|
Sitemiz okuyucularının hatırlayacağı gibi, Palmiye Merkezi
Tarım Bakanlığını
14.Ekim 2005 tarihinde çok acil başlıklı bir yazı ile
Kırmızı Palmiye Böceğine karşı uyarmıştı. Bir yılı aşkın
süre, sitemiz banner’ımızda, “Palmiye Böceğine Dikkat,
Mısırdan ithal, Palmiye Almayınız” yazısını gördünüz.
Bu
uyarımız çok az sayıda ithalatçı tarafından dikkate alındı,
birçoğu tatlı kazançtan vazgeçemedi (Hastalık nedeni ile
Mısır da tanesi 50 Dolara düşen palmiyeler, Antalya
limanında 250 Dolara, otel ve belediyelere ise 500-1500
Dolar arasında pazarlandı).
Uzun
mücadeleden sonra, (konu defalarca TBMM ne yansıdı, basında
geniş yer buldu) hastalıklı ülkelerden, palmiye ithalatı
yasaklandı. Ancak yasaktan 6 ay önce yasağın çıkacağı haberi
yayıldığından, fırsatçılar
tarafından gemiler dolusu hurma Mısır’dan getirilerek
Antalya’ya yığıldı.
Son bir aydır, haftada 2-3 defa merkezimiz aranarak, Antalya
ilçelerinden, özellikle Belek’ten yükselen feryatlar dile
getirilmekte ve önlemler sorulmaktadır. Bu nedenle konuyu
kronolojik kısa bir özetle verdikten sonra, alınabilecek
tedbirleri yazmayı uygun bulduk.
Hastalığı
bile bile ülkeye sokan fırsatçılardan birinin Floroplus
Dergisinde çıkan bizi suçlayan yazısı ve konunun uzmanı bir
üniversite öğretim üyesinin cevabını, ayrıca içine ateş
düşen bir peyzaj mimarımızın açıklamasını da aşağıda
bulacaksınız. |
10.Kasım.2007
Adana
Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Çelmeoğlu: "Kırmızı
Palmiye Böceğine Karşı Tedbir Almakta Geciktik"
İtirafı Çelmeoğlu Yaptı: Koruyamadık!
Adana´nın sembol tabiat varlıklarından palmiye ağaçları bir
bir yok oluyor.
Kırmızı palmiye böceği´nin zararlı etkisiyle kentteki 3
bin palmiyeden 300´ü kurudu.
14.Aralık.2006
(aa)
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak,
yaptığı açıklamada, kent genelinde binlerce palmiye
bulunduğunu, ancak bunların ''kırmızı palmiye böceği''nin
verdiği zarar nedeniyle ölmek üzere olduğunu söyledi.
Palmiyelere zarar veren böcekleri ''feromon tuzakları'' ile imha
etmeye çalıştıklarını belirten Durak, yaşanan sorunun ise
sadece Türkiye'nin değil, İspanya, Fransa ve İtalya gibi
Avrupa ülkelerini de kapsadığını kaydetti.
Sorunun çözümü için bu ülkelerle birlikte hareket etme kararı
aldıklarını anlatan Durak, mücadelenin tamamlanmasına kadar
da yeni fidan ekiminin durdurulduğunu bildirdi.
Durak, Büyükşehir fidanlığında çok sayıda palmiye fidanı
bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Fidanlığımızda palmiye fidanları var, ancak dikmiyoruz. Onun
yerine şimdilik, az su ihtiyacı bulunan harnup, İsrail
kauçuğu gibi fidanlar dikiyoruz. Eğer, böceklerle mücadelede
başarılı olursak, yeni fidan dikimini o zaman
gerçekleştireceğiz. Konu ile ilgili olarak Avrupalı meslektaşlarımızla ve
uzmanlarımızla görüşmelerimiz, ilaç temini çalışmamız
sürüyor.''
Durak, ortak mücadele kapsamında 3-5 Aralık
tarihlerinde İspanya, İtalya, Fransa ve İsrail'den
uzmanların katılacağı ''Kırmızı Palmiye Böceğine Karşı
Mücadele Çalıştayı'' düzenleyeceklerini de sözlerine
ekledi.
20.Eylül.2007
İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarım, Park ve Bahçeler Daire
Başkanlığı ekipleri, tüm Akdeniz ülkelerini tehdit eden
Palmiye Kırmızı Böceğine karşı alarma geçti.
Kentteki tüm hurma ve palmiye ağaçları ilaçlanıyor. İzmir'in
simgelerinden palmiye ve hurma ağaçları, başta İsrail olmak
üzere tüm Akdeniz ülkelerini tehdit eden Palmiye Kırmızı
Böceği'ne karşı koruma altına alındı.
22 Ağustos 2007
Girne’de canlı “Kırmızı Palmiye Böceğine”
rastlandı.
Girne Belediyesi'nin Mısır'dan ithal ettiği hurma
ağaçlarında canlı "Kırmızı Palmiye Böceği"ne rastlandı.
Palmiye
böceği Güney’e de bela oldu.
Politis gazetesi “Kırmızı Kınkanat Belası – Hurma
Ağacı İthaline STOP – Kırmızı Kınkanat Görüldü”
başlıklı haberinde, Yunanistan’a musallat olan ve onlarca
hurma ağacı yok eden kırmızı kınkanat böceğinin bir süredir
Rum tarafındaki hurma ağaçlarında da görüldüğünü bildirdi.
