evde, saksıda muz yetiştirmek isteyenler için de uygun bir
seçim olduğu hatırlanmalıdır. |
Sayfa Başı
PALMİYE MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ TEMMUZ 2007 |
|
Akdeniz Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünden iki,
Biyoloji bölümü mezunu bir ve Ortaca Meslek Yüksek
Okulundan bir stajyerimiz stajlarına başladılar.
Samsundan orta öğretim öğrencileri, Oğuzhan ve Onur da
gönüllü olarak çalıştılar. Haziran ayı eğitim ağırlıklı
geçti. Aşırı sıcaklar nedeni ile sulama fazla zaman
ayırmak gerekti.
Satış seramız çevre düzenlemesi çalışmalarına devam edildi.
Tropik meyvelerimizden Mango Ağacı, saksıda olmasına
karşın ilk meyvesini verdi.
Bahçemizdeki Japon Sikaslarından ilk defa biri Kozalak
yaptı, fotoğrafta sikasın ilk kozalağını görüyorsunuz. |
AYIN BİTKİSİ:
AJANYA (Ajania pacifica) TEMMUZ 2007 |
Hem Akdeniz güneşine, hem de Anadolu’nun soğuk kışına
dayanıklı, her mevsim yapraklı ve gösterişli, yer örtücü
gibi kullanabileceğiniz çok yıllık bir bitki
arıyorsanız, cevabı Ajanya’dır.
AJANYA:
Ajania pacifica
(eski adı: Chrysanthemum pacificum)
Ajanya,
Astraceae (yıldızgiller) ailesinden çok yıllık bir bitkidir.
Vatanı Orta ve Doğu Asya’dır. 30-40cm yüksekliğe, 50-60cm
genişliğe ulaşır. Yeşil yapraklarının çevresi, gümüş rengi
bir bant ile çevrilidir, bu iki renkli yaprakları nedeni
ile variegata (ebruri) bir bitkidir.
Bol ışıklı, güneş altı veya yarı gölge ortamlarda yetişir.
Hafif asit ve bazik ortamlarda problemsizdir. -20°C ve
altı soğuğa dayanıklıdır.
Sonbaharda Ekim-Kasım aylarında, parlak sarı çiçekler açar.
Çiçekleri, arılar, kelebekler ve kuşlar için çekicidir.
Üretim, tohum, kökten ayrılma veya çelikleme ile yapılır.
Peyzajda, özellikle gruplar halinde yer örtücü olarak,
yürüyüş yolları çevresinde sınırlayıcı veya grup halinde
kullanılır. Saksı çiçeği olarak da kullanıma uygundur.
Tekli saksı bitkisi kullanılabileceği gibi, yürüyüş
yolları etrafında çoklu saksılar halinde kullanılırlar.
Sarkıcı bir bitki olmamasına karşın balkon saksılarında
çok güzel görüntü sağlarlar. |
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ HAZİRAN 2007 |
|
Mayıs ayı içinde, yoğun üretim ve düzenleme çalışmaları
yanında, Botanik Bahçesi bakımına ağırlık verildi.
Bahçenin Haziran da açılacak olmasına karşın, Muğla
Üniversitesi Biyoloji Bölümü, Ortaca Meslek Yüksek Okulu
Peyzaj Teknikerliği ve Adnan Menderes Üniversitesi
Ziraat Fakültesi öğrenci ve öğretim üyelerinden gruplar
ziyarette bulundular. Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi 1961 Mezunlarından oluşan 66 kişilik bir grubu
da bahçemizde ağırladık.
4 Mayıs akşamı, Zakkum Kafe de yapılan bir tören ile
Başbahçıvan Ali Akpınar ve eşi Ayfer hanımın evliliği
kutlandı. |
|
|
AYIN
BİTKİSİ:
FİBER
OPTİK OT (Scirpus
cernuus) HAZİRAN 2007 |
Klasik çim ve otların dışında bir yerörtücü arayanlara
önerebileceğimiz değişik bir bitkiyi tanıtmak istiyoruz.
