|
|
PALMİYE MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Aralık 2006 |
Kasım ayına yağmur ve soğuk hava
ile girdik, 5-6 Kasım tarihlerinde gece olan hafif don sonucu
muzların ve kanaların yaprakları yandı. 11 Kasımda satış
serası inşaatı tamamlandı. Seranın yüksekliği dolayısı ile
naylon çekecek ekip bulmakta zorluk çektik. 21 Kasım da
Fethiye’den gelen bir ekip tarafından naylon örtü çekimi
tamamlandı. Bitkilerin taşınmasına başlandı.
Merkezimizden Dr. Ragıp Esener 18
Kasım da, bu yıl ikinci defa düzenlenen Ödemiş Süs Bitkileri
Fuarını ziyaret etti. Sektördeki hızlı gelişim, modernleşme ve
düzenli fuarları nedeni ile Ödemişli üreticileri kutluyoruz.
Merkezimiz Kaktüs evindeki,
Maymun Çıkamaz Ağacı “ Chorisia speciosa” ilk çiçeğini
açtı. |
Kaya bahçelerinde rahatlıkla
kullanılabilecek, yazın susuzluğa, kışın da dona çok
dayanıklı, kırmızı renkli çiçeği aylarca devam eden
bir bitki arıyorsanız, Hesperaloe parviflora'yı
öneririz.
-18C derece soğuğa
dayanan ve "Soğuğa Dayanıklı Kırmızı Yukka"
olarak da
adlandırılan bu bitki, ılıman ve soğuk iklim
bölgelerinde, tropik efekt yaratmak için
kullanılmaktadır. Soliter kullanımda yandan
kardeşlenme göstererek geniş çapa ulaşan ve çok sayıda
uzun saplı kırmızı çiçekleri ile ilgi odağı olan
bitki, yol kenarlarında veya gruplar halinde de
kullanılmaktadır.
Ülkemizde ilk defa Palmiye
Merkezi’nde üretilerek denenen Hesperaloe
parviflora, bu yıl az sayıda satışa sunulmuştur.
Merkezin ilk ürettiği bitkilerden elde ettiği
tohumlardan, bu yıl üretim başlamıştır. Yeni üretim
bitkiler de önümüzdeki yıllarda satışa sunulacaktır.
Hesperaloe,
Agavaceae ailesinden çok yıllık, 5 türü olan cinsdir.
Bir metreye kadar boylanan bu küçük cinsin adı Aloe
kelimesiyle Batı (batıdan) anlamına gelen Latince
Hesper önekinden oluşmuştur ve coğrafi yayılım alanı
olan Güneybatı A.B.D. Ve Kuzey Meksika’yı ifade eder.
Aslında Afrika kökenli Aloe
cinsine benzediği söylenemez, Yucca ile ise çok
yakından ilişkilidir.
Hesperaloe cinsi bitkiler sık
veya seyrek, gövdesiz rozet şeklinde büyür. Hepsinin,
en belirgin olarak H. Parviflora da görülen
bir özelliği, rizomlarla yayılmasıdır. Bitkinin
derine gömülen kalın, kazık kökü ve kenarları lifli
dokulu, dar, sert, oluk gibi kıvrık yaprakları vardır.
Yaprak kenarlarında, beyaz, bazen de gri renkli, kıvır
kıvır, belirgin çok sayıda lif mevcuttur. 120 – 250cm
uzunluğunda saplar üstündeki çiçekleri, boru şeklinde,
az-çok sarkık ve pembemsi kırmızıdır. Meyvesi kapsül
şeklindedir.
Hesperaloe
parviflora:
100-140cm ye kadar
boylanan gövdesiz bir türdür. Kardeşlenme ile yavaş
yavaş yayılarak 150-200m çapında bir küme oluşturur.
Kuzey Meksika ve Güneybatı Teksas’ta doğal olarak
yetişen bu sukkulentin uzun, Dar ve yeşil yaprakları
vardır. İlkbaharda, 150–200 cm uzunluğunda bir sap
üzerinde, kurullar halinde, 2-3 cm uzunluğunda, çan
şeklinde pembe-kırmızı çiçekler açar. Çiçekleri, yaz
mevsimi boyunca, mayıs ayından ekim ayına kadar
üzerinde kalır.
Kültür
Yetiştiriciliği :
Hesperaloe parviflora, kuru bir
iklim, taşlı, drenajı iyi toprak isteyen uzun ömürlü,
herdem yeşil bir bitkidir. Toprağın çok fazla organik
madde içermesi veya killi olması çürümeye neden
olabilir. Az miktarda ve seyrek olarak kompost ya da
herhangi diğer organik madde ilavesi, killi toprağın
gevşemesine yardımcı olur. Drenajın uygun olmadığı
durumlarda, bitkinin yükseltilmiş parter ya da küçük
tümsek veya tepeciklere dikilmesi önerilebilir. Drenaj
yönünden zayıf toprakların kum, çakıl veya tuğla
kırıklarıyla karıştırılması drenajı sağlar ve serin,
nemli iklimlerde kültür yetiştiriciliğinde başarıyı
arttırır. Kaya bahçelerinin ideal bitkilerindendir.
-18C dereceye
dayandığı rapor edilmiştir. Üretimi tohumla ya
dasürgünlerinin ayrılmasıyla olur. Normal olarak
tohumdan yetiştirildiklerinde çiçek açmaları için
2-4yıl geçmesi gerekir. |
Sayfa Başı |
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER
- AYIN BİTKİSİ
Kasım 2006 |
|
4 Ekim tarihinde, Botanik Bahçemizin açılışından beri en
kalabalık ziyaretci grubunu ağırladık. Fethiye Times
gazetesinin, Bahçıvanlar Grubu üyelerinden 47 kişilik bir
Britanyalı grup bahçeyi ziyarete geldi. Gönüllü
rehberlerimizden Jürgen’in de yardımı ile 3 küçük grup halinde
bahçeyi gezerek bilgi aldılar. 30 Ekim tarihinde kabul
ettiğimiz bir diğer grubumuz, Macaristan’dan Toni
başkanlığında, 13 kişilik Tarım Lisesi öğretmen ve
öğrencileriydi, grupla birlikte, Türk ev sahipleri de bahçeyi
gezdiler.
12 Ekim tarihinde, yeni satış seramızın temeli atıldı.
Merkezimizin şu anda bulunduğu, parsellerden bir kanal ile
ayrılan ilave yerimizde, satış bölümü ve otopark yer
alacaktır. |
|
Önümüzdeki sezon açılacak olan yeni satış bölümünde,
satışta olan bütün bitkilerin örneklerinin, satış listemizde
bulunmayan ender koleksiyon bitkilerinin ve fırsat reyonunun
yer alması planlanmıştır.
Guavalardan sonra bu yıl, Feijyo “Acca sellowiana” KAYMAK
AĞACIndan da ilk defa meyve aldık.
|
AYIN BİTKİSİ:
SÜS MUZU (Musa
ornata)
KASIM 2006 |
|
Tropik etki’nin
vazgeçilmez iki öğesi palmiye ve muzdur. Her iki tür bitki
görüldüğünde, özellikle kuzey ülkelerinde yaşayanlar için
tropik etki yaratır. Gerek palmiyelerin gerek de muzların
soğuğa dayanıklı türleri vardır. Bu türler sıklıkla sıcak veya
orta ılıman iklim kuşaklarında peyzajda tropik etki yaratmak
için kullanılırlar.
Afganistan ve İran’ın yüksek dağlarında yaşayan, Nannorhops
ritchiana palmiyesi -21C dereceye, Trachycarpus
fortunei palmiyesi -18C dereceye dayanırlar. Muzların
soğuğa en dayanıklısı Musa sikkimensis -20C dereceye,
Musa velutina ve Ensete glaucum -16C dereceye
dayanırlar. Muzlar için verdiğimiz rakamlar, kök
dayanıklığıdır, bitkilerin yaprakları daha düşük derecelerde
donmaktadır.