Gazete, Rum Tarım Bakanlığı’nın, bir süredir hurma
ağaçlarını tehdit etmekte olan ölümcül-böcekle mücadele
seferberliğinde olduğunu yazdı ve Rum Tarım Bakanlığı
yetkililerinden Georgias Andreas Patsias’ın, şu ana kadarki
durumun endişe verici olmamasına rağmen, AB’nin ilgili
yasaları uyarınca yurtdışından hurma ağacı ithalinin
durdurulduğunu açıkladığını yazdı.
28
Nisan 2007 (Akşam)
Türkiye'nin en büyük palmiye uzmanlarından Dr. Ragıp Esener,
yerel yönetimlerin cadde ve bulvarı yeşillendirmek için
Mısır'dan ithal ettirdiği palmiyelerle birlikte, bu ağaçları
kurutan kırmızı palmiye böceklerinin ülkeye girdiğini iddia
etti. Yaptığı çevreyle ilgili çalışmalardan dolayı
Antalya'da Akdeniz Üniversitesi Çevre Hizmet Ödülü ile
ödüllendirilen
Dr. Esener, "Bu hastalık ilk olarak 2005 yılında Mersin'de
görüldü. Ardından Alanya, Antalya ve Bodrum'da rastlandı. Bu
hastalıkta, palmiyelerin içinde yaşayan kırmızı palmiye
böceğinin larvaları ağacın ölümüne yol açıyor. Bu
böceklerden daha önce Türkiye'de hiç yoktu. Mısır'dan
belediyeler için getirtilen bu ağaçlarla bu zararlılar da
ülkemize girdi".
02
Nisan 2006
İthal edilen palmiyeler böcekli.
Muğla'da
Palmiye Merkezi sahibi Dr. Ragıp Esener, Türkiye'ye Mısır
başta olmak üzere son yıllarda birçok ülkeden üzerinde
öldürücü kırmızı palmiye böceği (Rhynchophorus
ferrugineus) hastalığı taşıyan binlerce palmiye ithal
edildiğini söyledi.
CHP'den "Hükümet
Hastalıklı Palmiye İthalatına Göz Yumuyor" İddiası
CHP
İzmir Milletvekili
Hakkı
Ülkü, İzmir, Bordum, Antalya, Mersin ve Adana'da
tespit edilen ve palmiyelerde ölüme neden olan Kırmızı
Palmiye Böceği'nin, ithal hurmalarla Türkiye'ye girdiğini ve
hükümetin bunun için hiçbir tedbir almadığını savundu.
Ülkü
yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de İzmir, Bodrum,
Antalya, Mersin ve Alanya'da tespit edilen ve palmiyelerde
ölüme neden olduğu görülen öldürücü Kırmızı Palmiye
Böceği'nin (Rhynchophorus ferrugineus), yurtdışından ithal
edilen hurmalarla yurt içine girdiğinin saptandığını
kaydetti. Ülkü, bu hastalığın 1994 tarihinden beri Mısır'da,
hurmalarda ölüme neden olduğu, son yıllarda ise kitle
ölümlerin çok arttığı bilindiği halde, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı ile Orman Bakanlığı ve Karantina Genel Müdürlüğü
tarafından zamanında gerekli araştırmanın yapılmadığını,
böylece hasta hurmalar ve öldürücü zararlının Türkiye'ye
"göz göre göre sokulduğunu" ifade etti.
Ülkü,
Palmiye Merkezi tarafından yapılan hastalık ihbarının birçok
yayın organında çıkmasına rağmen, Çevre ve Orman Bakanlığı
tarafından ithalatın geçici durdurulması kararı için neden 5
ayı aşkın süre beklendiğinin mutlaka açıklanması gerektiğini
belirtti. Bu arada ülkeye Mısır'dan hurma ağacı ithalinin
çok arttığı ve gelen hurmaların, Antalya başta olmak üzere
birçok satış merkezinde depolandığını bildiren Ülkü, Çevre
Bakanlığı'nın 24 Mart 2006 tarihli bir genelge ile palmiye
türlerinin ithalatının geçici olarak durdurulması kararından
sonra, bugüne kadar ülkeye kaç adet hurma ve palmiye fidan
ve ağacının girdiğini mutlaka açıklaması gerektiğini
belirtti.
Ülkü,
bu kararın uygulanmasında daha önce palmiye ithalatıyla
kontrol belgesi almış olanların eskisi gibi hasta hurmaları
serbestçe yurda soktuklarının görüldüğünü de savunarak, "Bu
karar, ülkeye hasta palmiye girmesini önlemek için mi, yoksa
eski kontrol belgesi sahiplerinin, kazançlarını yeni
ithalatçılarla paylaşmalarının önlenmesi için mi alınmıştır?
Aldığım duyumlara göre hasta palmiyelerin Mısır'dan
getirilmesi ve ülkemize sokulmasında, bazı üst derece
bürokratların rolü vardır. Yasaklamadan sonra ithalatın bazı
firmalarca devam etmesi de bunu açıkça göstermektedir.
Ülkesini, kişisel menfaatleri için satabilecek elemanların
Bakanlık kadrosunda olup olmadığını araştırmak ve sonucu
bildirmek Sayın Bakana düşmektedir" dedi.
İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu'ya yönelttiği soru
önergesine, "28 Mart 2004 seçimlerinden sonra; belediyeler
tarafından 18 bin 12 tane palmiye ağacı satın alındığı, 1
milyon 759 bin 790 YTL harcandığı, Palmiye ağaçlarının İl
Çevre Orman Müdürlükleri ve çiçekçilerden temin edildiği"
cevabını aldığını da belirten Ülkü, "Görüldüğü gibi son 2
yılda belediyeler tarafından palmiyelere ödenen para çok
ciddi bir rakama ulaşmıştır. Fakat İçişleri Bakanı bu
palmiyelerin nerelerden temin edildiğini açık bir şekilde
belirtmemiştir. Öte yandan bu palmiyelerde görülen
hastalığın önüne geçmek için kullanılacak ilaçların
ithalatının, palmiyelere ödenen paraları kat kat aşacağı
iddia edilmektedir" açıklamasında bulundu.
Ülkü,
hükümetin ise İzmir, Bodrum, Antalya, Mersin ve Alanya
bölgelerinde palmiyelerde görülen hastalıklara ve ölümlere
karşı herhangi ciddi bir önlem almadığını savunarak, bu
hastalığın önüne geçmek için yapılacak ilaç ithalatının,
birilerinin ekmeğine yağ sürmeye devam edeceğinin
anlaşıldığını ifade etti. |
Eylül 2006 Floroplus
dergisinin 9.sayısında yapılan
bir söyleşi: Bir Ziraat Mühendisinin ne kadar bilgili
olduğu açıkça görülüyor!!!
Eksper peyzaj Türkiye’nin en büyük palmiye-hurma
temincisi konumunda. Hurma
ithalatını bir zorunluluk olarak gören Tarık Bey,
ithalatın nedenlerini şöyle açıklıyor:
“Çok uygun fiyatlara
40 yıllık bitkiler ithal ediyoruz.
Üretim artar ve ileriki yıllarda buna son verebiliriz
ama bugün zaman çok önemli. Ben 42 yaşındayım benim bir kırk yılım daha yok.
Getirelim uygulayalım ve sonrasını burada
yapalım. Benim temel yaklaşımım bu.
Bugün dünyada pek çok noktadan
Hurma ithal etmek mümkün, ancak en iktisadi olan Mısır.
“Hurma-palmiye ithal yasağının yanlış bilgilendirmeler
ve gereksiz evhamlardan kaynaklandığını düşünen Tarık
Bey, yasakla ilgili düşüncelerini şöyle ifade ediyor:
“Bugün Kırmızı Palmiye Böceği konusunda yapılan
başvurular nedeniyle Tarım Bakanlığı Mısır’dan palmiye
ithalatını yasakladı.”…..
….”Önce kavram kargaşasını önlememiz gerekir. Palmiye
bir türün genel adıdır. Örneğin
Kırmızı
Palmiye Böceği denilen zararlı sadece ve sadece Phoenix
dactylifera ‘semani’nın (Ülkemizde hurma olarak bilinir)
yapraklarını korunma ve üreme için uygun ortam olarak
seçer. Çünkü bu bitkinin yaprakları çok
yoğundur. Eğer Kırmızı Palmiye Böceği Phoenix
dactylifera ‘semani’yi üreme için kullanırsa mutlaka
ağacın ölümüne neden oluyor. Ama
epidemik
(salgın) anlamda yaygın ve binlerce ağacı öldürmesi gibi
bir şey söz konusu değiL. Ben Mısır’da bu Hurmaları
yerlerinde gördüm. Ne Türkiye’de böyle bir vaka var
ne de Mısır’da. Eğer bir salgın olsaydı pek çok Afrika
ülkesinde Mısır’da hatta bizim ülkemizde de bu hurmalar
ölmüş olurdu. Bir ziraat mühendisi olarak Kırmızı
Palmiye Böceği’nin verdiği zararın ekolojik dengeyi
bozan bir etki yarattığı düşüncesine katılmıyorum.
Böceğin yarattığı ölümlerin ekolojil denge içerisinde
olağan olduğu kanısındayım. Eğer öyle bir salgın olsa binlerce kilometre uçarak
yayılabilen bir zararlının bölgemizdeki bütün
palmiyeleri öldürmüş olması gerekmez miydi? Öyle olsaydı Antalya’da canlı
Hurma kalmazdı.
PALMİYE MERKEZİNDEN KIRMIZI PALMİYE BÖCEĞİ
HAKKINDA ZARURİ BİR AÇIKLAMA VE BİLGİLENDİRME Eylül
2006
Floroplus
dergisinin 9.sayısında, Exper Tarım adlı işletmenin
sahibi Ziraat Mühendisi Tarık Dede tarafından, kaleme
alınan bir yazıda, Kırmızı Palmiye Böceği’nin Avrupalı’lar
tarafından uydurulan, aslında yalnız Hurmanın bir kültüründe
zararlı olabilen bir böcek olduğu ileri sürülmüş ve Palmiye
Merkezi’ne de sataşılmıştır. “….Palmiye
konusunu Türkiye’de araştırdığınızda karşınıza ilk çıkan
Palmiye Merkezi sitesidir. Bu site üzerinden gerçekleşti bu.
Doğrudan yanlış bilgilendirme yapıldı. Palmiye ailesinden
sadece Phoenix dactylifera (semanii) türüne zarar verebilen
bu zararlı için tüm palmiye ailesinin ithalatı yasaklandı.”