Tanıtacağımız bitki Scirpus cernuus, Festuca
glauca yı hafif andıran otsu bir bitkidir. Ancak gerek
rengi, gerek narin yapısı ile oldukça farklıdır.
FİBER
OPTİK OT
-
SCIRPUS CERNUUS (Isolepis
cernua)
Cyperaceae ailesinden çok yıllık, otsu bir bitkidir. 30-35cm
kadar uzayabilen yaprakları vardır. Her yaprağın ucunda
ufak beyaz çiçek sapı ve tohumları bulunur. Çiçekleri ilkbahar
ve yaz başı açar, sonra ufak tohumlara dönüşürler. Fıskiye
şeklinde çıkan yaprakları, uçlarındaki bu beyaz renkli oluşumlar
nedeni ile fiber optik lambalara benzerler, bu nedenle de
bitki Fiber Optik Ot olarak tanımlanmıştır. Almanlar
bitkiyi, Peruk Bitkisi olarak adlandırmışlardır.
Işınsal olarak uzanan ince uzun yaprakları nedeni ile bitki,
düzgün yuvarlak bir top gibi görünür.
Genelde subtropik bitki olarak tanımlanıyorsa da, soğuk ve
dona dayanıklıdır, -12ºC ye dayandığı bildirilmiştir.
Bol suyu sever, havuz kenarı ve bataklık bitkisi olarak
kullanılması uygundur. Güneş ve yarı gölgede
yetiştirilebilirler. Küçük kuşlar, tohumlarını yerler,
yapraklarını da yuva yapmak için kullanırlar. Tohumdan
üretilebildikleri gibi, ana bitkinin kökten ayrılması
ile de çoğaltılırlar.
Peyzajda,
su kenarlarında, özellikle bataklık bitkilerinin
kullanıldığı alanlarda, yakın aralıklı toplu dikimle
kullanılabildikleri gibi, yürüyüş yolu kenarlarında tek
veya çift sıra, kısa bordür bitkisi olarak da
kullanılabilirler. |
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ MAYIS 2007 |
|
4
Nisan tarihinde, 38 kişilik, Fethiye Times gazetesinin
Bahçıvanlar grubu, Bn Pat Temiz başkanlığında Botanik
Bahçemizi ziyaret etti.
Merkezimiz kurucusu Dr. Ragıp Esener, 2007 yılı, Akdeniz
Üniversitesi geleneksel Çevre Hizmet Ödülüne layık
görüldü. 25 Nisanda yapılan törende, Rektör Prof Dr
Mustafa Akaydın tarafından ödülü verildi.
Çevre
koruma çalışmalarına verdiğimiz destekle, göçmen olan
yabani ördeklerlerden biri ilk defa bahçemiz içinde
kuluçkaya yatarak yavru çıkarttı. Kaktüs ve etli
yapraklılar başta olmak üzere birçok bitki çiçek
açtılar. |
|
|
Tropikal etki yaratmak,
sonbaharda çok gösterişli çiçeklerini görmek ve yıl
boyunca ilgi çekecek bir ağaç arıyorsanız cevabı
Maymun
Çıkamaz “Chorisia speciosa”
dır. |
Chorisia’lar
(sinonim=ceiba),
Güney Amerika’da bulunan, yaprak döken, 5 ağaç türüdür.
Ortak özellikleri dikenli ve şişkin gövdeleridir. Tropikal
ağaçların ipek-pamuklu iplik Bombacaceae ailesine aittirler.
Bu ağaçlara,“Kapok ağacı” da denilmektedir.
Maymun Çıkamaz Ağacının
vatanı, Brezilya ve Arjantin’dir. Ağacın gövdesi gül
gövdesinde olduğu gibi, dikenlerle kaplıdır. Yaprakları
el parmakları gibi 4-7 bölmelidir, yaprak sapları
uzundur. Tohumlarını saran kılıf, ipeksi bir yapıya
sahiptir. Çiçek taçları (tohumları saran
kılıf), Brezilya’da iplik yapılarak, döşemecilikte
kullanılmaktadır. Bu nedenle İngilizce’de ağaca
Silk Floss “Ham İpek Ağacı” denilmektedir.