Bugün tanıtacağımız SÜS MUZU Musa ornata nın
kökü, -(10-12)C derece dona dayanıklıdır. Vatanı Hindistan ve
Miyenmar (eski adı Burma) dır. Boyu 250-300cm'yi geçmeyen,
hızlı büyüyen ve bol kardeşlenme gösteren bir türdür.Koyu
yeşil renkli, üzerlerinde kahverengi çizgi ve lekeler bulunan
ince ve zarif yaprakları, 150-180cm e ulaşır.Uzun sap
üzerindeki çiçekleri sarı-turuncu, çiçeği saran kılıf ise gül
pembesi renktedir. Çiçekler uzun süre açmaya
devam eder, tozlaşmadan sonra ufak meyvelere dönüşürler.
Çiçekler, tropik çiçek düzenlemelerinde kesme çiçek olarak da
kullanılmaktadır.
|
|
Diğer muzlar gibi, bol humuslu, geçirgen toprağı ve bol güneşi
severler. Meyve oluşturması için birden fazla fidanın
dikilmesi önerilir. Üretimleri tohum veya kardeşlerin
ayrılması ile yapılır. Don olan bölgelerde, kışın kökleri malç
(tercihan, koyun, keçi gübresi) ile korunmalıdır.
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ EKİM 2006 |
|
Merkezimizde gönüllü staj yapan, Anadolu Üniversitesi,
Biyoloji Bölümü öğrencilerinden Yunus Erme, 60 günlük stajını
“Palmiye Merkezi Agave Koleksiyonu” konulu başarılı bir
seminer vererek tamamladı.
18 Eylül tarihinde, Kaktüs Koleksiyonumuza büyük katkısı
ve en büyük kaktüs yetiştiricilerinden, Sayın Turan ve Güner
Baykal çiftinin Bodrum’daki evine bir ziyaret gerçekleştirdik. Fotoğraflarda bahçe girişi ve
Baykal çifti, seralarında Dr Esener ile görülmektedir.
Botanik Bahçesi, doğusundaki 18.000m2 alanın, otopark ve
satış seraları yapılması için düzenlenmesine başlandı. Kurulacak seralar için 3000m2 alana, 3500m3 dolgu yapıldı.
Otopark dolgusu, sera inşaatı ve düzenlenmeler halen devam
etmektedir.
Tohumdan yetiştirdiğimiz Kraliçe Palmiyeleri “Syagrus romanzoffianum” çiçek açtı. Geçen yıl ilk çiçek açan
kraliçenin meyveleri olgunlaştı ve ilk tohumlarını elde ettik.
Sesbani Ağacı ve Bahunia galpinii ilk defa çiçek açan
bitkilerimiz arasındaydı.
Birçok
palmiye ve bitkinin tohum hasadına başlandı, bu yıl
satacağımız tohum çeşidinde oldukça büyük bir artış olacağını
ümit ediyoruz.
|
|
|
|
AYIN BİTKİSİ:
ŞEMSİYE
BİTKİLERİ(Cyperus
papyrus-alternafolius)
EKİM 2006 |
Şemsiye
Bitkileri
(Cyperus) 600 kadar türü olan otsu bitki cinsidir. Bu
bitkiler güneşe dayanıklı, susuzluğa ise dayanıksızlardır.
Üretimleri tohum veya kardeşlerin ayrılması ile yapılır.
Peyzajda en fazla kullanılan iki türü, Papirüs
(Cyperus papyrus) ve Şemsiye (Cyperus
alternafolius) su bahçelerinin en önemli görsel
öğelerindendir. Her iki bitki de fazla dona dayanıklı
değildir. Akdeniz ve Güney Ege sahil kuşağında, devamlı bitki
olarak kullanılabilirler. Kışın donun etkili olduğu diğer
yörelerde, mevsimlik, kış bahçesi veya iç mekân bitkisi olarak
kullanılmaktadırlar. Bu yörelerde, dış mekânda
ilkbahar-sonbahar arası, bitkilerin saksıları ile birlikte
toprağa gömülmesi veya havuza konulması, kışın da ılık bir
ortama alınmaları uygulanabilecek bir yöntemdir.
Her iki bitki de devamlı ıslak bir ortam isterler,
gövdelerinin bir kısmının su içinde olmasından da rahatsız
olmazlar. Bu nedenle, bataklık veya fazla derin olmayan su
içinde yetiştirilebilirler. Saksıda yetiştirilecekse, toprağın
devamlı nemli tutulması uygun olur. |
|
PAPİRÜS
Latince adı Cyperus papyrus olan bu bitki,
eski Mısırlılar tarafından kâğıt yapımında kullanıldığından, “Mısır
Kağıt Sazı” olarak da bilinir. Yandan kardeşlenme ile
çoğalan, çok yıllık bir bitkidir. Uzun, üçgen şeklinde, ortası
yumuşak yapıda olan gövdesinde yaprak bulunmaz. Gövde ucundan
çıkıp, ışınsal uzanan 100-200 adet, ince iplik görünümünde,
12-30cm uzunluğunda oluşumlar, bir arada yuvarlak bir kafa
görünümü oluştururlar. Bu ince oluşumların her birinin ucunda,
ufak, kahverengi bir çiçek bulunur. Başı ağırlaşan
bitkiler zamanla yana eğilim gösterirler.
Mısır ve tropikal Afrika kökenli bu bitkinin dona
dayanıklılığı yoktur, bu nedenle don olasılığı olan yerlerde,
sera şartlarında yetiştirilmelidir. Papirus bitkisi
200cm e kadar boylanır, yandan verdiği sürgünlerle, tek bir
bitki 70-130cm çapa ulaşabilir. Bitki gelişimi için nemli bir
ortama gereksinim gösterir.
Eski Mısır’lılar, üçgen şeklindeki gövdeyi, bıçak gibi
keskin bir aletle boylu boyunca açtıktan sonra, birçok gövdeyi
yan yana sert bir zemin üzerine, koyup, bir tokmakla
üzerlerine vurarak, ince bir levha oluşturmuşlar ve bu ince
levhaları güneşte kurutularak, kağıt yapmışlardır.
ŞEMSİYE (Cyperus
alternofolius=Cyperus involcratus):
150cm e
kadar boylanabilen ve kardeşlenme ile 200-250cm çapa kadar
genişleyen bir bitkidir. Gövdesi papirüs gibi üçgendir, gövde
ucundan çıkan yaprakcık benzeri oluşumlar (bunlar yaprak
değildir), papirüs’unkinden sayıca az, yapı olarak ise
geniştir. Ülkemizde sıklıkla iç mekan bitkisi olarak
yetiştirilmektedir. |
|
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ EYLÜL 2006 |
KIRMIZI PALMİYE BÖCEĞİ HAKKINDA
ZARURİ BİR AÇIKLAMA VE BİLGİLENDİRME
Floroplus
dergisinin 9.sayısında, Exper Tarım adlı işletmenin sahibi
Ziraat Mühendisi Tarık Dede tarafından, kaleme alınan bir
yazıda, Kırmızı Palmiye Böceği nin Avrupalı’lar tarafından
uydurulan, aslında yalnız Hurmada zararlı olabilen bir böcek
olduğu ileri sürülmüş ve Palmiye Merkezi’ne de sataşılmıştır.
“….Palmiye
konusunu Türkiye'de araştırdığınızda karşınıza ilk çıkan
Palmiye Merkezi sitesidir. Bu site üzerinden gerçekleşti bu.
Doğrudan yanlış bilgilendirme yapıldı. Palmiye ailesinden
sadece Phoenix dactylifera (semanii) türüne zarar verebilen
bu zararlı için tüm palmiye ailesinin ithalatı yasaklandı."
Bu şahsın yabancı dilinin literatür takip edecek kadar fazla
olmadığını tahmin ediyor, sitemizde ilgili bölümde, Türkçe
makalelerde de zararlının bütün palmiye türleri hatta agavlar
da bile öldürücü olduğunu okumasını öneriyoruz.