Bu şahsın yabancı dilinin literatür takip edecek düzeyde
olmadığını tahmin ediyor, sitemizde ilgili bölümde, Türkçe
makalelerde de zararlının bütün palmiye türleri hatta
agavlar da bile öldürücü olduğunu okumasını öneriyoruz. |
Bu konuda ülkemizin önde gelen Bitki Koruma
hocalarından, Sayın Profesör Osman Ecevit'in Floroplus
dergisine gönderdiği mektubu kısmen aktarıyoruz:
Eylül 2008
Öncelikle tarımda uygulanan karantina önlemlerinden
bahsetmek isterim. Karantina, bir ülkede bulunmayan
fakat o ülkede yayılma potansiyeli olan böceklere,
hastalıklara, nematodlara, akarlara ve virüslere karşı
uygulanır. Zira, karantina önlemleri, zararlılara karşı
ekonomik bir mücadele uygulamasıdır. Bir böcek ülkeye
girdikten sonra, bunun eradikasyon ve mücadele
masrafları çok büyüktür. Ayrıca, dışarıdan gelen bu
zararlı böcekler, yeni geldikleri yerlerde daha da,
zararlı olmaktadırlar. Çünkü bu böceği kontrol altında
tutabilecek çevre faktörleri ( predatör, parazitoit,
hastalık etmenleri vs.) yoktur. Bunun için dışarıdan
gelen bu böcekler, anavatanlarındakinden daha zararlı
olabilirler…
…..Bir konu üzerinde de durmak isterim.
Lütfen,
herkes kendi uzmanlık konularında fikir beyan etmelidir.
Floroplus Dergisinde çıkan yazıdaki "Bir ziraat
mühendisi olarak Kırmızı Palmiye Böceği'nin verdiği
zararın ekolojik dengeyi bozan bir etki yarattığı
düşüncesine katılmıyorum…..." ifadeyi anlayabilmiş
değilim. Böcekler
ekolojik dengenin unsurlarıdır. Onlar yaşamları gereği,
eğer bitkilerle beslenirler ise onları yerler ve zararlı
olurlar. Ekolojik dengeyi, çevre koşullarına etki eden
unsurlar, yani insanlar, zirai mücadele ilaçları vs.
bozar. Ayrıca,
karantinaya tabi olan bir böceğin zararlı olup,
olmayacağı üzerinde kanaatlerin önemi yoktur. Onun nasıl
bir zarar meydana getirebileceğini tahmin etmek mümkün
değildir. Zaten bunun için karantina tedbirleri
vardır. Ayrıca,
yazar
Rhynchophorus ferrugineus (Coleoptera:Curculionidae)
üzerinde fazlaca bilgisi olmadığı için, binlerce km
uçarak yayılabilen kavramını kullanmaktadır.
Ancak, literatür incelendiği zaman görüleceği üzere, bu
zararlı için "Most destructive and dangereus pest in the
groving areas for coconut and date palms in Asia"
ifadesi kullanılmaktadır. Ayrıca, tek bir tür palmiye,
Phoenix dactylifera değil birçok konukçusunu literatürde
bulmak mümkündür. Literatürdeki konukçuları; coconut
palm, nigbong palm, ornemantal palm, royal palm, sedang
palm, talipot palm, date palm, oil palm, palmyra palm,
sago palm, sugar palm, wild date(toddy) palm dır.
Ayrıca, literatüre bakılınca görüleceği üzere Mısır,
İsrail ve İspanya'da ne derecede zararlı olduğu ve
mücadele için nasıl bir çaba içinde olunduğu
görülecektir.
Öncelikle Ülkemizi
düşünmek mecburiyetindeyiz. Sayın yazar önünde bir kırk
yılı olmadığını söylüyor. Elbette, heyecanını takdir
ediyorum. Yalnız, bu mesleğe 44 yıl hizmet vermiş bir
hocanız olarak, yazarken daha tedbirli olunması gerekir.
Bu böceğin Ülkemizdeki varlığı, zararı üzerinde henüz
fazla bir kayıt yok. Yalnız potansiyel olarak yayılma
kabiliyetinde olduğu görülmektedir. Ekolojik olarak,
Ülkemizin palmiye yetiştirilebilecek bölgelerinde
yayılabilir, zararlı olabilir. Olmaz ve olabilmesi
mümkün değildir, böyle olsa idi, Türkiye’de palmiye
kalmazdı gibi düşünceler, karantina ve özellikle
entomoloji konularındaki bilgi eksikliğinden
kaynaklanmaktadır.
Saygılarımla bilgilerize sunarım.
Prof.Dr.Osman Ecevit
Ondokuzmayıs Ün., Ziraat Fakültesi
Bitki Koruma Bölümü ve Entomoloji Bölüm Başkanı
SAMSUN |
Ömer
Söyleli
Peyzaj Mimarı / Sunrise Park Resort
Bölgemizi, ülkemizi bekleyen büyük bir sorunla karşı karşıyayız.
Antalya bölgesinde hizmet veren turistik otel, motel, tatil
köyleri, belediyeler ve diğer turistik işletme sahipleri,
hemen hemen her işletmenin küçük büyük değişik ölçekte
bahçesi bulunmakta Bahçelerde bulunan hurma ağaçlarında
hızla yayılan bir böcekten KIRMIZI PALMİYE BÖCEĞİ, Mısır’dan
ithal ettiğimiz, büyük bedeller ödediğimiz ağaçlar bize
beraberinde hastalık getirdi.
Tesislerin senelerce gözü gibi baktığı ağaçlar bu böcekle kısa
sürede ölüyor. Bütün bölgelerde mevcut. Kemer, Antalya Kundu,
Belek, Antalya içinde, Çolaklı Side, Manavgat, Alanya Mersin
Kıbrıs, İzmir. 2KM uçan, yaklaşık 200 yumurta bırakan, kesin
ilaç çözümü olmayan bir hastalık.