Sonbaharda, çok alımlı, Çin Gülü
benzeri çiçekler açar. Çiçekler önce gül pembesi
renktedir, sonra somona dönüşür, çiçek boğazları, sarı
veya beyazdır. Çiçeklenmeden sonra, armut şeklinde, önce
yeşil sonra kahverengi kılıf ile sarılı tohumlar oluşur,
bunlardan yukarıda belirtildiği gibi bir çeşit
ipeksi iplik yapılır.
Maymun
Çıkamaz Ağaçları,
15 metre yüksekliğe kadar boylanabilirler, güzel bir taç
oluştururlar. Kısa süreli -6ºC derece dona dayanıklıdır,
bu nedenle ülkemizde, Güney Ege ve Akdeniz Sahil Kuşağında
peyzaj çalışmalarında, rahatlıkla kullanılabilirler. Ülkemizde
büyük örnekleri Antalya Otogarında görülebilir.
Chorisia speciosa,
geçirgen, humuslu toprakları ve tam güneş gören yerleri
tercih eder. Gövdesinin dikenlerle kaplı olmasına
rağmen, gövde renginin yeşil olması ve ilginç dikenleri
yanında son derece alımlı
çiçekleri nedeni ile peyzajda, soliter, grup olarak veya
yol kenarı ağacı olarak kullanılmaktadır. |
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ NİSAN 2007 |
|
13 Mart Salı günü Dr Ragıp Esener tarafından Akdeniz
Üniversitesinde, “Yüzyılımızda Çevre Yönünden Bizleri
Bekleyen Tehlikeler ve Palmiye Merkezinin Tropik Subtropik
Bitki koleksiyonu” konulu bir konferans verildi.
18 Martta Bodrum Observer Gazetesinin düzenlediği gezi ile,
25 kişilik bir grup bahçemizi ziyaret ettiler. |
29 Martta, Türkiye’nin En Güzel Kır Çiçekleri kitabının
yazarı Erdoğan Tekin ile eşi Christine, Bahçem ve Ben Kitabı
yazarı Gülnar Önay, Bodrum Observer yazarı Selçuk Şahin ile
eşi Camille bahçemizi ziyaret ettiler.
Bahçemizde Mart ayı içinde açan çiçeklerimizden bazılarının
fotoğraflarını görüyorsunuz. |
|
Birçoğumuzun adını duymadığı, İnci Darısı nın Afrika
(Özellikle Batı Afrika Sahra bölgesi) ve Hindistan sıcak
tropik bölgelerinde 90 milyon insanın ana gıdası
olduğunu biliyor muydunuz?
Afrika da Nil nehrinin batısı ve Sahra nın güneyinde 5000
yıldır tarımının yapıldığı bilinen bu hububat, Afrika dan,
Asya ya götürülmüştür.
İnci
Darısı,
yağışın az ve düzensiz, toprak kalitesinin düşük olduğu,
çok sıcak iklim bölgelerinde mısır dan daha kolay
yetişen ve mahsul veren bir hububat türüdür.
Yetiştirilmesi için ana neden insanlar tarafından
yenilen, darı tanecikleri olmakla birlikte, sapları
hayvan yemi olarak, yakacak olarak ve kulübe çatısı
yapmakta kullanılmaktadır.
Penisetum ailesi 140 kadar tropikal otsu bitkiyi
içermektedir. İnci Darısı türlerinin birçoğu,
nematod denilen toprak zararlısının hoşlanmadığı
bitkilerdir. Bu bitkilerin köklerine istemeden yerleşen
nematodlar, üreme yeteneklerini kaybetmekte ve nüfusları
azalmaktadır. Bu nedenle nematodlu topraklarda, İnci
Darısı türleri dikilmektedir. İnci Darısı
türleri, ayrıca toprağın karbon:azot oranını
arttırdıklarından, yeşil gübre olarak adlandırılırlar.