Bu
konuda ülkemizin önde gelen Bitki Koruma hocalarından, Sayın
Profesör Osman Ecevit in Floroplus dergisine gönderdiği
mektubu kısmen aktarıyoruz:
Öncelikle tarımda uygulanan karantina önlemlerinden
bahsetmek isterim. Karantina, bir ülkede bulunmayan fakat o
ülkede yayılma potansiyeli olan böceklere, hastalıklara,
nematodlara, akarlara ve virüslere karşı uygulanır. Zira,
karantina önlemleri, zararlılara karşı ekonomik bir mücadele
uygulamasıdır. Bir böcek ülkeye girdikten sonra, bunun
eradikasyon ve mücadele masrafları çok büyüktür. Ayrıca,
dışarıdan gelen bu zararlı böcekler, yeni geldikleri
yerlerde daha da, zararlı olmaktadırlar. Çünkü bu böceği
kontrol altında tutabilecek çevre faktörleri ( predatör,
parazitoit, hastalık etmenleri vs.) yoktur. Bunun için
dışarıdan gelen bu böcekler, anavatanlarındakinden daha
zararlı olabilirler…
…..Bir
konu üzerinde de durmak isterim. Lütfen, herkes kendi
uzmanlık konularında fikir beyan etmelidir. Floroplus
Dergisinde çıkan yazıdaki "Bir ziraat mühendisi olarak
Kırmızı Palmiye Böceği'nin verdiği zararın ekolojik dengeyi
bozan bir etki yarattığı düşüncesine katılmıyorum…..."
ifadeyi anlayabilmiş değilim. Böcekler ekolojik dengenin
unsurlarıdır. Onlar yaşamları gereği, eğer bitkilerle
beslenirler ise onları yerler ve zararlı olurlar. Ekolojik
dengeyi, çevre koşullarına etki eden unsurlar, yani insanlar
, zirai mücadele ilaçları vs. bozar. Ayrıca, karantinaya
tabi olan bir böceğin zararlı olup, olmayacağı üzerinde
kanaatlerin önemi yoktur. Onun nasıl bir zarar meydana
getirebileceğini tahmin etmek mümkün değildir. Zaten bunun
için karantina tedbirleri vardır. Ayrıca, yazarın
Rhynchophorus ferrugineus (Coleoptera:Curculionidae)
üzerinde fazlaca bilgisi olmadığı için, binlerce km uçarak
yayılabilen kavramını kullanmaktadır. Ancak, literatür
incelendiği zaman görüleceği üzere, bu zararlı için "Most
destructive and dangereus pest in the groving areas for
coconut and date palms in Asia" ifadesi
kullanılmaktadır. Ayrıca, tek bir tür palmiye, Phoenix
dactylifera değil birçok konukçusunu literatürde bulmak
mümkündür. Literatürdeki konukçuları; coconut palm, nigbong
palm, ornemantal palm, royal palm, sedang palm, talipot palm,
date palm, oil palm, palmyra palm, sago palm, sugar palm,
wild date(toddy) palm dır. Ayrıca, literatüre bakılınca
görüleceği üzere Mısır, İsrail ve İspanya'da ne derecede
zararlı olduğu ve mücadele için nasıl bir çaba içinde
olunduğu görülecektir. Öncelikle Ülkemizi düşünmek
mecburiyetindeyiz. Sayın yazar önünde bir kırk yılı
olmadığını söylüyor. Elbette, heyacanını takdir ediyorum.
Yalnız, bu mesleğe 44 yıl hizmet vermiş bir hocanız olarak,
yazarken daha tedbirli olunması gerekir. Bu böceğin
Ülkemizdeki varlığı, zararı üzerinde henüz fazla bir kayıt
yok. Yalnız potansiyel olarak yayılma kabiliyetinde olduğu
görülmektedir. Ekolojik olarak, Ülkemizin palmiye
yetiştirilebilecek bölgelerinde yayılabilir, zararlı
olabilir. Olmaz ve olabilmesi mümkün değildir, böyle olsa
idi, Türkiye’de palmiye kalmazdı gibi düşünceler, karantina
ve özellikle entomoloji konularındaki bilgi eksikliğinden
kaynaklanmaktadır.
Saygılarımla bilgilerize sunarım.
Prof.Dr.Osman Ecevit
Ondokuzmayıs Ün., Ziraat Fakültesi
Bitki
Koruma Bölümü ve Entomoloji Bölüm Başkanı SAMSUN
|
Geçen ayın bitkisi olarak tanıttığımız, iç mekanda en
gösterişli şamadora olan, Bambu Palmiyesi “Chamaedorea
Seifritzii” den sonra bu ay da, aynı ailenin dona
dayanıklı iki türünü: Dayanıklı Bambu Palmiyesi (Chamaedorea
Microspadix), Gövdesiz Şamadora (Chamaedorea
Radicalis) ve iç mekanda kullanılan gösterişli bir diğer
türü: Parlak Şamadora (Chamaedorea metallica)
yı tanıtıyoruz.
Dayanıklı
Bambu Palmiyesi
ve Gövdesiz Şamadora -(7-8)C dereceye dayanıklı
iki şamadora palmiyesidir, ülkemizde Akdeniz sahil
kuşağında dış mekanda, gölge alanlarda rahatlıkla
kullanılabilir. Parlak Şamadora’nın, bazı
raporlarda -7-8C dereceye dayanıklı olduğu bildirilmişse de,
deneyimlerimize göre yalnız –(2-3)C dereceye
dayanabilmektedir. Bu nedenle dış mekanda kullanılması riskli
gözükmektedir. Her üç tür de iç mekanda kullanılmaktadır.
DAYANIKLI
BAMBU PALMİYESİ : Chamaedorea
microspadix
Vatanı Meksika’dır. Çok gövdeli, gölgeyi seven, ılıman iklim
kuşağında dış mekanda, soğuk bölgelerde ise iç mekanda
yetiştirilen bir türdür. 1,5-2
metre boya ulaşır.
Yaprakları soluk yeşildir. Çiçekleri krem rengi, meyvesi
portakal veya kırmızı renktedir.
-7C°
soğuğa dayanmaktadır. Türkiye’deki ilk örnekleri, Palmiye
Merkezi Botanik Bahçesinde görülebilir.
GÖVDESİZ
ŞAMADORA : Chamaedorea Radicalis
Meksika kökenli bu palmiye doğasında serin, gölgeli, 1000
metreye kadar yükseklikteki yağmur ormanlarında bulunur.
Bulunduğu ortamda toprak yapısı, kireç taşlıdır.
-8C derece
soğuğa dayandığı bildirilmiştir.
Gövdesi olmayan bu palmiyenin tüysü yaprakları toprağın
hemen üzerinden çıkarlar. Yaprakları koyu yeşildir, sert ve
dik dururlar. 1 metre uzunlukta olabilen yaprakların her iki
tarafından 10-18 adet, 40cm’ye kadar ulaşabilen ince uzun
yaprakçıklar çıkar. Genelde gövdesiz olmalarına karşın, bir
alt türü 3-4 metre boyunda, 2.5-3.5cm çapında gövde yapar.
Birden fazla gövde yaptığı da bildirilmektedir.
Çiçek
sapları toprak altından veya hemen toprak seviyesinden
yükselir. Çiçekler parlak sarı veya turuncu renktedir. Meyvesi
yaklaşık 6mm uzunluğunda ve turuncu renktedir.
PARLAK
ŞAMADORA
:
Chamaedorea
metallica
Meksika kökenlidir. Yavaş gelişen tek gövdeli, 1metreye
kadar uzayan bir palmiyedir. Yaprakları ilginç ve özel
görünümlüdür. Bütün veya geniş bölümlere (segmentler)
ayrılmış, metalik mavi-yeşil renktedir. Gövde boğumlarından
yer yer hava kökleri çıkar.
Çiçekleri küçük, pembe-turuncu, 1cm çapındaki meyveleri
siyah renktedir. Dekoratif, parlak görünüşlü genç bitkiler,
grup halinde dikilirse daha da çarpıcı bir görünüm
sergilerler.
Bütün şamadoralarda erkek ve dişi bitki ayrıdır. Üretimleri
tohumdan yapılır. |
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ
AĞUSTOS 2006 |
Temmuz ayı bakım ve sulama çalışmaları ağırlıklı olarak
geçti. Botanik Bahçesi çalışmalarından, Tropik Sera önü
bitkilendirilmesi tamamlandı. Su bahçeleri kompleksinin son
yapımı, şelale tamamlandı.