Tarım Bakanlığının acilen tedbir alması gerekiyor. 2-3 sene
içerisinde emin olun bahçelerimizde hurma ağacı
bulamayacaksınız. Sakın şu an benim bahçem de yok diyerek
duyarsız kalmayın. Önce ithal hurma phoenix dactiliferalarla
geldi, sonra ülkemizde yoğun olan phoenix caneriensis
hurmasına geldi. Sonra belkide palmiyelere geçecek. Hızla
ilerliyor.
Otel ve diğer işletmelerin yapabilecekleri bazı önlemler feromon
“kokulu” tuzaklar, bunlarda sadece erkek böcekleri topluyor,
fayda fayda diğer bir yöntem confidor adlı insektisit hem
topraktan hem de yaprak ve yaprak altlarından,15 günde bir
ilaçlama yapmak, hastalıklı ağaçları yakmak ve gömmek.
Bunun yanında yakma ve taşıma, toprak altına gömmeye belediyelerin
ücretsiz yardımcı olması gerekir. Lütfen tüm turizm
birlikleri konuyu dikkate alsın. Ayrıca bu ilaçları
alamayacak durum da olan işletmelerde olabilir, devletin
fazla miktarda tuzak ve ilaç yardımı yapması lazım. Kendi
adıma bugün bir ağacın daha öldüğünü ve içerisinde onlarca
böcek olduğunu görünce bu yazıyı paylaşma gereğini duydum.
Yine değişik firmalar değişik türde bitkiler getiriyor, acaba bu
ağaçlarda ne gibi hastalıkları beraberinde getiriyoruz.
Tarım bakanlığı yetkililerin çok daha hassas olması
gerekmektedir. Turizm birlikleri tarım bakanlığı bu olaya
bir an önce el atacağını ümit ediyorum. |
KPB HASTALIĞININ
TANISI:
İlk evrede palmiye içindeki larvaların tanısı
çok zordur. Yaprakların bozularak sarkması, yaprak
saplarında delikler bulunması infestasyonun ilk
belirtileridir. Bu evrede palmiye böceğinin gövde içinde
oluşturduğu seslerin özel bir aletle dinlenmesi ve kayıt
edilmesi uygulaması bazı merkezlerde yapılmaktadır.
Larvaların ağacın içini boşaltırken çıkardığı sese, ço defa
aletsiz olarak, kulağı ağaca dayayarak da duyulabilmektedir.
Tüm palmiye tacı, birkaç hafta içinde
bozularak, palmiye ölümü gerçekleşmektedir. KPB hurmalarda
bazen kaideye yakın olarak da giriş noktası bulmaktadır.
TARIM BAKANLIKLARI TAFINDAN ALINMASI GEREKEN
KORUNMA TEDBİRLERİ:
Korunma tedbirlerinin ülkelerin Tarım
Bakanlıkları tarafından alınması, gümrük müdürlükleri ve
mahalli idare yetkilileri tarafından da uygulanması
gerekmektedir. Bu tedbirlerin başında, hastalığın yaygın
olduğu ülkelerden her türlü palmiye ithalatının durdurulması
gelmektedir.
Avrupa Birliği 31.Mayıs.2007 tarihinde aldığı
önlemlerde, üçüncü ülkelerden ithal edilen palmiyelerden
istenilen birçok kıstası kapsayan bir bitki temiz raporu (phytosanitary
certificate) ve birlik içindeki nakillerde ise, yine belli
kıstasların yerine getirildiği bitki pasaportu (European
phytosanitary passport) istemektedir. Ayrıca bu ülkelerde
hastalıklı bölgelerin belirlenmesi, burada acil tedbirler
alınması, hastalıklı bölge etrafında tampon bölge
oluşturulması ve burada da önleyici tedbirlerin yürürlüğe
konulması önerilmektedir.
Ülkemiz için, 5cm çap üzerindeki bütün
palmiyelerden ithalat veya ihracat sırasında Avrupa Temiz
Raporu istenmelidir. Ülke içinde de hastalıklı yörelerden,
hastalık görülmeyen yörelere palmiye gönderilmesinin
engellenmesi veya bakanlık tarafından temiz raporu alınması
mecburiyeti düşünülmelidir.
Palmiye yetiştiriciler, bunun ticaretini
yapanlar, peyzaj mimarları, ziraat mühendisleri ve yerel
idareciler bu konuda uyarılmalı ve larva veya böcek
gördüklerinde, Tarım Bakanlığı Bitki Koruma şubelerini
uyarmalıdır.
Tarım Bakanlığı yetkilileri hastalığın
yayılmasının önlenmesi için kendi stratejilerini geliştirip,
ilgililere duyurmalıdır.
PALMİYE AĞAÇLARININ KORUNMASI İÇİN ALINACAK
ÖNLEMLER:
Erişkin KPB lerinin yayılmasının önlenmesi
bakımından, ciddi olarak hasta veya ölü ağaçlar sökülmeli ve
yakılmalıdır. Antalya Tarım İl Müdürlüğünden verilen bilgiye
göre, bu ilimizde: Palmiye Kırmızı Böceği ile bulaşık
olduğu belirlenen ağaçlar, İl ve İlçe Müdürlükleri
elemanları nezaretinde imha ettirilmektedir. Derin çukurlar
açılarak zarar görmüş ağaçlar gömülmekte, üzerleri kireçle
kapatılmak suretiyle imha işlemi gerçekleşmektedir. Yakma
ile imha ise, hem çevre hem de zarar gören ağacın nemli
olması nedeniyle mümkün olmamaktadır.