SÜS
DARISI – KEDİ KUYRUĞU DARISI- PENNİSETUM GLAUCUM
PURPLE MAJESTY
Bugün tanıtacağımız Süs Darısı, İnci Darısı türlerinden
elde edilen bir F1 Hibriddir. Kolaylıkla üretilebilen, olağanüstü
koyu kırmızı renkli yaprakları ve siyaha kaçan, mısır benzeri bir sap üzerindeki küçük taneleri ile
ilginç ve çekici bir bitkidir. Tek yıllık bitkilerdendir,
ancak elde edilen tohumlardan kolaylıkla tekrar üretilir.
Süs
Darısı
nın üretimi tohumla yapılır, 20-25 ºC de genelde
çimlenme 10 günden
az bir
zamanda tamamlanır. Çimlenen bitkiler önce yeşil
renklidir, 8 haftadan sonra
pembeleşmeye başlarlar, bahçeye güneş altına dikildikten
sonra koyu kırmızı renk alırlar. Fazla seçici bir bitki
olmamakla birlikte, drenajı iyi topraklarda ve güneş
altında daha iyi görünürler. İçeriden dışarıya çıkarılan
bitkilerin, dikilmeden önce güneşe alıştırılmaları uygun
olur. Bitkiler önce yarı güneşe, sonra tam güneşe
çıkarılmalıdır. Dikim için aralıkların 15-20cm olması
uygundur.
Süs
Darısı,
Peyzajda genellikle renk ve yükseklik öğeleri katmak
için bordür bitkisi olarak kullanılırlar. Güneş alan,
veranda, teras, iç ve yan avlularda, saksı veya diğer
kaplarda tropik etki sağlamak için de yetiştirilirler. |
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ
MART 2007 |
YENİ
SATIŞ SERAMIZ AÇILDI!..
Şubat
ayı yoğun bir çalışma ile geçti. Bitkilerin sezona
hazırlanması için çalışmalar devam etti. Satış seramız
hizmete hazır hale getirilmeye çalışıldı. Fotoğraflarda
Yeni Satış Serası ve Satış Alanını görüyorsunuz. |
Palmiye Merkezi
dostlarından, “Bir Bahçe Kuruyorum” ve “Bahçem ve Ben”
adlı kitaplarından tanıdığımız, Sayın Gülnar Önay’ın
bitkilerin öyküsü ile ilgili çevirisinin satışa
sunulduğunu duyurmak istiyoruz.
Bitkilerin Serüveni
adlı kitabın yazarı Michel Lis, Fransız TV 5
kanalının sempatik, bahçe bölümü sunucusu bahçıvandır.
Çevirmenin gözüyle “……yazar
sözünü ettiğim gibi çok esprili ve şen bir bahçıvan. Bu
yazdığı serüvenlere de yansımış. Kimi öyküler bize fazla
“Fransız” gelebilir. Bunu, yazarın içtenliğine yoralım
ve kendimizi bu sır dışı serüvenlere kaptıralım…”
Troya
Yayıncılık tarafından titizlikle baskısı yapılan eseri,
tüm bitki dostlarına öneriyoruz.
Kitap satış fiyatı 16 YTL.
Sipariş adresi:
info@troyayayinevi.com |
|
AYIN
BİTKİSİ: KARDİNAL ÇİÇEĞİ
(Lobelia
cardinalis
)
MART 2007 |
Bahçenize renk katmak için, doğal bitkilerin en kırmızı
yapraklısı, -25 ºC dereceye dayanan, çiçekleri de çekici
kırmızı renkte olan bir bitki mi arıyorsunuz? Adres
LOBELİA CARDİNALİS: Kardinal Çiçeğidir.Lobelya’lar Kampanula ailesinin, 370 türden oluşan bir
cinsidir. Genelde Afrika ve Amerika kıtasının
bitkileridir. Dona dayanmayan türleri olduğu gibi, çok
soğuk yörelerde yetişen türleri de vardır.Lobelya türlerinin hemen hepsi, süs bitkisi olarak, sarkıcı
olarak saksılarda, aranjman saksılarında, bordür
bitkisi olarak, kır bahçeleri uygulamalarında, bazıları
da su kenarı bitkisi olarak kullanılırlar.