Bu yıl rekor bir sayıya ulaşan, su kaplumbağalarımız için, büyük göletimizin
özel bir kısmı temizlenerek, “Kaplumbağa Besleme Alanı”
hazırlandı. Yeme alıştırılan kaplumbağalar günün her saatinde,
insan gördüklerinde bu alana gelmeye başladılar.
Yeni üretimlerimizden Eucomis’ler, ilk çiçeklerini açtılar.
|
AYIN BİTKİSİ:
BAMBU PALMİYESİ(Chamaedorea seifrizii) AĞUSTOS 2006 |
İç mekan için PALMİYE arıyorsanız, Bambu Palmiyesinden
daha uygununu bulamazsınız. Bu bitkiyi iç mekanda bu kadar
değerli kılan özellikleri, az ışık seviyesine uyum
sağlamasının yanında, tam güneş altında bile, sararma veya
kararma göstermemesi, kırmızı örümcek ile nematodlara,
Zarif Şamadora’dan (Chamaedorea elegans) daha
dayanıklı olması, ayrıca uzun boyu ve kardeşleme ile devamlı
genişleyerek dolgun bir görünüm sergilemesidir. İç mekanda,
özellikle büyük alışveriş merkezleri, görkemli görünümün
istendiği, lobiler, yüksek tavanlı mekanlarda ideal bir
bitkidir.
Şamadora’lar
popüler saksı bitkileridir. Don olmayan sıcak iklim
bölgelerinde, dış mekanda gölgede yetiştirilirler. Genelde
orman altı bitkileri olduklarından, direkt güneş ışınlarına
dayanıklılıkları fazla değildir.
BAMBU
PALMİYESİ (BAMBU ŞAMADORASI)
grubun diğer üyelerinin aksine, güneşe dayanıklıdır, doğada
Meksika, Belize, Guatemala ve Handuras’ın açık veya sık
ormanlık bölgelerinde bulunur.
300-350cm yüksekliğe ulaşan, çok gövdeli bir palmiyedir.
Her gövdede 4-5 yaprak bulunur. Yapraklar 70-100cm uzunlukta,
5-18 çift, zarif, ince, uzun lanset şeklinde yaprakçıklar
içerir.
Uçtaki yaprakçık çifti, diğerlerinden daha kısa ve
geniştir. Çiçek sapları, yaprak altlarından
çıkar. Her iki cinste de basit dallıdır. Dişi çiçek sapları
portakal rengindedir. Meyveler yuvarlak, siyah, 8mm çapındadır.
Yetiştiriciler arasında, genelde daha geniş yapraklı bir tür
olarak bilinen, Chamaedorea Erumpens de aynı bitkidir.
Chamaedorea Seifriizii,
California, Hawai, Florida, Güney Avrupa, Avustralya, Uzak
Doğu ve birçok sıcak bölgede bahçe ve parklarda
yetiştirilmektedir. Chamaedorea Elegans’tan
sonra, dünyada en yaygın, Şamadora türüdür. Her yıl yaklaşık
18 ton Chamaedorea seifriizii tohumları toplanıp
satılmaktadır. Ülkemizde pek tanınmayan bu bitki hava
sıcaklığının -2C derece altına düşmediği yörelerde dış mekanda
rahatlıkla kullanılabilir. Ülkemizde 10 yıldır, Palmiye
Merkezi tarafından üretilmektedir.
Üretimi tohum iledir. Tohumlar genelde 100 gün içinde
çimlenirler, ancak bazı tohumların 2-3 yıl sonra çimlendikleri
de görülmektedir.
Şamadora’lar,
iç mekanda bütün palmiyeler arasında en dayanıklı olanlardır.
Yalnız ışık azlığını değil, genelde sulamadaki aksaklıkları da
tolere ederler. Bununla beraber iyi gelişmeleri için yeterli
ışık ve muntazam sulama gereklidir. |
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ TEMMUZ 2006 |
Haziran ayı içinde, “Tropik Sera” nın dikimleri bitirildi.
Saksılarından toprağa geçen Palmiye, Tropik Meyve, Tropik ve Suptropik çalı ve ağaç türleri, büyük bir çoşku ile büyümeye
başladılar.
Yeni yaptığımız 30m uzunluktaki duvar-saksı içine, 30
değişik tür, Zakkum “Nerium oleander” dikilerek zakkum
koleksiyonumuz toplu halde görünüme sunuldu.
Botanik Bahçemiz açıldı. Henüz duyuru yapılmamasına karşın,
özellikle yabancılar bahçeye ilgi gösterdiler.
Güvenlik elemanlarımızdan Puik’i kaybettik, yeni elemanlar
Puffy ve Gizmo eğitimlerini bitirerek göreve başladılar.
http://www.palmiyemerkezi.com/muze_img.htm
Ana seramızın kuzeyinde dikili, Washingtonia robusta
palmiyeleri yerlerinden çıkarılıp, satılarak, kazandığımız
yaklaşık 250m alana yüksek gölgelik yapıldı. Buraya boyları
250cm üzerinde olan Kamış şamadoralar “Chamadorea
seifritzii” ve Kraliçe Palmiyeleri “Syagrus
Romanzoffianum” lar yerleştirildiler.
|
AYIN BİTKİSİ:
YILDIZ AĞAÇLARI (Grewia) TEMMUZ 2006 |
YILDIZ
AĞAÇLARI:
Grewia occidentalis, Grewia flavescens ve Grewia
lasiocarpa
Ülkemizde hemen hemen hiç tanınmayan Grewia cinsi, Tropik
ve subtropik Afrika, Güney Asya kıyıları ve Avustralya da
bulunan 150 den fazla türü kapsamaktadır. Tiliaceae-Ihlamurgiller
ailesinden olan bu bitkilere Yıldız Ağaçları
denmektedir. Cinse dahil olan türlerden bazıları herdem yeşil,
bazıları da yaprak döken, çalı veya tırmanıcı formda
bitkilerdir.
Yıldız ağaçları genelde dona duyarlıdır. Ancak hafif dona
dayanabilir, aksi halde ciddi zarar görür ve ölebilirler. Yarı
gölge, humusca zengin, iyi drenajlı ortamlarda daha iyi
gelişme gösterirler. Üretimleri tohum ve çelikle
yapılmaktadır.
Merkezimizde Grewia occidentalis, Grewia flavescens ve
Grewia lasiocarpa türleri üretilmektedir.
Mor Çiçekli
Yıldız Ağacı-Grewia occidentalis:
Doğal olarak, Güney Afrika’da Swaziland, Lesotho, Zimbabwe ve
Mozambik’te yayılım gösteren, herdemyeşil büyük çalı veya
küçük ağaçtır. Yaprakları, koyu yeşil, oval, dişli ve serttir,
3 metreye kadar boylanabilir ve geniş taç yaparlar.
İlkbahar ve yaz boyunca yıldız şeklinde, mor çiçekler açar.
Çiçekten
sonra oluşan, küçük dört loplu meyveleri, kuşlar tarafından
sevilerek yenilir.
Üretimi taze tohumların çimlendirilmesi ile yapılmaktadır.
Budama yapılarak bitkiye istenilen form verilebilir.
Merkezimizde çalı ve standart ağaç formunda
yetiştirilmektedir.
Sarı Çiçekli
Yıldız Ağacı-Grewia flavescens:
Güney Afrika Cumhuriyeti, Güney Botswana ve Doğu Namibia’da
doğal olan bir türdür. Çalı formundaki bitkinin dalları,
etrafa ve yukarı doğru düzensiz bir şekilde yayılma
gösterirler. Yıldız şeklinde, küçük sarı çiçekleri, tüm yaz
boyunca açarlar. Çiçekler daha sonra silindir şeklinde
sarı-kahverengi meyveye
dönüşürler.
Meyveleri tatlıdır, yenilebilir, ancak tohum etrafındaki etli
kısım çok azdır.
Çit bitkisi olarak kullanılabildiği gibi, soliter
veya grup olarak da
kullanılabilir.