Larvalar genelde, palmiyeler budandıktan
sonra oluşan yaralardan ağaç içine girmektedir. Bunun nedeni
budama bölgesinden sızan palmiye özsuyundaki kokunun erişkin
böcekleri çekmesidir. Bu nedenle hastalığın yaygın olduğu
bölgelerde, budama yapılmaması veya budamanın böceklerin
aktif olmadığı kış mevsiminde yapılması uygun bir tedbirdir.
Koruma ve tedavide insektisit kullanımı:
Hastalığın salgı olduğu bölgelerde, palmiye tacının ve
budamadan sonra oluşan yaraların kimyasal böcek öldürücüler
(insektisit) ile ilaçlanması uygundur. Böceğin palmiye
üzerinde geçirdiği sürenin çok az olması nedeni ile kontakt
(temas ile öldüren) insektisitlerin kullanılması yerine,
bitkinin özsuyuna geçen ve tümüne yayılan sistemik etkili
insektisitlerin kullanılması önerilir.
Özellikle önerilen insektisitler ve
ülkemizdeki preperat adlarından bazıları aşağıda
belirtilmiştir.
Fenitrothion 55 EC
(Komityon 55-Koruma, Nition M-Hektaş, Feniton-Agro-San),
Fenitrothion %40 WP (Komityon 40-Koruma), Diazinon
%20 EC (Bazinon-Koruma, Basudin-Syngenta, Diazol (Agro-San)
,Imidacloprid %20 SL (Confidor SL200), Thiametoxam
%24 (Actara 240 SC-Syngenta), Carbaril %50 WP (Korvin
50-Koruma, Hektavin 50-Hektaş, Agrovin 50-Agro-San) ve
Carbaril %85 WP (Korvin 85-Koruma, Hektavin 85-Hektaş,
Agrovin 85-Agro-San) önerilmektedir.
Umman’da yapılan mukayeseli bir çalışmada, 5
ayrı insektisit kullanılmıştır. Bunun için hastalığın salgın
olduğu bir bölgede, genç fidanlarda budama yaparak yara
açıldıktan sonra iki haftada bir, insektisitlerin %0.1 lik
solüsyonları koruyucu olarak dıştan sprey ile 5 kez tatbik
edilmiştir. 4 ay sonra yapılan kontrollerde, Dimethoate
(Korumagor 40-Koruma, Poligor 40 Hektaş, Dimeton 40-Agro-San)
ve Dichlorvos (Bayer DDVP EC550-Bayer, Koruma DDVP 55
EM-Koruma, Didifos 55 EC-Hektaş, Nogos 50EC-Syngenta)
tatbik edilen hurmalarda hastalığa rastlanmaz iken
Fenitrothion-Dimethoate karışımında ve diğer bazı
ilaçlarda hastalık görülmüştür. Aynı çalışmada, hastalıklığa
yeni tutulmuş hurmalarda, gövdenin hastalık belirtisi
gözlenen yeri bir keski ile temizlenmiş ve varsa buradaki
larvalar çıkarılmış, sonra hastalıklı bölgenin çevresinde
matkap ile 3 adet, 1.5cm çapında, 12-15cm derinliğinde
delikler açılıp, bunlardan 10 ar ml insektisit solüsyonları
verilmiştir. En iyi sonuç Dimethoate solüsyonu (Korumagor
40-Koruma, Poligor 40 Hektaş, Dimeton 40-Agro-San)
ile alınmış, bütün palmiyeler iyileşmiştir.
Yukarıda önerilen tüm ilaçlar, bal arıları ve
balıklar için öldürücüdür. Birçok ülkede bu ilaçlardan
yalnız Fenitrotion %40 CS and Imidacloprid %20 park, bahçe
ve umuma açık yerlerde kullanılabilme ruhsatı almıştır.
İnsektisitlerin devamlı kullanılmasının çevre
problemlerine yol açabileceği, faydalı böcekleri de yok
ettiği unutulmamalıdır.
Entomopathogenik Nematodlar ile mücadele:
Steinernema carpocapsae ve Heterorhabditis gibi
entomopathogenic (böceklerde hastalık yapan) nematod
türleri, R. ferrugineus ile mücadelede etkin
bulunmuştur, ancak henüz yaygın olarak
kullanılmamaktadırlar.
Koku (Feromon) Tuzakları ile Tanı ve Mücadele:
R. ferrugineus ile
mücadelede Koku Tuzakları ile iyi sonuçlar alınmıştır. Bunun
ana prensibi, böceği çeken bir koku kullanarak, hazırlanan
tuzaklara gelmesinin ve tutulmasının sağlanmasıdır. Bu
yöntemle hem böceğin civarda var olup olmadığı hakkında
bilgi sahibi olunabilmekte hem de varsa böceklerin çoğunun
tutularak populasyonlarının azaltılması sağlanmaktadır.
Erkek KPB leri
ferrugineol [4S, 5S)-4-methyl-5-nonanol] adı verilen
bir koku salgılamaktadır. Bu kokuyu alan dişi böcekler
palmiyeye gelmektedir. Sentetik olarak elde edilen bu
maddenin birkaç miligramı dişileri tuzağa çekmektedir.
Yöntemin yaygın olarak kullanılması ile böceklerin, palmiye
ağaçlarına yumurta bırakmadan yakalanmaları ve
populasyonlarının azaltılması sağlanmaktadır. Bu yöntemin
kullanılması ile çevre kirliliği yönünden sakıncalı olan
kimyasal ilaçların kullanılması azaltılmakta veya ortadan
kaldırılmaktadır.