LOBELİA CARDİNALİS:
Kardinal Çiçeği
Kanada’dan, ABD ve Meksika’ya uzanan coğrafi bölgede
bulunan bir türdür. Özellikle, göl ve dere kenarlarında
ve sulak alanlarda yetişmektedir. Kardinal Çiçeği,
yumru köklü (Rizomlu), çok yıllık otsu bir bitkidir.
Olağanüstü kırmızı renkli, uzun oval yaprakları ile
diğer lobelyalardan kolaylıkla ayrılır. Bitkinin
yüksekliği bulunduğu yere göre, 90-100cm e kadar
yükselir, genelde güneş altında daha kısa kalmaktadır. Dona son derece dayanıklıdır. -25 ºC soğukta yaşamını
sürdürmektedir. Don olduğu takdirde yapraklarını kısmen
veya tamamen kaybeder, havaların ısınması ile rozet
şeklinde, çok sayıda yeni kardeşler ile yaşama geri
döner.Genelde Haziran ayında çiçek açmaya başlar, çiçeklenme Ekim
ayına kadar sürer. Uzun sap üzerinde, salkım şeklinde
dizilen, boru şeklindeki, parlak kırmızı çiçeklerinin
her biri 3-5cm dir. Çiçeklenme sona erdikten sonra, uzun
çiçek sapı kesilirse, yeni çıkan kardeşlerin tekrar
çiçek açmaları sağlanır ve çiçeklenme süresi don
oluncaya kadar devam eder.
Kardinal
Çiçeğinin üretimi, ilkbaharda yeni oluşan
kardeşlerin ayrılması veya ilkbaharda tohumlarının
ekilmesi ile yapılır.
Ülkemizin kuzey ve batı yörelerinde tam güneş altına
dikilebilir. Akdeniz sahil kuşağı ve iç Anadolu’da güneş
altında yaprak renginde açılma olabildiğinden yarı gölge
alanlarda daha güzel görünür. Suya çok gereksinimi olan
bir bitki olduğundan, toprağı daima nemli tutulmalıdır.
Özellikle su bahçelerinde, havuz kenarlarında, hatta
irisler ve dietesler ile birlikte bataklık alanlarda
kullanılabilir. Phlaris arundinacea ve Miscanthus
sinensis gibi alacalı yapraklı (Variegata)
bitkilerle hoş bir kontrast oluşturur. |
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ
ŞUBAT 2007 |
Ülke
genelinde görülen normal değerler üzerindeki sıcaklık,
Köyceğiz ve Palmiye Merkezi için geçerli olmadı. Üst
üste geçirilen ve –(6-7)°C ye düşen hava sıcaklığı
nedeni ile zor günler yaşandı. Tropik sera sıcaklığı,
yetersiz ısıtma nedeni ile -3°C ye kadar düştü. Botanik
Bahçesinde ve seralarımızda, donmaya bağlı kayıplarımız
oldu.
Kış
nedeni ile depo gibi kullandığımız yeni satış seramız
içindeki düzenlemelere, kısmen devam edildi.
Uzun
süredir devam eden WEB Sitemizin yenilenme çalışmaları
devam etti ve Ocak ayı sonunda yeni Sitemizi hizmete
soktuk. Sitemizin modernleşme çalışmaları devam
etmektedir. Fotoğrafların kalite ve sayısı arttırıldı,
istenen sayfalara daha kolay erişim olanağı sağlandı.
Online sipariş kolaylığı ve İnternet üzerinden satış
hizmeti devreye sokuldu.