İri
Mor Çiçekli Yıldız Ağacı-Grewia lasiocarpa:
Bu bitki de,
doğal olarak, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde bulunur.
Yukarıda
bahsettiğimiz
türlere göre, yaprakları ve
çiçekleri çok daha büyüktür.
Yaprak sapları tüylü, yaprakları büyük eliptik, çiçekleri
Grewia occdentalis ile aynı renk ve
şekilde olup daha büyüktür. Çalıdan çok, küçük bir ağaç
formunda gelişme eğilimi gösterir,10metreye kadar
yükselebilir. Humusça zengin, iyi drene edilmiş, güneş alan
yerlerde gelişimi daha iyidir.
Yukarıda bahsettiğimiz 3 tür Grewia, ülkemizde, dış mekan
bitkisi olarak yalnız kısa süreli, hafif donların görüldüğü,
ısının -5C derece altına düşmeği yörelerde kullanılmalıdır. Bu yöreler dışında, sera ve kış bahçelerinde kullanılabilecek bitkilerdir.
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ HAZİRAN 2006 |
Türk Botanik
Bahçeleri İşbirliği ve ex-situ Koruma Atölye Çalışması:
8-9 Mayıs 2006 tarihlerinde, İstanbul’da Nezahat Gökyiğit
Botanik Bahçesinde yapıldı. Merkezimizi Dr Ragıp Esener’in
temsil ettiği toplantıya, ülkemizden çok sayıda bilim adamı,
Botanik Bahçeleri, Arberetum Müdürleri, ilgi duyanlar yanında,
Birleşik Krallık’tan bilim adamları katıldı. Yabancı konuklar,
özellikle kendi ülkelerindeki uygulamaları ve neler yapılması
gerektiğini vurguladılar. Samimi ve yapıcı bir havada
gerçekleşen toplantıda, Türk Botanik Bahçelerinin geleceği,
aralarında koordinasyon ve eylem birliği planlarının
hazırlanması, Bitki Koruma Küresel stratejisi, Türkiye Bitki
Veritabanları, Ulusal Koleksiyonların tesis, dağılım ve
yönetimi gibi birçok konuda, bildiri sunuldu ve tartışma
açıldı. Çalışma Grupları tarafından hazırlanan raporlar son
oturumda, birleştirilerek oy birliği ile sonuç bildirisi
hazırlandı.
Toplantının organizasyonunu, en ufak bir pürüzsüz
gerçekleştiren, bu arada Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesini
katılımcılara bizzat tanıtan, A.Nihat Gökyiğit Vakfı Başkanı,
Doğa dostu Sayın A.Nihat Gökyiğit ve NGBB Müdürü Sayın Prof Dr
Adil Güner başta olmak üzere kuruluş ve vakfın emeği geçen tüm
görevlilerine teşekkür ederiz. Bu haberi okuyanlardan, hala
dünya çapındaki bu bahçeyi görmeyen varsa lütfen en kısa
zamanda bu eksiklerini gidersinler!
www.ngbb.gen.tr
Ankara Üniversitesi 1968 yılı mezunu olan Kurucumuz ve
hocamız Sayın Doç.Dr. Ragıp ESENER ve değerli arkadaşlarının,
38.Yıl toplantısı Dalaman-Köyceğiz’de yapıldı. 63 kişilik
grubun Bahçemizi ziyareti ile yapımı yeni biten Tropik Sera,
Zakkum Kafe ve Botanik Bahçemizin açılışı da gerçekleşti.
Yeni Peyzaj Mimarımız, Kürşat Başol 15 Mayısta ailemize
katıldı. Başol’a hoş geldin diyerek yeni görevinde başarılar
diliyoruz.
|
AYIN
BİTKİSİ:
DİETESLER (Dietes) HAZİRAN 2006 |
Dietesler, herdemyeşil, çok yıl yaşayan, rizomlu (yumru
köklü), 6 türden oluşan bitkilerdir. Vatanları, Orta ve Güney
Afrika ile Avusturalya’nın Lord Howe adasıdır. Doğada kuru
veya sulak çayır alanlar ve orman kenarlarında bulunurlar.
Gövdesiz
olan Dietes türlerinin hepsinde, dipten çıkan ince uzun
yapraklar, dikey olarak yükselir, eski yapraklar yanlara doğru
açılırlar. Rizom köklerin etrafa uzaması ile yeni sürgünler,
kardeşler oluştururlar. Uzun çiçek sapları üzerindeki göz
alıcı çiçekleri kısa ömürlüdür ve ilkbahardan yaza kadar açar.
Genel olarak -8, -10C derece soğuğa kadar dayanırlar. Daha
soğuk bölgelerde seralarda veya ev içlerinde yetiştirilmeleri
önerilir.
Dietesler, güzel, ince, zarif yaprakları ve göz alıcı iri,
renkli çiçekleri nedeniyle peyzaj düzenlemelerinde, özellikle
havuz kenarlarında ve bataklık bahçelerde kullanılabilirler.
Ancak drenajı iyi, humusça zengin topraklarda, sulamanın
muntazam olması şartıyla daha iyi gelişme gösterirler.
Çiçeklenme devresi sonuna kadar bitkiler iyi sulanmalı ve ayda
bir kez dengeli gübre ile beslenmelidirler. Çiçeklenme
devresinden sonra gübre ve su azaltılır veya kesilir. Güneş
altında olduğu gibi yarı gölgede de problemsiz olarak
yetiştirilirler.
Üretimleri tohumdan veya kardeşlerin ayrılması ile yapılır.
Tohumlar ilkbaharda veya sonbaharda ekilmelidir.Kardeşlerin
ayrılması için, çiçeklenme devresinin geçmesi beklenmelidir.
6 tür Dietes’in 3 türü Palmiye Merkezinde
üretilmektedir. Merkezimizde üretilen dietesler hakkında kısa
bilgi aşağıda verilmiştir.
SARI DİETES
Dietes bicolor (Syn Moraea bicolor) Güney Afrika
kökenlidir. Limon sarısı çiçekleri 90 cm yüksekliğe kadar
ulaşır. 6 petalden 3 tanesi daha büyüktür ve bazal (alt)
kısımlarında kahverengi gözler vardır.
BÜYÜK
ÇİÇEKLİ DİETES
Dietes
grandiflora:
Bu tür 100cm yüksekliğe ve kardeşlenmeyle 100cm çapa ulaşır.
8-10 cm çapında irise benzeyen uçuk mavi çiçeklerinin
ortasında mor ve portakal rengi gözler vardır.Çiçekleri
ilkbaharda açmaya başlayarak ve yaz boyu devam eder.
İRİS ÇİÇEKLİ
DİETES
Dietes
iridioides::
Bu tür, büyük çiçekli dietesten daha kısa boyludur. 60 cm
yüksekliğe kadar çıkar.Çiçeklerinin çapı 6-8 cm kadardır.
Çiçek sapları 60 cm ye kadar uzar. Orman altı bitkisi
olduğundan uzun ağaçların altında, yarı gölgede iyi gelişim
gösterir. |
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ MAYIS 2006 |
Genelde
serin ve yağışlı geçen Nisan ayı boyunca, üretim, bakım ve
şaşırtmalarımız devam etti. Nilüferlerin bakımları bitirildi.
Botanik Bahçesi bakım ve Tropik Sera bitirme çalışmaları hızlı
olarak devam etti. Tropik Sera bitirildi. 2 Mayısta Tropik
Sera bitki dikimleri başladı, Mayıs ayı ilk hafta sonunda
bütün dikimlerin bitirilmesi planlandı. Botanik Bahçesinin 1
Haziranda açılması için gerekli hazırlıklara hız verildi.
Nisan ayı her yıl olduğu gibi,
birçok bitkinin uyandığı ve çiçek açtığı bir süreç oldu.
Kaktüs evi bitkilerinin birçoğu eş zamanda olağanüstü renkli,
çiçeklerini sergilediler. Nisan ayı içinde açan
çiçeklerimizden bazılarının fotoğraflarını görüyorsunuz.