Yapılan çalışmalarda ferrugineol’un
hurma ile karıştırılarak tuzağa konulması ile çok daha iyi
sonuçlar alınmıştır.
KPB zararlısının yayılması ve çok büyük
ekonomik zararlara neden olması, ilaç üreticilerini harekete
geçirmiş ve Tripheron isimli bir müstahzar
üretilmiştir. Tripheron içinde ferrugineol ile
birlikte, üretici firmanın synergist adını verdiği bir madde
bulunmaktadır. Tripheron, küçük polietilen poşetler içinde
satılmaktadır, feromon hava sıcaklığına göre 90-100 gün süre
ile etkili olmaktadır. Bu hazır müstahzar ile tuzağa, hurma
gibi ilave organik bir madde koyma gereksinimi
kalmamaktadır. |
Rhynchophorus ferrugineus adlı Kırmızı Palmiye
Böceği ilk defa 1980 li yıllarda, Güney Asya ve Malezyada,
Hindistan cevizi ağaçlarının ölümüne neden olarak fark edilmiştir.
Hastalık 1985 yılında Suudi Arabistan Krallığına yayılmış,
buradan da Birleşik Arap Emirlikleri’ne ve Umman’a atlamıştır.
1994 yılında Mısır’da hastalık görülmüş, iki yıl sonra da,
Mısır’dan ithal edilen palmiye ağaçları ile Güney İspanya’ya
atlamıştır. Kırmızı Palmiye Böceği 1999 yılında İsrail’de
de ortaya çıkmıştır.
Zararlı, Coloeoptera’ lardan Curculionidae
ailesine aittir. Dişi ve erkekleri, kahverengi-kırmızı renkte
3cm uzunluktadır,her iki cinste de, karakteristik hortum vardır.
Kuvvetli kanatları ile uzun mesafelere uçabilirler.
Palmiyede hastalık ve tahribat yapan, bu
böceklerin larvalarıdır. Dişiler çiftleştikten sonra, özellikle
palmiye yapraklarının, gövdeye birleşim yerlerine, bitki gövdesinde
veya yapraklarında bulunan yaralar üzerine, yaklaşık 200 yumurta
bırakırlar. Yumurtadan çıkan larvalar, palmiye yaprak sapları
ve gövdesi içinde tüneller kazarak ilerler, bu arada yumuşak
doku liflerini ve palmiyenin büyüme uçlarını yerler. Hastalığın
öldürücü olması nedeni, tamamen palmiye içinde faaliyet gösteren
bu larvaların dışarıdan fark edilememesidir. Ancak palmiye
öldüğü zaman hasta olduğu anlaşılmaktadır. 5cm boya ulaşan,larva
devresini tamamlayan bireyler, palmiye dışına çıkarak, palmiyenin
hemen altında toprakta veya palmiye yaprak sapları ile gövde
arasında, pupa evresine girerler. Bu evrede, palmiye gövdesi
liflerini kullanarak kendilerine bir koza örerler. Pupa evresinden
sonra uçan böcekler, çiftleşir ve aynı döngü devam eder.
Larva |
Kozadan böceğin
çıkışı |
Hastalık Mısır’a, Suudi Arabistan Krallığından
yapılan ithalatla gelen, hurma fidanları yolu ile bulaşmıştır.
Önceleri yalnız iki merkezde rastlanılan hastalık, 1996 yılında
Mısır Tarım Bakanlığının, hastalığın tamamen yok edildiğini
bildirmesi ile karantinadan çıkarılmış, bu şekilde diğer ülkelere
satış devam etmiştir. Aslında hastalık eradike edilemediği
gibi, karantina uygulanmadığından, Mısır’ın bütün bölgelerine
yayılmıştır.Hastalığın İspanya’ya, Mısır’dan süs amaçlı ithal
edilen hurma ağaçları ile geçtiği ispat edilmiştir.
|
Şu anda
Mısır’da durum çok kötüdür, Kahire’den
İskenderiye’ye kadar olan bölgeler ve delta bölgesi
bu böceğin yayıldığı sahalardır. Eski palmiyeleri
öldürdükten sonra, böcekler, yeni dikim sahalarına
geçmektedir.
İsrail’de
hastalık görülür görülmez, çok sıkı tedbirler
alınmış, hastalık bölgesindeki bütün palmiyeler,
sulama suyuna katılan sistemik etkili Confidor ile
sulanmış, ölü ve hasta palmiyeler hemen imha
edilmiştir. Ayrıca böceklerin yakalanması için
4000adet tuzak kullanılmıştır. Bütün bu tedbirlerin
7 yıldır devam etmesine karşın tek tük yeni olgular
ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde
Adana, Mersin, Antalya, İzmir ve Bodrum’da bu
zararlıya rastlanmıştır.
|
Kırmızı Palmiye Böceği
yaprak sapı tahribi
Aşağıda bu zararlı için, Tarım Orman Bakanlığı,
Karantina Genel Müdürü’ne yazdığımız mektup ve Mısır’da bulunan,
Fransız entomolog Luc-Olivier BRUN ile yaptığımız yazışmaları
yayınlıyoruz.
ÇOK ACİL 14.Ekim
2005 15.43
KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ,
TARIM VE KÖY HİZMETLERİ BAKANLIĞI,
Sayın Genel Müdür,
Ülkemize uzun süredir, Mısır başta olmak
üzere dış ülkelerden büyük palmiye (Washingtonia robusta,
Archantophoenix alexandria, Phoenix dactylifera vb) ithalatı
yapılmaktadır. Bakanlığınızdan bazı üst bürokratların yardımı
ve bilinçsiz saha elamanlarınca kontrolsüz olarak yurda sokulan,
bu ağaçlarda ölümler olduğu tarafımdan görülmüştür.