Fotoğraflarda Koi
havuzundaki adada bulunan Senegal Hurmasının 8 Ocak ve
19 Ocak tarihlerinde alınmış iki fotoğrafı, Tropik
Serada yaprakları yanan Domates Ağacı görülmektedir. |
AYIN
BİTKİSİ: MAVİ EKEVERYA (Echeveria glauca)
ŞUBAT 2007 |
|
Mavi Ekeverya “Echeveria glauca” |
Ekeveryalar (echeveria),
kaktüs ve etli yapraklı bitkilerin, krassula (crassulaceae)
ailesine ait bir cinstir, doğal olarak Meksika’dan Güney
Amerika’nın kuzey batısına kadar olan bölgede
bulunurlar. Susuzluğa dayanıklı, güneş altında korumasız
kalabilen bitkilerdir.
Tanıtımı yapacağımız Mavi Ekeverya “Echeveria glauca”
türü, ülkemizde az da olsa tanınan bir bitkidir. Rozet
şeklinde yaprak dağılımı gösterir, gri-mavi yaprakları
ile ilgi çekici bir bitkidir. Aşırı güneşte ve
susuzlukta yaprak uçları hafif kırmızımsı olabilir. Yaz
ve sonbaharda sarı,turuncu çiçekler açar. Çiçekler
20-25cm uzunluğunda bir sap üzerinde salkım şeklindedir.
Mavi Ekeverya, 20-30cm çapa, uzun yıllar sonra ise 30cm
yüksekliğe erişebilir. Ancak boyu uzayan bitkiler alt
yapraklarını kaybettiklerinden ve gövdeleri de, genelde
çok düzgün olmayıp bir tarafa yattığından çok çekici
gözükmezler. Bu nedenle doğal bahçeler dışında, uzayan
bitkilerin 2-3yılda bir yenilenmesi uygun olur.
Mavi Ekeverya, güneş ve yarı gölgede yetişir, bol ışıklı
olmak koşulu ile iç mekana da uygundur, sıklıkla iç
mekan bitkisi olarak kullanılmaktadır. Ancak bitkinin
soğuğa dayanıklığının -12°C olduğu göz önüne alınırsa,
ülkemizin bütün kıyı bölgelerinde dış mekan bitkisi
olarak yetişeceği açıktır.
Doğası gereği kuraklığa dayanıklıdır, bu nedenle
özellikle kurak kaya bahçelerinde sıklıkla
kullanılırlar. Neme dayanıklı olmakla birlikte,
yapraklarının ıslak olmasından hoşlanmaz, olanak olduğu
takdirde sulama topraktan yapılmalıdır. Devamlı sprink
kullanılan, çim alanlarda dikilmesi uygun değildir.
Palmiye gibi, yanlara aşırı yayılıp gölge yapmayan
ağaçlar etrafında süsleme amacı ile, bahçe yolları
kenarlarında, sulanması ihmale uğrayabilecek göbeklerde
veya kaya bahçelerinde kullanılmaları uygundur.
Bitkinin zamanla yaşlanan, bozulan yaprakları
alınmalıdır. Devamlı kardeşlenme gösterir, yanındaki
kardeşler ayrılarak kolaylıkla üretilir. Yıllar sonra
gövde uzar ve eğilirse, uç kısmı kesilerek törflü bir
ortamda köklendirilir ve tekrar dikilir. |
|
|
|
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ
OCAK 2007 |
Aralık ayı
soğuk geceler ve sıcak gündüzler ile geçti. Palmiye Merkezinde
gece ısısı -6C dereceye kadar düştü. Tropik ve subtropik
bitkilerin birçoğunun yapraklarında soğuğa bağlı olarak dondu.