Öldürücü Kırmızı Palmiye Böceği ile ilgili son
gelişmeler:
14 Ekim 2005 tarihinde, Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğüne
tedbir alınması için acil kaydı ile ihbarını yaptığımız
zararlı için, Bakanlığın 6 ay gibi rekor bir sürede! tedbir
aldığını, aşağıdaki tebliğin aksine, Mısır’dan hasta
palmiye ithalatının bazı firmalar tarafından aynen devam
ettirildiğini, daha önce kota ayırtmamış olanlara ise izin
verilmediğini öğrenmiş bulunuyoruz. Bu arada görülmemiş bir
ilkellik örneği ile, gemiden indirilen 4-8metre boyunda
hurmaların, kontrol adına birkaç adetinin motorlu testerelerle
kesilerek, böcek görülmediği takdirde bütün palmiyelerin
sağlam olduklarına karar verildiğini öğrendik.
Hastalık nedeni ile Hurmaların,
Mısır dan alış fiyatı 50 Amerikan dolarına düşmüştür. Antalya
limanında 250 dolara, İzmir ve İstanbul’da 1000-1200 dolara
kadar alıcı bulan Hurma piyasasındaki tatlı kazanca, ithalatı
gerçekleştiren firmalar yanında kimlerin ortak olduğunun
araştırılması gerekmektedir.
Kişisel çıkarları nedeni ile,
bilerek öldürücü zararlıyı ülkemize getiren ve getirmeye devam
eden aracılar ve bunlara göz yumarak rant elde edenlerin
ortaya çıkarılması gerektiğine inanıyoruz.
Bakanlığın Tebliği:
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,
Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünün, 24.03.2006 tarih, 009668
Sayılı ve 19 numaralı tamimi ile; “Öldürücü Kırmızı Palmiye
Böceği” Ryhncophorus ferrugineus ile yürütülen, tam
risk analizi çalışmaları tamamlanıncaya kadar ülkemize
Aracaceae-Palmiye familyasına ait olan palmiye türlerinin
ithalatının geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir.
Ülkemize palmiye ithalatı yapan
ithalatçı firmalardan, 24.03.2006 tarihinden önce palmiye
ithalatı ile ilgili kontrol belgesi almış ve anılan tarihten
önce yola çıkıp (veya söz konusu tarih ile ilgili serbest
bölgelerde bulunan) kontrol belgesi düzenlenecek olan
palmiyelerin, palmiye böceği zararlısı yönüyle analizleri
yaptırıldıktan sonra temiz olanların ithalatına izin
verilecektir.
Koku
Tuzakları:
Tarım Bakanlığı tarafından ithal
edilerek dağıtımına başlanan, Feromon Tuzaklar palmiye
yetiştirilen bölgelere dağıtılmaya başlandı. Burada palmiye
böceğinin dişilerini çeken özel koku sayesinde, böcek varsa
yakalanması ve tip tayini yapılması, bu şekilde infestasyonun
insidans ve previlans çalışmaları amaçlanmaktadır. Hastalığın
yayılmasının önlenmesi için İsrailde hastalık görülen ufak bir
bölgede 4000 tuzak kullanıldığını hatırlatmak isterim.
Fotografta özel Koku Tuzağı görülmektedir. Kokuya gelen dişi
böcekler, huni şeklindeki giri deliğinden aşağıda bulunan
toplama kabına düşerek, yakalanmaktadır. |
AYIN
BİTKİSİ:
MAVİ PALMİYE (Brahea Armata)
MAYIS 2006 |
İnsan doğası
gereği, daima kendinde olmayanı her zaman görmeye aşina
olmadığı nesneleri görmeyi ve elde etmeyi düşler. Bitkisel
tercihte de bu istekler öne çıkmaktadır. Biz Akdeniz sahilinde
yaşayanlar için, görmeye alışık olduğumuz, fazla ilgimizi
çekmeyen, Zakkum, Zeytin, Muz, Narenciye türleri, ülkemizin
veya Avrupa’nın daha soğuk bölgelerinden gelenler için, son
derece çekici bitkilerdir. Gene Uzak Doğuda, bizim için çok
değerli olan, Orkide, Sikas gibi bitkiler, bir Sardunya veya
Gülden daha fazla ilgi toplamamaktadır.
Bitkilerde
yaprak rengi, içerdiği klorofil nedeni ile genel olarak
yeşildir. Yeşil dışı yaprak renkleri her zaman ilgi odağı
olurlar. Kırmızı veya Ebruri (variegata) yaprakların yanı sıra
mavi de gerek doğada, gerek Peyzajda daima ilgi odağı
olmuştur. Doğada mavi yapraklı bitkilerin hemen tamamına
yakını için geçerli olan kural, bu bitkilerin suyun az olduğu
doğal ortamlarda yetişmesi ve bu nedenle susuzluğa ve ihmale
dayanıklı olmalarıdır.
Bugün
tanıtacağımız Mavi Palmiye, gerek olağan üstü ilgi çekici
mavi rengi, gerek soğuğa dayanıklılığı nedeni ile kısa süre
içinde, en fazla arananlar arasına girecektir. Bizde
peyzajda en fazla kullanılan Vaşingtonya palmiyeleri kadar
soğuğa dayanıklı olan bu türün, henüz yeterince tanınmamasının
nedeni, ülkemizde kitle üretiminin yapılmaması ve yavaş
büyümesi nedeni ile, yurt dışı fiyatlarının da yüksek
olmasıdır. Soliter veya grup olarak kullanılan Mavi
Palmiyenin, özellikle patika kenarlarında, yol bitkisi veya
kısa çalı türlerinden, yüksek yeşil palmiyeye geçişte, ara
bitki olarak kullanılmaması için bir neden yoktur.
BRAHEA
Brahea Palmiyeleri, Baja California, Guadalupe adaları,
Meksika, Guatamela ve El Salvador’un kireçli, gıdadan fakir
topraklı, yamaçlarında ve kuru bölgelerde yetişen, çoğu tek
gövdeli olan 16 türü kapsamaktadır.
Brahea’lar, geniş gövdeli, yavaş büyüyen yelpaze şeklinde
yaprakları olan palmiyelerdir. Kuru, kireçli bölgelerde ve
yamaçlarda daha iyi gelişirler. Tropik veya sıcak bölgelerde
aynı derecede iyi gelişim gösterirler. Hermafrodit’dir, tek
bir bitki tohum yapabilir. Tohumlarının çimlenmesi, 2-3 yıla
kadar uzayabilmektedir.
MAVİ PALMİYE
BRAHEA ARMATA
Baja California kökenlidir. Erişkin palmiyenin 10-12 metre
uzunluğunda, kalın gövdesi, ölü yapraklarla kaplıdır. Yaprak
saplarında beyaz dişler vardır. Yelpaze yapraklar derin
bölmeli, mavi-yeşil, mumsu görünümdedir.
Bu alımlı palmiyenin çiçek sapları, 5 metreye kadar
uzunlukta olabilir. Tepe noktasından çıkan bu saplar,
bitkinin üzerinde bir yay çizdikten sonra aşağı
sarkarlar. Olgun meyveleri kahverengidir. Tohumlar yuvarlak
veya oval olup, 10-20mm uzunluk veya çaptadır.
Merkezimiz koleksiyonunda bulunan diğer Brahea’lar;
BRAHEA BRANDEGEEİ
San Jose
Hesper Palmiyesi,
BRAHEA BERLANDİERİ, BRAHEA DULCİS
Tatlı
Brahea , BRAHEA EDULİS
Yenen
Brahea-Guadalup Palmiyesi , BRAHEA ELEGANS
Zarif
Brahea dır.
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ
NİSAN 2006 |
Merkezimiz Mart 16-19 tarihleri arasında İzmir Kültür
Parkta düzenlenen 4. “SÜS BİTKİLERİ, SERACILIK VE PEYZAJ
FUARINA” katıldı. Çok sayıda, konuya ilgi duyan profesyonel,
amatör, öğretim üyesi, öğrenci, Türk ve Yabancı konuk
standımızı ziyaret etti. Özel ziyaretçilerimiz arasında,
Türkiye ye meyveciliği tanıtan ve kendi soyadı ile dünyada
tanınan armudu yetiştiren, Sayın Lütfi Deveci, Bahçem ve Ben
kitabı ile “En iyi satanlar” arasına giren yazar Sayın Gülnar Önay vardı.