Dr Luc-Olivier Brun, Uzak Doğu kökenli Red
Palm Weevil zararlısının yaptığı zararları, ve alınması gerekli
önlemleri yerinde araştırmak üzere, Fransız Hükümeti adına
çalışan, Mısırda görevlendirilmiş bir entomolojisttir. Sözü
uzatmadan Dr Luc-Oliver Brun'un mektubunu size gönderiyorum.
Ümidederim en kısa zamanda, elamanlarınızı bu konuda eğitir,
sınırlarda gerekli önlemleri alır ve bu palmiyelerin (binlerce)
dikildiği yerlerde gerekli incelemeleri yaptırırsınız. Maalesef
yıllardır varlığı bilinen ve araştırma komiteleri kurulan
bu hastalığa karşı duyarsız kalarak ülkemize hastalığın en
fazla bulunduğu bir ülkeden ithalatı kayıtsız olarak yaptıran
bakanlık mensupları hakkında da gerekli işlem yapılır.
Saygılarımla,
Dr. Ragıp Esener
Palmiye Merkezi,
Posta Kutusu 33,
Köyceğiz, Muğla,
Turkiye.
Luc-Olivier BRUN
Directeur de Recherche IRD, Inst. de Rech. pour le Developpement
(IRD, Ex. ORSTOM)
Coordinateur Regional du programme : Red Palm Weevil
(RPW) Cairo University - Faculty of Agriculture - Giza -
Egypt
Fax & Tel. Home : 00 (202) 359 45 91
Mobile 00 (212) 245 24 86 or locally (012 245 24 86)
Fax & tel. Work : 00 (202) 568 48 11
Luc-Olivier BRUN’un mektubu:
Dr. Ragıp Esener,
I much appreciate the time you have spend
in giving me all these details regarding the way you are producing
you palm trees. It's the only way at this stage which will
prevent you from Red Palm Weevil infestation. Indeed,
if you confirm that thousands of Palm Trees were imported
from Egypt I can ensure you that a great part of these palm
trees might have died from the Red Palm Weevil infestation
as egyptian growers know perfectly that their Palm trees are
infested, but just take the opportunity to "make money"
from them. It's a pity, but this is the facts.
If you wish to confirm my thoughts, I can
provide you with all the necessary equipments (mainly pheromones
+ Kairomones + Dates, which combine in a trap that you can
very easely make) that will allow, in areas where you have
seen dead palm trees to check about any flying insects. In
this case I might provide you at the ame time with plastic
alcohol tubes to collect a few samples for us to study the
DNA, that we could then compare with egyptian RPW DNA.
Thanks a lot for your interest on this ectremely
destructive pest. Indeed, in egypt,
it's thousand (soon millions) palm destroyed (last months,
from one little village more than 1.000 palm trees were detsroyed
in the area of Ismaleya, East of the Nile Delta Region).
Dr Luc-Olivier
Brun’un mektubunun Türkçe çevirisi:
Dr Ragıp Esener,
Bana zaman ayırıp, palmiye ağaçlarını nasıl
yetiştirdiğiniz detayları hakkında bilgi vermenizi takdirle
karşılıyorum.Yalnız bu evrede, Kırmızı Palmiye Böceği zararlısına
engel olmanız mümkündür. Eğer Mısır’dan
binlerce Palmiye Ağacının ithal edildiğini doğruluyorsanız,
bunların büyük kısmının Kırmızı Palmiye Böceği zararlısının
tahribatı ile öldüğü konusunda emin olabilirsiniz. Mısırlı
yetiştiriciler, palmiye ağaçlarının bu zararlı ile hasta olduklarını
bildikleri halde, bu ağaçlardan “para kazanmak” fırsatını
değerlendirmektedir. Maalesef, bu bir hakikattir.
Benim düşündüklerimi, doğrulamak için size
bütün gerekli ekipmanı (çekici kokular +kairomone’lar +hurmalar,
bunların kombine edilmesi hazırlanan tuzağı kolayca yapabilirsiniz),
size temin edebilirim, bunlarla ölü palmiye gördüğünüz yerlerde,
uçan bütün böcekleri kontrol edebilirsiniz. Bu uçan böcekleri
tespit ettiğinizde, size göndereceğimiz alkol içeren plastik
tüplere yerleştirir ve gönderirseniz DNA testi ile bunların
Mısır Kırmızı Palmiye Böceğine ait olup olmadığını söyleriz.
Bu tahrip gücü çok olan zararlıya karşı gösterdiğiniz
ilgi nedeni ile çok teşekkür ederim. Hakikaten
Mısırda binlerce (yakında milyonlarca) palmiye bu zararlı
tarafından ölmüştür (geçtiğimiz aylarda, Doğu Nil Deltası
Bölgesinde bulunan Ismaleya yöresindeki küçük bir köyde 1000
palmiye ağacı tahrip olmuştur).
KIRMIZI PALMİYE BÖCEĞİ HAKKINDA GENİŞ BİLGİ
AŞAĞIDAKİ ADRESTEN TEMİN EDİLEBİLİR:
(Not. Kırmızı Palmiye Böceği ile ilgili bazı fotoğraflar
aşağıdaki siteden alınmıştır)
http://www.redpalmweevil.com/intoallRPW.htm
|
Sayfa Başı
|
|