Merkezimizden 3eleman, 2 Aralık günü Antalya daki Tarım ve
Seracılık fuarına katıldılar. Fuar sonrası Yalova Süs Bitkisi
Üreticileri Derneği Başkanı Selami Doğancı ve eşi Merkezimizi
ziyaret ettiler. 21 Aralık tarihinde Fethiye Yüksek Okulundan
60 öğrencilik bir grup, hocaları ile birlikte botanik
bahçemizi gezdiler
Yaza
hazırlık çalışmaları tüm hızıyla devam etti. Yeni satış
seramız açıldı ve düzenlenmesi çalışmalarına devam edildi. |
MERCAN
PERİSİ (Salvia coccinea “Coral Nymph”)
Bahçe
peyzajında kullanılacak otsu-küçük çalı bitkiler arasında,
narin yapısı ve hoş, küçük, gösterişli çiçekleri ile,
ülkemizde fazla bilinmeyen bir bitkiyi tanıtmak istiyoruz. Bu
Adaçayı’ nın adı Mercan Perisi (Salvia coccinea
“Coral Nymph”) dir. Mercan Perisi, kır bahçeleri
dışında, göz alıcı pembe renkli çiçekleri nedeni ile zıtlık
(kontrast) yaratmak için veya yer örtücülerden, çalı veya
ağaçlara geçişte ara bitki olarak kullanılabilinir. Ülkemizin
birçok yerinde tek yıllık bitki olmasına karşın, sıcak Akdeniz
bölgelerimizde veya kış bahçelerinde iki veya daha fazla
yıllık bitkidir. Bir yıl içinde ölen bitkiler bile, genelde
dökülen tohumlarından tekrar çıkmaktadır. Bu bitkiyi
tanıtmadan evvel ailesi hakkında kısa bilgi vermek istiyoruz.
Salvia
(Adaçayları)
Nanegiller
olarak da adlandırılan Ballıbabagiller (Labiatae/Lamiaceae)
familyasının en çok tür içeren cinsidir. Çok soğuk bölgeler ve
tropik yağmur ormanları dışında dünyanın birçok bölgesinde
dağılım gösteren tek yıllık, iki yıllık, çok yıllık ve yarı
odunsu çalı olmak üzere yaklaşık 900 türü vardır. Genellikle
kuru otlaklar, kayalık yamaçlar, makilikler, seyrek ağaçlı
alanlar gibi güneşli yerler ile nemli çayırlarda yetişir. Bazı
türler hoş kokuludur, çoğunda yapraklar, tüylü, bazıları yünlü
gibi yoğun tüylü, bazıları gümüşi renktedir. Genellikle kare
kesitli saplar üstünde karşılıklı, basitten tüysüye kadar
değişen dişli ya da tırtıklı yaprak çiftleri vardır. Ayırt
edici özelliği, boru şeklinde iki dudaklı çiçekleridir.
Alttaki dudaklar düz, yatık ve iki loblu, üsttekiler ise dik
ve kukuleta şeklindedir.Birçok
Salvia türü bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılmaktadır.
Bazıları hoş kokulu yapraklarıyla, şifalı oldukları için
tercih edilmektedir. Bununla birlikte genelde, gerek
yaprakları ve gerekse çiçekleri ile görsel etkiye sahip
oldukları için süs bitkisi olarak kullanılırlar.
Yetiştirilmeleri :
Meksika ve
Orta Amerika kökenli çalı formlu Salvia ların çoğu hafif
donlara dayanabilir. Bazı çok yıllıklar dona daha
dayanıklıdırlar. Salvia lar doğrudan güneş alan, hafif
bünyeli, humusça zengin, az gübreli, nemli fakat drenajı iyi
toprakta, iyi gelişme gösterir. Yarı gölge alanlara da
tahammül edebilir. Çok tüylü yapraklı ve kısa türler, bol
güneş ve çok iyi drenaj ister. Bu türler ile dona dayanıklı
türlerin kışın aşırı sudan sakınılması ve soğuk, kurutucu
rüzgârlardan korunması gerekir.
Üretimi:
İlkbaharda tohumla, yaz başında çelikle, rizomlu türlerin her
mevsim ayrılmasıyladır.
|
Sayfa Başı
|
|