Botanik Bahçemiz bünyesinde, otsu bitki örneklerinin
sergileneceği ufak bir “Otsu bitkiler gösterim alanı”
düzenlendi. Alanın dolgusu, taşların yerleştirilmesi ve bitki
dikimi 48 saatte tamamlandı. Seraların yeniden düzenlemesine
ve bakımına başlandı. Budama, ot mücadelesi ve yeni dikimlere
devam edildi.
Baharın gelmesiyle birlikte doğal ve egzotik bitkilerimiz
çiçeklenmeye başladılar.
Magnolia liliiflora her yıl olduğu gibi,
yapraklarını vermeden, çiçek açarak, baharın geldiğini ilan
etti. Sevindirici bir olay, 11 yıl önce tohumlarını diktiğimiz
ve Türkiye de ilk üretimini yaptığımız Yucca torreyi lerden
ikisi ilk çiçeklerini açtılar. |
AYIN
BİTKİSİ:
PUYA (Puya Mirabilis)
NİSAN 2006 |
Puya’lar Bromeliaceae ailesinin en büyük grubunu
oluştururlar.Bilinen, yaklaşık 170 kadar türün tamamı Güney
Amerika kıtasında bulunmaktadır. Bazı türler, 6m.ye kadar
boylanırlar. Herdemyeşil ve çok yıllık olan bu türler, taşlık
ve eğimli yamaçlarda rakımı 2000 m olan yüksekliklerde bile
yetişirler. Genelde yerden çıkan saplı yapraklar bir rozet
görünümü oluştururlar. Çalı formunda bitkiler olarak
bahçelerde yetiştirilmektedirler. Puyalar, bromelia
ailesindeki diğer birçok türe göre soğuğa daha
dayanıklıdırlar. Don olan yörelerde, kış bahçesi veya
seralarda yetiştirilmelidirler. Vatanları Güney Amerika, And
dağları, Kosta Rika, Kolombia, Guyana, Kuzey Brezilya ve
Kuzey Arjantin dir.
Puyalar, direnajı iyi olan, değişik yapıdaki topraklarda
kolaylıkla yetişirler. Genelde hafif donlara dayanıklıdırlar.
Puyaların da, diğer Bromedia lar gibi, yaprak kenarlarının
dikenli olduğu göz önüne alınarak, yürüme yolları yanına
dikilmemeleri uygun olur.
Kültür bakımından önemli türleri: Puya
berteroniana, Puya chilensis, Puya coerulea, Puya mirabilis,
Puya raimondi dir.
Puya mirabilis:
Arjantin ve Bolivya kökenlidir.Gövdesizdir, rozet şeklinde
dağılım gösteren , ince yaprakları kaideden çıkarak 60-75cm e
kadar uzarlar. Gümüşi-kahverengi yapraklarının uçlarında ufak
ince, koyu kahverengi dikenleri bulunur. Kardeşlenme yaparak
geniş kaideli bir grup oluştururlar. Bu nedenle grup efekti
yaratılmak isteniyorsa, bitkiler arası 50-60cm den az
olmamalıdır. Peyzajda genç (küçük) bitkilerle grup
efekti yaratılmak için bitkiler daha sık dikilip, 2-3 yıl
kadar bir süre sonra seyreltme yapılabilir.
Çiçeği çok ilginçtir. 1-1,5m uzunluğunda bir sap üzerinde,
salkım şeklinde, her biri 6-8cm e kadar uzayan, boru
çiçekleri, sarımsı yeşil renktedir. Tohumlar oluştuktan sonra,
uzun, eliptik, kahverengi tohum kılıfları bitki üzerinde uzun
bir süre kalarak, ilginç görüntüyü devam ettirirler.
Palmiye Merkezi gözlemlerinde, Puya mirabilis, -4C
dereceye dayanmaktadır. Bitki kışın kuru ortamda tutulabilirse
daha da düşük donlara dayanıklıdır. Ülkemiz Akdeniz sahil
şeridi ve Ege nin mikrokliması uygun kısımlarında, dış
mekanda, kaya bahçelerinde, çim alanlarda soliter veya
insanların çok yaklaşmasının istenmediği ortamlarda bordür
bitkisi olarak kullanılabilir. |
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ
MART 2006 |
Merkezimiz
yağmurlu bir Şubat ayı daha geçirdi. Tropik Sera’nın iç sert
peyzaj çalışmaları devam etti. Zakkum koleksiyonumuzun
sergileneceği 30metre uzunluğunda “Zakkum Çiçekliği”
bitirildi. 2007 yılı satılacak ürünlerin standardizasyon
çalışmalarına, aralıksız devam edildi.
Merkezimiz
bu yıl Forza Fuarcılık tarafından 4.sü düzenlenen “SÜS
BİTKİLERİ, SERACILIK VE PEYZAJ FUARINA” katılma kararını aldı.
16-19 Mart tarihleri arasında, İzmir Kültür Parkta yapılacak
fuara, tüm bitki dostlarını bekliyoruz. Fuar için geniş bilgi
www.susbitkilerifuari.com adresinden temin edilebilir.
Kırmızı Palmiye Böceği Türkiye’de…Mısırdan
ithal edilen hurmalarla yurdumuza giren Kırmızı Palmiye Böceği
Antalya ve Mersin’de tespit edildi. Bu konuda ilk bilimsel
yayın Türkiye Entomoloji Dergisinde çıktı. Merkezimizin
uyarması ile bu zararlı Tarım Bakanlığı Karantina listesine
alındı. Bakanlık tarafından konu ile ilgili öğretici bir
sunum hazırlandı. Geniş bilgi için lütfen ilgili sayfayı
tıklayınız......>>>>> |
AYIN
BİTKİSİ: SENEGAL HURMASI
(PHOENİX
RECLİNATA
)
MART 2006 |
Tropikal
Afrika ve Madagaskar kökenlidir. Doğasında, genelde akarsu
kenarlarında veya göl ve deniz sahillerine yakın yerlerde
bulunur. 3000metre yüksekliğe kadar olan dağlarda da
rastlanmaktadır. Diğer hurmalara göre daha yumuşak, zarif ince
aşağıya sarkan, parlak yeşil yaprakları ile çok güzel bir
hurmadır, Avrupa ve Amerika da bu nedenle sıklıkla peyzajda
kullanılmaktadır.
Kardeşlenme
yapan bir palmiyedir. Gövdeleri 12cm çapında olup, 10 metreye
kadar uzar. Ana gövdenin dışındaki gövdeler, dışarı doğru eğik
olarak çıkarlar. Bu şekilde hem kendi ışık gereksinimlerini
iyi bir şekilde sağlarlar, hem de göze hoş görünürler.
Ülkemizde
ilk defa Palmiye Merkezi tarafından üretilmişlerdir. Diğer
hurmalara göre, çok erken yaşta çiçek açar ve tohum verirler.
Bugün Palmiye Merkezi kendi ürettiği Senegal hurmalarından
elde ettiği tohumları ve ve fideleri pazarlamaktadır.
Tropikal
Afrika kökenli olmalarına karşın, soğuğa ve dona
dayanıklıdırlar. Bu nedenle, ılıman iklim bölgelerinde de, dış
mekan düzenlemelerinde en fazla kullanılan palmiyeler arasına
girmişlerdir. Merkezimiz deneyimine göre, korunaksız yerde
bulunan Senegal Hurmalarının yaprakları -4C derecede zarar
görmektedir, ancak ilkbaharda yapraklar yeniden sürmektedir. |
HİNDİSTAN DAĞ HURMASI (PHOENİX RUPİCOLA)
|
|
Hindistan
kökenlidir.. Phoenix roebelenii dışında, yaprakları en
güzel olan hurmadır. Gövde 25cm çapında, tekdir. Boyları 8
metreyi bulur. 3metre uzunluğunda parlak yeşil olan
yaprakları, üstte yatay konumdadır. Yapraklar, hafif dönerek
aşağı sarkarlar ve ağaca diğer fenikslerden farklı güzel bir
görünüm verirler. Fenikslerin en güzelidir.
Meyvesi,
parlak sarı, 2cm boyundadır, olgunlaştığı zaman koyu kırmızı
olur. Tropikal ve sıcak iklimlerde yetişir. Genellikle iç
mekanda kullanılmaz, ancak kullanılmaması için bir neden
yoktur. Palmiye Merkezi deneyiminde, bu palmiyenin
yapraklarının da, Senegal Hurmasında olduğu gibi -4C derecede
yandığı gözlenmiştir. Yanan yaprakların yerine, ilkbaharda
yenileri gelmektedir. |
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ
ŞUBAT 2006 |
Ocak ayı, bol yağış ve hafif don olan günlerle geçti. 24
Kasım da yapımına başlanan, tropik bitkilerin sergileneceği,
“TROPİK SERA” kaba inşaatı bitirildi. Doğal zeminin dolgu ile
60cm yükseltildiği alana inşa edilen seranın, oturduğu toplam
alan 312m2 oldu. Tropik Sera, yan yükseklikleri 400cm,
tepe yüksekliği 750cm olarak inşa edildi. Dolguya ilave
olarak, içeriye 90m3 toprak, 50m3 çam kabuğu, yollar ve sert
zeminler için 25m3 moloz taş ve kırma çakıl taşı getirildi.
Sera montajında, Toparlar belediyesi, itfaiye aracı
merdiveninden yararlanıldı.
18 Ocakta üst naylonlar (polietilen) çekildi, yan
pencerelerin naylonları geçici olarak tutturuldu. 20 Ocak
sabah erken patlayan ve gün boyu devam eden fırtınada, doğu
istikametindeki üst naylon patlayarak parçalandı. Fırtınanın
dinmesinden sonra ertesi gün yeni naylon çekildi. Soğuktan
etkilenen bazı bitkiler geçici olarak bu seraya yerleştirildi.
Şubat ayı içinde seranın iç yollarının ve peyzajının
tamamlanması, Mart ayında ise tropik bitkilerin dikilerek,
Mayıs ayında Botanik Bahçesi açılışına yetiştirilmesi
planlandı.
|
AYIN
BİTKİSİ: CÜCE FENİKS (PHOENİX ROEBELENİİ)
ŞUBAT 2006 |
|
Cüce Feniksin, vatanı Laos’dur, Mekong nehri boyunca
rastlanmaktadır. İlk defa Avrupa’ya, koleksiyoncu Carl
Roebelen tarafından getirildiği için Phoenix roebelenii
olarak adlandırılmıştır.
Tek ve ince olan gövdesinin yüksekliği ender olarak, 300cm
üzerine çıkabilen bir hurma palmiyesidir (Yunanca phoenix
hurma demektir). İnce, tüysü, parlak yeşil, zarif
yapraklarının uzunluğu 90-150cm e ulaşır. Yapraklar gövdeden
ışınsal olarak çıkarlar ve aşağı doğru sarkarlar. İnce ve kısa
gövdesi, parlak, uzun ve sarkık yaprakları ile, çok zarif bir
hurmadır. Bu nedenle peyzaj amacı ile , özellikle subtropik
ve sıcak-ılıman iklim bölgelerinde sıklıkla kullanılır. Ayrıca
soğuk iklim bölgelerinde, iç mekanda kullanılmaktadır.
Diğer hurmalara göre daha erken yaşta çiçek açarlar,
çiçekleri krem renktedir. Bütün hurmalarda olduğu gibi,
ağaçlar tek cinslidir, erkek veya dişi olurlar. Çiçeklenmeden
sonra, döllenme oluşmuş ise dişi bitkiler üzerinde küçük
eliptik yeşil meyveler oluşur, zamanla renkleri siyaha döner.
Üretimleri tohumdandır. Kültürde, elde edilen
hibridleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Merkezimizde de
Senegal hurması (Phoenix reclinata) ile Cüce Hurma (Phoenix
roebelenii) hibridleri üretilmiştir.
Merkezimiz deneyimlerine göre, bu palmiyenin yaprakları
(-2) - (-3)°C soğukta donmakta, ancak ilkbaharda bitki
tekrar yapraklanmaktadır. Bitkinin dayandığı en düşük sıcaklık
-6°C dir. Cüce feniks, organikten zengin ve süzek toprakta
daha iyi gelişir, suyu sevmekle birlikte, kuraklığa
dayanıklıdır. Bol ışık ve güneşi tercih eder, ancak yarı
gölgeye de tolerans gösterir.
|
|
|
|
Sayfa Başı
PALMİYE
MERKEZİNDEN HABERLER-AYIN BİTKİSİ
OCAK 2006 |
Merkezimiz 4 elemanı, 2 Aralık tarihinde, Antalya da yapılan
Sera malzeme ve ekipmanları fuarına izleyici olarak
katıldı. Ağırlıklı olarak tropik meyve ağaçları ve tropik
ağaçların sergileneceği 750cm yükseklikteki seranın yapımı, ay
boyunca devam etti.
Dr.Ragıp
Esener ve eşi Leyla Güner Esener, Van 100.Yıl Üniversitesi
Rektörü, Sayın Yücel Aşkın’a destek vermek için, mahkeme
günleri olan, 14 ve 15 Aralık tarihlerinde Van’da
bulundular. Sitemizde Sayın Yücel Aşkın için bir bölüm
hazırlandı.
>>>>Beyaz
Kurdele-Yücel Aşkın<<<<
19-26
Aralık tarihlerinde, her gece hafif don, son gece de orta
şiddette don (-4°C) görüldü. Koruma altında bulunmayan birçok
bitkimiz, dondan zarar gördü. |
AYIN BİTKİSİ
: PONSETYA
(Euphorbia pulcherrima)
OCAK
2006 |
Anavatanı
Meksika ve Orta Amerika olan Ponsetya “Euphorbia
pulcherrima”
yılbaşında çiçeklendiğinden Yılbaşı Çiçeği veya ülkemizde
Atatürk Çiçeği olarak tanınmaktadır. Meksika’nın Taxo yöresi dağ yamaçlarında doğal olarak
bulunan, bu bitki ilk defa 1825 yılında ABD Meksika
büyükelçisi olan,
Joel Robert Poinsett tarafından, Meksika’dan Amerika ‘ya
getirilmiştir.
Gündüzleri
18-20 °C ve geceleri 12-15 °C idealdir, bununla birlikte daha
yüksek ve aşağı sıcaklık derecelere dayanırlar. Genelde
bitkiler 10 °C altında veya aşırı sıcakta kalırlarsa,
yapraklarını kaybederler. Bu bitkileri ısı kaynaklarından veya
soğuk cereyandan mümkün olduğunca korumak gerekir. Ponsetyalar,
kısmen nemli toprakları tercih ederler. Toprak kurumaya
başladığında ya da kuruduğunda, yeteri kadar su verilmelidir.
Aşırı sulama bitkiye zarar verir. Bitkiler gelişme
evrelerinde, her iki haftada bir çok amaçlı 15-15-15 gibi
dengeli, sulu gübre ile beslenmelidir. Çok yıllık bitkilerdir.
Çiçekler,
beyaz, kırmızı ve sarı renktedir. Çiçeklenme zamanı Kasım-Ocak
ayları arasıdır.
Kırmızı
ponsetyalar 6 hafta, beyaz olanları da iki ay boyunca renkli
kalır. Yeni formları veya alt türleri bahara kadar ilgi çeker.
Çiçek açan bitkiler, duraklama devresine girerler, bu arada
yapraklarını kaybedebilirler, bu devre boyunca sulama en aza
indirilmelidir. Bitki. çiçeklenme
dönemi daha düşük sıcaklık ister Tüm sene boyunca direk güneş
almayan aydınlık ve sıcak ortamı sever. Saksıda yetiştirilen
ponsetyalar, yazın dışarı alınabilir.
Saksı
değişimi tercihan mayıs ayında yapılmalıdır. Genç bitkiler
uçlarından hafif budanırsa daha iyi dallanma gösterir. |
|
Sayfa Başı
|
|